~Havalimanı VIP koridoru~
Iyi okumalar ~
Ahmed'e sıkıca sarılmıştım. Mutluluktan ağlıyordum ailem buraya geliyordu. Onca zaman sonra tekrar onları görebilecektim. En güzelide onlara sarılabilecektim.
Annemin o seslenişi, babamın yorgun argın geldiği akşamları hep birlikte oturduğumuz o sofraları o kadar özlemiştim ki. En çokta balkonda kuzenlerimle çekirdeğin köküne indiğimiz o yaz gecelerini özlemiştim. Kuzenim Merve'yle teyzemlerin evine gidip gülmekten uyuyamadığımız günler aslında hala o kadar yakındı ki.Ahmed'in boynundan indiğimde gözlerimiz buluşmuştu. Az önce yaptığım şeyden utanç duyarak gözlerimi kaçırdım.
Farisle kaçtığımda bir daha asla ailemi goremeyecegimi söylemişti. O geceki konuşmamızdan sonra onların öldüğünü bile düşünmüştüm. Ama şimdi ne değişmişti de böyle bir supriz yapmıştı hiç bilmiyordum.
Ahmed'le hala bu kadar yakın olduğumuza inanamıyordum. Kalbim bu yakınlığa da daha fazla dayanamayıp duracaktı sanki. Sakalları alnıma deyiyordu, kolları hala belimdeydi. Elini her belimde gezdirdiginde kendimi başka bir dünyaya soyutlanmış gibi hissediyordum. Nefeslerimin bozulduğunu anlayan Ahmed yakınlığın verdiği boğuk sesiyle " Sakin ol. " dediğinde kulağıma verdiği nefesinin sıcaklığıyla mayışmıştım.
"Ama sen aileni bir daha göremeyeceksin demiştin. " tedirginlikle sormuştum. Kararından vazgeçmesinden korkuyordum.
Belimde olan ellerinden birini yukarı doğru çıkarıp baş parmağıyla dudağımı okşadı. Şuan burada düşüp bayılabilirdim. Bu yaşadıklarımın sadece bana fazla gelmediğni kalbimin sesinin odada yankılanmasından anlamıştım.
Gözlerini dudaklarımdan çevirip bana baktığında " Seni üzmek isteyeceğim en son şey bunu asla unutma. " diyerek konuyu kapatmıştı.
Aramızdaki mesafeyi daha da azaltıp kirli sakallarını yanağıma sürttüğünde huylanmıştım. Oda bunu farketmiş olacak ki daha fazla sürüyordu.
Yanından çekilip yatağa yatacağım sırada aklımı kurcalayan soruyu sordum "Ahmed ?" . Yatakta üstünü örtmüş sol kolunu bana doğru uzatmış benim de yatmamı bekliyordu. Sessiz bir onay verdiğinde bende sorumun devamını getirmiştim "Sen niye bana haber vermedin birlikte uğraşırdık. "
Minik bir oflamadan sonra konuştu " Ben sana en başından haber verseydim çıkan aksiliklerde üzülüp moralini bozacaktın. Ayrıca hiçbir şey şuanki mutluluğundan daha güzel olamaz." Yatakta kalkıp yastığını düzelttikten sonra tekrar konuştu
" Soru faslı bittiyse gel yanıma. Çok uykum var." diyerek örtüyü biraz daha açmıştı. Yanına yattığımda gözlerimi bir kaç saniye geçmeden devirmiştim.
•••Sanki cennetten gelir gibi aklımı başımdan alan bir koku. Kafamı kaldırıyorum herkesin başı eğik yüzüme bakmaktan iğreniyorlar sanki ve sonra iki kolumuda tutan iki farklı erkek birinin yüzü kapkara görülmek istenmeyecek kadar çirkin diğerininse gördüğünde içini huzur kaplayan bir yüzü var. Bu yüz hem bana çok yakın hemde ruhum ve bedenim arasındaki mesafe kadar uzak. İkisinin kolunuda bırakıyorum koşuyorum sanki daha fazla yürüyeyimde insanlar çıkardığım sesle beni farkedip bana baksınlar diye ama nafile.
Bu sefer kollarımdan tutan iki erkekten biri herkesin yüzlerini kaldırırken öbürü delirmişçesine kaldırılan yüzlerin kulak ve gözlerini kapıyor. Sonra ileriye baktığımda Ahmed'i görüyorum kollarını açıp kendini geriye dogru atıyor. Herkes gözlerini ve kulaklarını açıp benim çığlığımı duyuyor. Koşarak gittiğim uçurum kenarında onun paramparça olmuş bedenini görüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAP GELİNİ
General Fiction⚜ ARAP GELİNİ ⚜ Babasının izinden gitmemek için vatanını terk eden Ahmed, Türkiye'de ömrünün sonuna kadar ona vatan olacak o kalbi bulmuştu. Ona nefes olan onunla var olan o kalp artık ruhuna esir olacaktı. Gönlünün her köşesinin ardına kadar kapalı...