BAD GIRL (Harry Styles Fanficton)

Bölüm 26

"Ve sen bana bunu daha önce anlatmadın? Tanrım, beni gerçekten çıldırtıyorsun Nanci!"

Lisa'ya göz devirip, tekrar önümdeki kağıda baktım. Mezuniyet planlarını yazdığımız kağıt. Daha doğrusu yazamadığımız kağıt. Ciddi anlamda saatlerdir oturmuş birkaç fikir bulabilmek için beyin fırtınası yapmaya çalışırken, Styles'ı mutfakta yarı çıplak dolaşırken gördükten sonra Lisa'ya onunla yatmadığımı anlatmaya çalışıyordum. Ve son olarak Richard ile Anne'nin ilişkisinden bahsetmiştim.

"Artık herşeyi öğrendiğine göre çeneni daha iyi işlerde kullanmak ister misin Lisa? Ya da ne istediğin önemli değil, sadece kullan." dedim kağıdı Lisa'ya doğru sallarken.

Beni bu aptal mezuniyet işine sürüklemesi yetmiyormuş gibi yardımcı da olmuyordu. Hiç olmuyordu ve yorulmuştum. Yani zihnen.

"Aslında bu çok farklı, fantastik! Aynı evde yaşamak zorundasınız ama birbirinizden nefret ediyorsunuz. Ve ailenize yakın arkadaş gibi görünmeye çalışıyorsunuz. Tamam, bu çok eğlenceli!" dedi neşeyle konuşurken. Resmen kendi kendine konuşuyordu. Sanırım ona fazlaca şey anlatmıştım.

"Tabi ya." dedim söylediğimin aksini bildiren bir yüz ifadesiyle Lisa'ya bakarken. "Ve eğer bu konuyu konuşmaya devam edersen sana yapacaklarım daha eğlenceli olacak. Bundan emin olabilirsin."

"Tamam tamam." dedi gülerek. Ardından hızla elimdeki kağıdı aldı ve öylece baktı. Sadece birkaç karalama vardı.

"Okulun bahçesinde olacak." dedi kağıdı tekrar bana verirken.

"Tanrım, Lisa iyi misin? Şu an bilinen tek şey bu ve bunu da biz planlamadık." dedim başımı yastığa gömerken.

"Imm..." Kalemi elimden aldığında başımı yastıktan çekip eski halime döndüm.

"Rengarenk uçan balonlar..." Kağıda yazdığı şeyleri sessizce söylerken elindeki kalemi izledim. "Okulun müzik grubu Red... Renkli ışıklandırmalar... Kırmızı hal-"

"Kırmızı halı mı? Ne saçmalıyorsun, bu bir ödül töreni değil." dedim onu bölerek.

"Aptal lise hayatımızın sonunda tabii ki herkes çiftiyle bir kırmızı halıda yürüyecek. Bu eğlenceli olacak!"

Çiftiyle?

Evet, tabii ki çift. Herkes mezuniyet partisine çiftiyle gelirdi. Ve ben olmayan çiftimle partiye gitmeyecektim. Evet, gitmek istemiyordum. Hem Mike orada çevresinde onlarca aptal kız ile gözlerimin içine bakacaktı. Ve benden bir yumruk daha yerdi. Sanırım gitmeme kararım onun iyiliğine olacak. Tabii ki Mike için değil, kendim için gitmeyeceğim. Styles ahmağı da partide olur ve ben biraz rahat kalırım. Yani bilirsiniz, herkes eğlenirken ve içerken, oturup film izlemekten bahsediyorum. Evet, iyi fikir. Değil mi? Çok iyi. Ve tabii ki bu kararımı Lisa'dan sakladım. Yoksa beni zor kullanarak o partiye bir ahmak gibi götürürdü.

Kapının çalınıp açılmasıyla düşüncelerim bölündüğünde kapıya baktım: Styles.

"Kapıyı çaldıktan sonra onayımı beklemen gerekmiyor mu Bay Geri Zekalı?" dedim ukala bir şekilde Harry'e bakarken.

Lisa koluma hafifçe vurduğunda ona bakıp omuz silktim. Sanırım bu onun için farklıydı.

"Gerekmiyor Bayan İleri Zekalı. Ve aşağıdan yemeğe çağırılıyorsunuz." deyip ben ona cevap veremeden kapıyı yüzüme kapattı.

"Aptal..." diye homurdandığımda Lisa gülmeye başladı.

"Çok tatlısınız!"

Ne?

"Saçmalamayı hemen şimdi kesiyorsun." dedim ona attığım öldürücü bakışların ardından yataktan kalkarken.

Saçımdaki tokayı çıkarıp düzgün bir topuz yapmaya çalışırken kapıya yöneldim.

"Ama öylesiniz."

Arkamdan gelen Lisa'ya kötü bir bakış attığımda eliyle ağzındaki hayali fermuarı çekti. Ardından düz bir yüz ifadesiyle benimle birlikte odadan çıktı. Tabii ki o fermuarın açılması uzun sürmemişti.

"Aslında Harry de plan konusunda bize yardımcı olabilir Nan. Ondan iyi fikirler çıkacağını düşünüyorum." dedi merdiven basamaklarından inerken.

"Harry mi? Söylediklerimin nesini anlamıyorsun merak ediyorum Lisa." dedim mutfağa yönelirken. "Ve sakın bir şeyler belli etme."

Lisa anlamamışça bana bakarken zihnimi okuyamayacağı gerçeğini fark ettim. "Yani biz yemekte Styles ile çok iyi arkadaşız. Kavga falan etmiyoruz. Anladın mı?"

"Çok heyecanlandım!" dedi sarı saçlarını düzeltirken. "Tamam, bunu yapabilirim."

Ona gözlerimi devirip mutfağa girdim.

Masada biz hariç herkes yerini almıştı. Anne ve Richard her zamanki gibi yan yana oturuyorlardı ve Harry'nin yanındaki boş sandalyenin çarprazındaki sandalyede boştu.

"Merhaba." dedi Lisa gülümseyerek çarprazda kalan sandalyeye yönelirken. Ardından bana baktı ve gülümsedi.

Harry'nin yanına otururken ona kötü bir bakışla birlikte bir gülümseme yolladım.

"Ben Lisa, tanıştığıma memnun oldum." dedi Lisa, Anne'ye bakarken. Richard ile zaten tanışıyorlardı.

"Anne ya da Diana diyebilirsin. Bende memnun oldum." dedi Anne gülümseyerek. "İsterseniz artık yemeğe başlayalım."

Çatalımı elime almadan önce gözlerim Styles'a kaydı. Bana yapmacık bir gülümseme yolladığında ona aynısından bahşettim.