"Sence bu adam hangi tür? Bir anda belirlemeler, bir anda yok olmalar... " Ravi elindeki yeşil elmadan bir ısırık daha aldı. "Bir de adam aşırı seksi, beni tahrik edip duruyor falan diyorsun."
Konuşmaya çalışırken ağzından masasının üzerine doğru fışkıran elma parçalarına kayan dikkatimi tekrar gözlerine yönelttim. "Vampir değil. Cadı veya büyücü değil. Bir şekilde Reddy'i tanıyor. Mafyamsı halleri var. Her türlü bilgiyi bulabiliyor."
Ağzındakini yuttuktan sonra bir ısırık daha aldı. "Belki şeytan falandır?"
İç çektikten sonra kafamı olumsuz anlamında iki yana salladım. "Şeytanı tanıyorum. Birden fazla değilse olamaz."
Ravi bir anda öksürmeye başladı. Boğazını tutuyordu. Yerimden fırladığım gibi yanına gittim ve boğazına kaçan elmadan kurtulmasına yardım ettim.
Gözleri yaşarmıştı. Birkaç öksürükten sonra yutkundu ve üzerine de bolca su içti. Şaşkın bakışları tekrar benimle buluştu. "Ne? Ciddi değilsin. Değil mi?"
Zıpladım ve masasının üzerine oturdum. "Uzun ve eski bir hikaye."
"BUNU DAHA ÖNCE NASIL ANLATMAZSIN?"
Bağırışı kulaklarımı çınlatınca yüzümü buruşturdum. "Kimseye anlatmayı düşündüğüm bir anı değildi. Ne diyecektim? Ben Cehennemin Kralı ile sevişmiştim mi?"
"NEEEEE?"
Siktir. Bunu söylemeyecektim!
Ravi soru bombardımanına başlamadan önce masadan aşağı zıpladım ve hızla kapıya doğru koştum. Lucifer'dan ve yaşananlardan bahsetmek mi?
Anılar zihnime doluşmaya başladıklarında hızla kafamı iki yana sallayıp hepsinden kurtuldum. Hayır. Hayır. Anılar eski küflü yerinizde kalmalısınız. Bununla uğraşamam.
Ravi arkamdan söylenmeye devam ederken yukarı fırladım. Şu partiye kesinlikle gitmem gerek ama Crane'i alamam yanıma. Av arayan Nonnatielere insan dedektifi yem yapamam.
Telefonumu çıkarttım ve son aramalardan Aiden'ı buldum. Yaratık öldürme partnerim olmadan partiye gidemem.
"Alo?"
"Nasılsın Aiden?"
Arkadan bolca konuşma ve ayak sesleri geliyordu. "Eğer acil değilse sonra konuşalım olur mu? Dava üzerinde çalışıyorum da."
İç çektim. "Tabii Ajan Hardwood. Sonra konuşuruz."
Umarım yarın gece işin yoktur yoksa benimle gelecek birilerini bulmam lazım. Zihnimde beliren Dixon bana ateşli şekilde göz kırpınca ofladım. Seninle ASLA gidemem. Dikkatimi dağıtırsın sen.
Ravi zaten olmaz, insan o. Riske atamam. Sun benimle gelmez, hatta gelmemek için kendini tekrar öldürür. Üf.
Birine çarpınca boş bulundum ve birkaç adım geriye doğru sektim. Crane kolumu yakalamıştı. "İyi misin?"
Kafamı salladım. "Kusura bakma. Dalmışım."
Kolumu bıraktıktan sonra omzunu ovuşturdu. "Sanırım omzumu morarttın. Amma ağırmışsın."
Kafamı dağıtması flört modun açılmasına neden oldu. Ona doğru bir adım attım. "Elim de ağırdır." Elini omzuna koydum ve hafifçe sıktım. "Görmek ister misin?"
Canının acıdığını çaktırmamaya çalışıyordu. Zorlukla gülümsedi. "Gerek yok Herkül."
Sırıttım. "Sen bilirsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İŞARETLENMİŞ
FantasyRuh eşini arayan ölümsüz bir kızın trajikomik hikayesi... Bir lanet... "Sen elimden ruh eşimi aldın. Tek aşkımı. Seni ruh eşini bulana kadar ölememekle lanetliyorum." Kazık tenimi zedelemeye başlamıştı. Ve ben bun...