"O ne yaptı?" diye sordum neşeyle Molly'nin yukarıdan topladığım ince sarı saçlarından bir tutamını lastikle sabitlerken.
Yani cidden, onlara bakmak düşündüğüm kadar da zor olmamıştı. Sadece yemek yeme ve tuvalet ihtiyaçları sırasında bir kaç problem çıkmıştı. Ve Molly-Max kavgalarını çözmek biraz sorun olmuştu. Bunun dışında eğlenceli vakitler geçirdik diyebildirdim. İlginç ama böyle. Tabii ki Harry de yardım etmişti.
Bayan Mary her ne kadar bir iki saat dese bile hava kararmak üzereydi. Beni arayıp nasıl gittiğini sorduğunda ona bir problem olmadığını söyleyip rahatlamasını sağlamıştım. Cidden bir sorun yoktu ve eğleniyorduk.
Önümde oturmuş bebeğiyle oynarken bana Max'in evde yaptıklarını şikayet eden Molly'nin diğer saç tutamını da alıp yukarıdan topladım.
"Pix'in başını kopaydı." dedi iç çekerek.
Pix oyuncak bebeğiydi.
Tokayı saçına taktım. Ardından onu dizime oturtup yanaklarını öptüm. Cidden ikisi de çok tatlıydı.
Bir an gözüm salonun boş köşesinde bağırarak topla oynayan ikiliye kaydı. Fazla eğleniyor gibi gözüküyorlardı. Tekrar dikkatimi üzgün görünen Molly'e çevirdim ve ona gülümsedim.
"Pinkie de çok güzel bir bebek." dedim elindeki bebeği elime alırken. "Onun saçlarını da seninki gibi yapmamı ister misin?" diye sorduğumda küçük beyaz dişleri ortaya çıkmıştı. Ardından olumlu şekilde başını salladı.
Bebeğin saçlarını yapmaya başladığımda Molly dikkatle beni izliyordu. Aniden başıma çarpan top ile irkildim ve koltuğa düşen topu elime alıp kaşlarımı çatarak çok komikmiş gibi gülen Styles ve Max'e baktım.
"Bu lanet topu hanginiz attı?" diye ciddi bir şekilde sorduğumda ikiside birbirini gösterdi. Bu şekilde durduklarında boy farkları komik gözüküyordu. Max Harry'nin dizinin biraz üstüne geliyordu ve aslında sevimli gözüküyorlardı.
Gözlerimi onlardan ayırıp Molly'e baktım ve "Sence topu onlara geri vermeli miyiz?" diye sordum gülmemeye çalışarak.
"Tabii ki!"
Arkamda kalan ikiliden homurdanmalar yükselirken onları umursamadan Molly'e bakmaya devam ettim.
"Hayika fikiy!" dedi Molly gülerek ellerini birbirine çarparken.
Molly'e gülümseyerek arkamı döndüğümde Harry ve Max ellerindeki yastıkları bize fırlattılar. Onları ne zaman almışlardı bilmiyordum ama Max'in attığı yastıklar bize ulaşamasa da Harry'ninkiler tam anlamıyla isabet etmişti.
Molly tepki olarak çığlık atarken ben sadece öldürücü bakışlarımı Harry'e yönlendirmeyi tercih ettim.
Gülmeyi keserek dudaklarını birbirine bastırdığında çoktan ayağa kalkmış elimdeki yastıkla Harry'nin yanında belirmiştim.
"Seni aptal!" diye bağırırken bir yandan da elimdeki yastıkla Styles'ın kafasına vurmaya çalışıyordum.
Kahkahaları tekrar geri dönerken bana engel olmak için girişimlerde bulunuyordu fakat onu yastığımla etkisiz hale getirmeye çalışıyordum.
"Hey, hey! Sakin ol!" dedi gülerek.
"Nanci'yi bıyak Styles!"
Molly'nin eline aldığı yastıkla Harry'nin bacağına vurma çabasına gülerken bir yandan da ona benim gibi seslendiği için gülüyordum ve aynı zamanda hala Harry ile uğraşıyordum.
"Sanırım bu bir yastık savaşı!" dedi Harry gülmeye devam ederken. Ardından "Max, Molly ile sen ilgilen!" diye Max'e seslendi.
Max elindeki yastıkla bağırarak Molly'e saldırdığında ben onları izlerken Harry bileklerimden birini tuttu ve yastığı elimden almaya çalıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD GIRL (Harry Styles Fanficton)
FanfictionHayatının çıkmaz yoluna 18 yaşında girmeyi nasıl hayal edebilirdi ki?