(Bir önceki bölümü okumadan geçmeyin)
Göz kapaklarım sanki bir betonla yer değiştirmiş,
açılmamak için direniyorlardı. Başımda ağrıdan çatlıyordu ama en garibi bütün bedenimin üzerinde tır yatıyormuş gibi bir ağırlık vardı.Gözlerimi açmaya zorladım, bedenimide yataktan kaldırmak istemiştim ama üzerimde ki şey yere düşüp gürültü kopardı tüm odada.
Hızla yerimden fırlayıp endişeyle, yüzünü acıyla buruşturan Kageyama'ya baktım. Üzerimde ne işi vardı? Sonra gözlerimi yavaş yavaş vücuduna indirdim. Yarı çıplak ve pantalonunun düğmelerinin bir kısmı açık.
YARI ÇIPLAK VE PANTALONUNUN DÜĞMELERİNİN BİR KISMI AÇIK!!
Nefesimi tuttum, ellerim titrerken kendi vücuduma baktım.
TAMAMEN ÇIPLAĞIM.
İstemsizce bir çığlık firar etti dudaklarımdan. O da irkilerek durumu idrak etmeye çalışıyordu.
"Hinata biz şey mi-"
"HAYIR!"hayır olamaz. Lütfen olmasın, lütfen...
"Ama biz çıpla-"
"SUS KAGEYAMA!" Hızla çarşafı üstüme çekip birbir akan göz yaşlarımı sildim.
"Sakin ol Hinata." Hızla yerden kalkıp yanıma geldi ve bedenimi kendininkine bastırdı. Yüzümü göğüsüne gömüp burnumu çektim.
Korkuyordum, ne yapacağımı bilemez haldeydim. Ellerim titriyordu. Bu anı daha önce defalarca hayal eden ben, şimdi sarhoşken kendimi tutamadığım için ağlıyordum.
O hâla ayıkken bana sevdiği olduğundan bahsetmişti ve ben kalkıp sarhoşluğundan mı yararlanmıştım? İyide ben de sarhoştum, bir suçu olmayınca işin içinden çıkmak daha da zordu.
"Sakin ol."saçlarımın arasına fısıldarken sırtımı tek eliyle okşuyordu. Kokusu ciğerlerime dolarken kendimi biraz daha rahatlamış hissettim arından gelen sözler ile tamamen endişemi yok etmişti. "Ben tamamen çıplak değilim yani korktuğun şey olmadı. Büyük bir ihtimal ikimizde sızdık."
O zaman, dedim içimden. Bir soru aklımı karıştırmıştı ve ona direk sordum. "Şu an çıplak bir erkekle sarılıyorsun, rahatsız olmadın mı?"
Boğazını temizleyip gözlerini kaçırdı, ardından benden uzaklaşıp ayağa kalktı ve banyoya yöneldi. "Ben duşa giriyorum, antremanda buluşuruz."
Cevap vermeyişi kalbimi kırdı, yüzüm asıldı. Onun arkasından yeniden ağlamaya başlarken bu sefer duymaması için elimle dudaklarımı kapıyordum. Onu endişelendirmeye hakkım yoktu.
Sürekli aklıma dolanan aptal ses bana onun bir sevdiği olduğunu hatırlattıkça nefesim kesiliyordu. Ölüyor gibiydim. Diri diri yakılıyormuş gibi hissettiriyordu bu acı. Her şeyi parçalamak istiyordum kendimi gebertmek istiyordum ama sadece susup yerime sindim.
Artık ona yaklaşamazdım. Belkide sevdiği kızda ona boş değildi, onun mutluluğuna engel olmak en son isteyeceğim şeydi. Bu yüzden bir karar aldım. Kendi ölüm fermanımı imzaladığım aptal bir karar.
Bundan sonra onun için ondan kaçacaktım. Kendime hakim olup yine giden ben olacaktım. Yeter ki o mutlu olsun.
_______
My dear cat'i silsem mi diye düşünüyorum. Bir hevesle başladım ama olaylar fazla sıkıcı olacak gibi. Yerine istediğiniz bir shipte bir kitap yazabilirim ya da silmeyip ilham gelene kadar bekletebilirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ı regret it [kagehina]
FanfictionSadece sihirli bir dilek hakkı ona yaşattığım onca acıyı unutturabilir miydi yoksa şapkadan çıkan tavşan misali ona beklemediği itirafı yapmak için çok mu geç kalmıştım?