15. Bölüm " Ziyaret "

632 25 5
                                    

Bölüm Şarkısı: Asala Nasri -Ethenneby
Iyi okumalar ~

Ahmed'in sorusuyla içimde bir yerlerde ona acımıştım. Ama benim onu sevmemi bu kadar içerlediğini bilmiyordum. Peki der gibi ümitsiz bir bakış attıktan sonra yola dönmüştü. Cevap vermediğim soruyla da hepimiz sessiz kalmıştık.
•••

Araba yolculuğundan sonra eve geldiğimizde aynı Esma Ablanın dediği gibi olmuştu. Ev hınca hınç doluydu. Ilk geldiğimiz günkü gibiydi. Hala bekar olduğum zaman ki gibi...

Bir düşündüm de bende onların yanında olsam buraya sadece ziyaret için gelip geri gidecek bir yabancı olsam ne olurdu. Annemin her sabah koğuş kaldırır gibi bazı sabahta süpürgenin bülbül sesiyle bizi en geç saat 8'de uyandırması, evin her köşesine yayılan mücver kokuları, menemen yapmadığı için şükretmem ve hemen kalkıp yüzümü sildikten sonra elimde kalan suyu Fatih'in gözlüklü yüzüne atmam sinirle yanımda bitmesi...

Çok güzel bir evlilik geçirmesemde güzel bir gençlik dönemi geçirdiğim için şükrediyordum. Hayatımın bir kısmında onlar adına ölecek kadar sevdiğim insanlarla dolu dolu geçirdiğim günler bana bu hayatımda sabretmemin en büyük sebebiydi.

Belki alışmanın da sebebi olabilirdi kim bilir ?

Aramızda öyle garip bir iletişim vardı ki eve gelenler bizim aramızdaki atışmaları izlerken bir futbol maçını izler gibi saniye saniye takip etmek zorunda kalırdı. Her saniye birbirine atılan laflar ve başkası üzerinden yapılan esprilerle konyalı bir reality şovunu andırıyorduk.

•••

Annemleri içeri aldığımızda Esma Ablaya en kötü bakışlarımı gönderiyordum. Bu kadar da olmamalıydı annemleri ben burda sarılmaya bıraksam akşam anca bana sıra gelirdi. Ondan sonra yok yorulduk biz yatalım yok sabahtan beri uyanığız kalkalım artık faslı ve kapanış...

Bu korkunç öngörümü bir kenara bırakıp aklıma gelen ilk fikri hemen işleve soktum.

Sesimi en yüksek tonda çıkarıp "Hanımlar annemler grip birde havalimanından geldirler orda bir ton insan var Allah bilir hangi tür virüs bulaştı onlara isterseniz sarılmayın. Hem hepimize bulaşır sonra mazaallah" demiştim. Herkesten "aaa oooo" sesleri yükselirken kadınlar annemlerden yavaş yavaş uzaklaşıyordu
.
Planımın işe yaramasıyla pispis sırıtmıştım.

Babanne ise bakışlarını benden çekmeden gözümün en içine ne yaptığının farkındayım gelin der gibi bakıyordu. Yakalanmıştım.

Hal hatır sorma faslı bittikten sonra Merve bana dönüp o imalı ses tonuyla konuştu " Enişte beyde pek yakışıklıymış. Maşallah."
Hemen cevap verdim

"Aa, sus yav elemtera fiş kem gözlere şiş."

"Turnayı gözünden vurmuşsunuz Kalfa"

Kalfa mı ? Uzun zaman sonra ilk defa biri bana böyle seslenmişti. O bana Nigar Kalfa der bende ona Süklüm Ağa, aramızdaki bu hitapların sebebi tabi ki de Muhteşem Yüzyıl'dı.

Her ergenin yaptığı gibi bizde buluşalım ayağına internetin dibine indiğimiz bir günde Merve cips tabaklarını tekrar doldurmak için mutfağa gitmişti. Bende gelen mesajla onun telefonuna baktığımda Muhteşem Yüzyıl bataklığına düştüğünü gördüm. Aramalar beni benden alıyordu. "Süklüm ağa taklit Hürrem, Hürrem sesi nasıl yapılır, Hayaller Malkoçoğlu gerçekler rüstem" bunlara bakarken yanımdaki telefonda da aynı aramaların olduğunu hatırladım. Meğerse biz sırası sırasına aynı videoları izliyormuşuz.

Merve gelince onunla iyi bir dalga geçip ona Süklüm Ağa demeye başlamıştım. Oda benim telefonumu elimden çekip bakınca ondan farksız olduğumu anlayıp bana Nigar Kalfa demişti. Bundan sonra birbirimizle her geyik muhabbeti yaptığımızda birbirimize böyle seslenir olmuştuk.

ARAP GELİNİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin