14

22.9K 1.3K 282
                                    

Erva Lydia Çetin

"Bunlarla nasıl doyuyorsun anlamıyorum."

Su, elindeki köfte ekmeği yerken benim yediğim pırasaya laf atıyordu. Gözlerimi devirip ona baktığımda kaşlarımla elindeki ekmeği gösterdim.

"Asıl sen bunu nasıl yiyorsun anlamıyorum." dediğimde ısırmak üzere olduğu ekmeği ileriye uzatıp baktı.

"Neden?"

"Okuldayız, içinde ne olduğunu bilmiyorsun. Yapmak için hayvanın neresini kullandıkları belli değil." dediğimde ekmeği sıraya bıraktı. Yarın yine aynısını alıp sınıfama geleceğine emindim.

"Ama yine de pırasadan güzel."

Onu kafamla onayladığımda bir nevi geçiştirmiştim. Söz dalaşına girmek istediğim son kişi Su'ydu. Ne desem de yine kendi bildiğini yapıyordu.

"Camları açsana sınıf havalansın." dediğim gibi içeri giren üçlü laf atmıştı.

"Kokutmuşsun yine."diyen Caner'e itici olduğunu bildiğim şekilde gülümsedim.

"İster misin?" derken kabı ona doğru uzattım. Bana doğru geldiğinde Su da yakınımızdaki camları açmayı bitirmiş yanıma oturuyordu.

"İsterim ama onu değil." dedi Su'ya bakarken, bu kaşlarımı çatmama sebep oldu. Elimi öne çıkarıp durmasını sağladığımda bana bakmıştı.

"Çek o iğrenç gözlerini arkadaşımdan." dediğimde Su da bana dönmüştü.

"Caner bana mı dedi onu?"

"Ne münasebet senin neyini isteyeyim ben?" diyerek savunmaya geçen Caner'e sırıtarak baktım. Ondan haz etmiyordum ve şu an kıvranması hoşuma gitmişti.

"Evet sana dedi. Ben bu çocuktan her şeyi beklerim Su."

Kurduğum her kelimede gözleri açılan Caner, beni boğazlamak istiyordu. Bakışlarından bunu çok net anlayabiliyordum.

"Domalayım sik bir de." dediğinde yüzümü buruşturdum.

"Terbiyesizleşme."

"Caner, hadi abicim maç var." Bakışlarım Caner'in arkasına döndüğünde Emre ve Gezer'i gördüm. Sınıf kapısının yanında sıraya oturmuş Caner'i bekliyorlardı.

"Ne maçı?" diye soran Su'ya hayretle döndüğümde ağzım şaşkınlıktan açılmıştı.

"Sana bu çocukta tecavüzcü Coşkun ruhu var diyorum ve sen onunla iletişim kurmaya devam mı ediyorsun?"

Su gözlerini devirip sıradan kalktığında beni de kaldırmıştı.

"Canım sen biraz gıcık oluyorsun Caner'e herhalde. Hem ben de maçı izlemek istiyorum."

"Biraz az kalır." Aynı anda Caner ile konuştuğumuzda başka bir ses daha duyuldu.

"Sikeyim." Sessiz bir şekilde edilen küfüre eşlik eden yüz sıvazlaması Gezer'e aitti. Hepimiz ona döndüğümüzde oluşan sessizliği tuhaf bulmuş olmalı ki yüzündeki elleri çekip bize bakmıştı.

"Maç başladı." dediğinde kaşlarım çatıldı.

"Git o zaman, kimse seni tutmuyor." dedim kolumu Su'dan kurtarıp göğsümde birleştirirken. Oturduğu sıradan kalkıp sınıftan çıktığında kaşlarım daha da çatıldı.

"Şu çocuğu bile bunalttın ya helal olsun sana." diyen Caner ellerini saçıma daldırmıştı. Hızlı bir şekilde karıştırdığında çığlık atıp geriye kaçtım. Elimden gelse bu çocuğu bir kaşık suda boğardım.

"Arkadaşların gitti sen de gitsene. Ne duruyorsun burada abaza?" dediğimde Su'ya gönderme yapmıştım. Abaza lafımla kaşları çatılırken savunmaya geçti.

"Ne abazası amına koyayım? Su da gelmek istiyormuş ona soracaktım gelecek misin diye." dediğinde sırıtarak ona baktım.

"Neden bana da sormuyorsun?"

"Sen gelmek istemiyorsun." dediğinde sınıf kapısına doğru yürüdüm.

"Yo istiyorum." derken aklıma pırasam geldi. Daha bitirememiştim ama Caner'in kıvranması için onu yemeği erteleyebilirdim.

Sarı | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin