Bölüm 39

158 9 3
                                    

Harry Edward Styles'a bağırıp ona şiddetli karşı çıkmamın ardından yaklaşık yarım saat geçmesine rağmen tabii ki hala hazır değildim. Yani en azından üzerime, Lisa ve Styles'ın seçip satın aldığı uzun beyaz elbiseyi zorlukla geçirebilmiştim. Cidden, hala o aptal partiye gidebileceğime inanamıyordum. Üstelik Styles ile birlikte. Tanrım, bu nasıl mümkün olabilirdi ki?

Evet, Lisa ahmağının bir süre sonra bana ulaşmak için çabalamamasının sebebini de bu yolla öğrenmiş olmuştum. Tabii ki Harry ile iş birliği yapmıştı. Ve inanın bana, hayatım boyunca kendimi en çaresiz hissettiğim anlardan biriydi. Yani Harry'e her ne kadar küfür edip bağırsam da bir süre sonra ona, oraya gitmemek için yalvarmaya başlamıştım. Ve sonuç: Hazırlanması için odasına sürüklenen bir Nanci ve hazırlanmak için odasına giren bir Styles. Evet arada koskoca bir fark vardı. Ben sürükleniyordum. Ve muhtemelen de günün sonuna kadar sürüklenecektim.

Lisa ve Harry, evet onlar kesinlikle çılgının tekiydi. Tüm okul Mike'ı aldatarak Styles'ın altına yattığımı düşünüyordu ki, bu gerçekten berbat bir düşünceydi, ve biz tüm bu saçmalıkları reddetmemize rağmen o aptal partiye birlikte yani kol kola mı gidecektik? Bu gerçekten fazla aptalca bir fikirdi. Yani cidden, burada bunu düşünebilen tek zeki ben miydim?

Zihnimdeki düşünceleri bir kenara fırlatıp sakinleşmeyi denedim. Eğer sakin olursam stressiz olurdum. Ve bu sayede daha iyi hissedebilirdim, değil mi? En azından öyle tahmin ediyordum.

Aynanın karşısına geçmeden önce derin bir nefes aldım ve yüzüme baktım. Elimdeki fazla belli olmayan parlatıcıyı dudaklarıma sürerek hafif makyajımı tamamladığımda hazır gibiydim. Evet, hazırdım ve bu, bugün için en son isteyeceğim şey bile değildi. Ben sadece pijamalarımla gün boyu evde takılmak istiyordum. Yani cidden, bu çok imkansız bir istek değildi ve şu işe bakın ki, Harry Edward Styles beni o lanet yere zorla da olsa götüreceğini söyleyip duruyordu. İnanın bana, ona söylediğim hiçbir cümle bir işe yaramamıştı ve şu an aynanın karşısında çaresizce duruyordum.

Aynadaki görüntümü baştan aşağı süzdüğümde fena görünmediğimin farkındaydım. Açık bıraktığım dalgalı saçlarım ile birlikte uyumlu gözüken hafif makyajım; yarım kollu, yere kadar uzanan ve dehşet bir bacak dekoltesine sahip, bu elbiseyi hagisi seçmişti Tanrı aşkına, beyaz sade elbise ve aynı renkte topuklu ayakkabılarım... Yani, cidden iyi görünüyordum. Bunu neden inkar edecektim ki?

Kendimi süzmeyi kesip elbisemle aynı renkte olan minik çantayı yatağın üzerinden alarak cep telefonumu içine sıkıştırdım ve kapıya yöneldim. Bu odada oyalanmam sonucu değiştirmeyecekti ve bunu bilmek bile cidden berbat bir durumdu.

Odadan çıktığımda uyuşuk adımlarımı merdiven basamaklarına yönlendirdim. Harry beş dakika da bir aşağıdan adımı seslendiği için onun uzun bir süredir hazır olduğunu kolaylıkla anlayabiliyordum.

Ve bu lanet olası topuklu ayakkabılar düşündüğümden daha da can yakıcı olmaya başlıyordu. Topuğu fazla uzun olmasa da ince olduğu için işimi zorlaştırıyordu ve bu gece için onlarla baş edebilmeyi umdum. Yani bunlara alışabilirdim, değil mi?

Alt kat ile birlikte kapının önünde sırtı bana dönük bir şekilde bekleyen Styles görüş alanıma girdiğinde onu istemsizce süzmüştüm. Üzerindeki siyah takım elbiseyle arkasından bakıldığında iyi görünüyordu.

İneceğim son birkaç basamak kala adım seslerimden anlamış olacağını tahmin ediyordum ki, hızla bana doğru dönmüştü. Bakışları, bir şey söylemek için açık olan ağzını kapattıktan hemen sonra baştan aşağı bedenimde gezindi. Ve hey, sanırım benim gözlerim için de aynısı söylenebilirdi.

BAD GIRL (Harry Styles Fanficton)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin