Sadece sihirli bir dilek hakkı ona yaşattığım onca acıyı unutturabilir miydi yoksa şapkadan çıkan tavşan misali ona beklemediği itirafı yapmak için çok mu geç kalmıştım?
"Birazcık daha uyusam."yastığıma sarılıp kafamı iyice yorganın altına gömdüm.
"Bugün sinemaya gideceğiz diye sözleşmiştik."sesi alınmış gibiydi.
Bıkkınlıkla kafamı ona doğru çevirdim. Gözlerimi ışıktan dolayı yarım yamalak açabiliyordum. Yüz ifadesi tahmin ettiğim gibi asıktı.
"Bokuto-san sevgilisiyle buluşacaktı, Sakusa-san'da kalabalık ortamlardan nefret eder. Sadece ikimiz kalıyoruz, daha kalabalık olduğumu bir zaman başka yere gidelim."aslında uykum çoktan açılmıştı sadece gidesim yoktu.
"Benimle tek gitmek istemiyor musun? Tamam neyse ben Osamu'nun dükkanına uğrarım o zaman. İyi uykular sana."Sahte bir tebessüm sunup arkasını döndü.
Onun kırıldığını, belli etmemeye çalışsada anlamıştım ama bana kırılmasını istediğim en son kişilerden biriydi. Bana buraya geldiğim günden beri en çok yardım eden, sürekli beni koruyan, eğlendirmeye çalışan oydu ve çok kısa sürede hayatımda büyük bir yer kaplamıştı.
Tişörtünün ucundan tuttum. "Özür dilerim, onu demek istememiştim. Uyandım zaten hemen hazırlanacağım."
"Özüre gerek yok Shoyo."arkasını dönüp elimi tuttu. "Dinlenmek istiyorsan dinlenebilirsin."dedi tebbesümle. Bu seferki samimiydi.
"Hayır istemiyorum!" Yataktan fırlayıp giyinme dolabımın önüne koştum. " Bugün beraber gezeceğiz." Tişörtümü aceleyle çıkarırken kafama takıldı.
Kahkaha atarak yanıma geldiğini ince kumaştan gördüm. Ellerimi tutup havaya kaldırdı ve üzerimdekini zorlanmadan çıkardı. Gözlerini çok kısa bir an vücuduma kaydırıp yutkundu. Sanırım aynı oda da kalsakta beni üstsüz görmeye alışamamıştı.
"Sağ ol Atsumu."kocaman gülümsedim gerginliği almak için.
Bakışlarını başka tarafa kaçırdı. "Önemli değil, seni aşağıda bekliyorum."
Onaylayıp odadan çıkışını izledim. Ardından hızla hazırlanıp çok bekletmeden yanına indim.
"Hadi gidelim." arabasına doğru ilerlerken arkamdan seslendi.
"Yürüyelim mi bugün?"
"Olur ama sinema çok uzakta değil mi?"ellerini ceplerine koyup bir kaç adımda aradaki mesafeyi kapadı.
"Aslında hava çok güzel ve sende kahvaltı yapmadın. Güzel bir yer bulana kadar yürüsek mi?"
"Çok güzel olur."bu fikir gerçekten daha çok hoşuma gitmişti.
Bir elini cebinden çıkarıp saçımı karıştırdı daha sonra omzuma atıp beni de beraberinde yürütmeye başladı.
xxxxxxx
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Buraya yazınca sıkıntımı atıyorum ama bu kitabın uzayacağıyla ilgili endişelerim var.