BAD GIRL (Harry Styles Fanficton)

Bölüm 22

Tamam, peki. Yani biliyorum, teklifim biraz saçmaydı. Çok saçmaydı. Her fırsatta kavga eden iki zıt karakter nasıl arkadaş olabilirdi ki? Cidden saçma geliyordu ama amacım da tam olarak buydu: Styles ile kavga etmemek için arkadaş olmak. Evet evet, zekiyim. Düzeltiyorum, çok zekiyim.

"Arkadaş mı?"

Harry'nin sırıtarak sorduğu soruyla düşüncelerim bölünmüştü.

Gülümseyerek olumlu anlamda başımı salladığımda yüzündeki sırıtış biraz daha büyümüştü. Az önceki sinirli halinden bir iz bile yoktu.

Uzun parmaklarıyla masada ritim tutmaya başladığında "Bu teklifi düşünmeliyim." dedi ve sandalyeye yaslandı.

Harry Edward Styles'ın uçuşa geçen egosuna bir anlık göz yummaya karar verdim ve derin bir iç çektim.

"Biliyorsun ki bir süre birlikte yaşamak zorundayız. Bu sürekli birbirimizi göreceğimiz anlamına geliyor ve düşündüm ki, arkadaş olursak herşey çok daha kolay olabilir." dedim ve bardağımdan bir yudum aldım. "Hem Anne ve Richard'a da rol yapmak zorunda kalmamış oluruz." diye devam ettim.

Dikkatle beni dinledikten sonra tekrar sandalyede doğruldu ve sırıttı.

"Peki, arkadaşım."

                                                                ***

Kahvaltının ardından hesabı öderken yaptığımız küçük tartışmanın galibi aptal yeni arkadaşım Styles olmuştu. Kafeden çıkıp arabaya bindiğimizde okula beklediğimden daha kısa sürede ulaşmıştık. Açıkçası arkadaş olduğumuz 22 dakika içerisinde Harry'nin aptal sırıtışlarının artması dışında bir değişiklik olmamıştı. Aynıydık.

Arabadan indim ve kapıyı kapattım. Harry kapıları kilitleyip yanıma geldiğinde otoparkın çıkışına doğru yürümeye başladık.

Zihnimde Okuldaki gerizekalılardan biri okula Harry Edward Styles ile geldiğini görürse olacakları biliyorsun, değil mi Nanci? diyerek gerilmeme sebep olan sesi şimdilik susturmaya karar verdim. En azından çabaladım.

"Sınıfa birlikte gitmeye ne dersin arkadaşım?"

Göz ucu ile Harry'e baktım ve "Şu an ne yapıyoruz arkadaşım?" diye sordum sırıtarak. Ardından okulun içine girdiğimizde etrafın boş olduğunu farkederek "Geç mi kaldık?" diye sordum.

"Sanırım bir ya da iki dakika."

Hızlı adımlarla merdivenlerden çıktıktan sonra uzun ve sessiz koridorda büyük adımlarla ilerlemeye başladık.

Sınıfa birlikte girmemizin çıkaracağı problemler zihnimi doldurmaya başladığında ciddi anlamda bundan sıkıldığımı farkettim. Bu gerçekten gittikçe berbatlaşıyordu. Mike'ın sevgilisi olmam hayatımı neden bu kadar etkilemek zorundaydı ki? Yani, tamam, peki. Styles aptal, çok aptal olabilir ama bu; onunla aynı evde yaşamak zorunda olduğum gerçeğini değiştirmiyor ve yemin ederim bu konu hakkında ne düşüneceğimi bile bilmiyorum. Tanrım.

Harry kapıyı tıklatıp içeri girdiğinde derin bir iç çekip arkasından ilerledim. Sınıftaki aptal bakışların üstümüzde olması cidden sinir bozucu ve katlanılamazdı. Genel olarak kötü bir bakış atıp Bayan Emily'e baktım ve gülümsedim. En azından dersin biyoloji olmasından gayet memnundum.  Size ondan bahsetmiştim, değil mi? Şu harika, çekici biyoloji öğretmeni? Ah, evet.

Bize bakarken gülümsediği için kısılmış olan yeşil gözleri daha sevimli olmasını sağlıyordu. "Vay canına!" dedi yaklaşarak. "Harika bir çift olmuşsunuz."

Tanrım, lütfen duyduğum çift kelimesi benim uydurduğum aptal bir şey olsun. Lütfen, lütfen.

Ah.

Sınıftaki uğultu bile herşeyi cevaplayan türdendi. Cidden.

"Hey, hey! Öyle bakmayın. Yani senin Mike ile olan ilişkini tabii ki biliyorum Nora. " dedi sırıtarak bana bakarken. "Geç kalmak konusunda iyi bir çift olmuşsunuz demek istedim."

Derin bir iç çekip gülümsemeye çalıştım. Tanrım, sadece bir iki dakika geç kalmıştık ve bu ne kadar da uzun sürmüştü.

Bu saçmalığın daha fazla devam etmemesi için yerime geçerken Bayan Emily'nin "Mike iyi seçim. Yakışıklı ve havalı." demesi ile tekrar ona baktım ve gerildiğimi hissettim. Konuşacak başka konu kalmamış mıydı yani?

"Evet..." diye mırıldandım yapmacık bir gülümsemeyle.

Sırıttı ve tepkisiz Harry'i süzdü. Ardından kolunu omuzuna attı ve "Ama Harry daha iyi." dedi gülerek. Yaşadığım şaşkınlıkla olduğum yerde dikilirken bunu yansıtmamaya çalıştım. Konu nasıl buraya gelmişti, ha? Ah. Harry'nin daha iyi olup olmaması dabneyin nesiydi? Tanrım. Bayan Emily ne saçmalıyor?

Çıkacak dedikodunun her ayrıntısı Lisa'nın ağzından zihnimde canlanmaya başlamışken Emily derin bir iç çekerek düşüncelerimi böldü.

"Her neyse! Çok oyalandık. Herkes toparlansın ve derse başlıyoruz."