Sarı | Texting

43

Erva Lydia Çetin

İkimiz de sessizce karşılıklı otururken zil çaldı. Alperen bakışlarını sonunda yüzümden çekip arka tarafıma çevirdiğinde kantine giren öğrencilerle kaşlarını çattı. Az önceki sessizliğe tezat bir şekilde fazla gürültülüydüler.

"Okul değil ahır sanki anasını satayım. Ama atların günahımı almayayım onlar sessizler." diye homurdanırken kafamla onayladım.

"Çocuk parkı."

"Çocukların ne suçu var?" dediğinde gözlerimi devirdim.

"Çocuk parkları da gürültülü oluyor, ondan bahsetmiştim."

"Bunlar da çocuk zaten, çoğu dokuzuncu sınıf." derken kantinde gözlerini gezdiriyordu.

"Gerçekten etrafı fazla izliyorsun." dediğimde bana dönmüştü. Başta anlayamasa da ilk sohbetlerimizden bahsettiğimi fark etmişti.

"Alışkanlık olmuş. İster istemez dikkatimi çekiyor." derken omuz silkmişti.

"Dikkat dağınıklığı var sende o zaman." dediğimde 'cık' diyerek kafasını hafifçe kaldırmıştı.

"Sanmıyorum. Sadece etrafı izlemeyi seviyorum, bir anlam yüklemeye gerek yok." dediğinde kafamla onayladım.

"Senin benim yakışıklımda gerçekten gözün var." diyen sesle yerimde sıçrarken omuzlarıma bir çift el koyulmuştu.

"Sakin ol Sarı Lale, benim." diyerek yanıma oturdu Caner. Ona baktığımda yüzünde muzip bir ifadeyle bana bakıyordu.

"Gün gelir devran döner..." dediğinde aklıma ona yaptığım Su imaları gelmişti. Gerçekten Caner'in ağzına düşecek miydim?

"Aynı şey değil." diyerek kaşlarımı çattığımda elini havada salladı.

"He he."

"Sen de kaptın Sarı Lale'yi, Kanayan Gül." diyerek Alperen'e döndüğünde ben de ona baktım. Sırıtarak Caner'e baktığını gördüğümde aralarının düzeldiğini anladım.

"Çiçek bahçesi kuracağız." dediğinde gülmek istesemde yüz ifademi sabit tuttum.

"Ben abazalık yapmıyorum." diyerek Caner'e baktım.

"Sen zaten uçuyorsun canım. Dersten çıkmalar, ayılıp bayılmalar falan." dediğinde kaşlarım çatıldı.

"Ben ayılıp bayılmıyorum." diyerek itiraz ettiğimde "Uçtuğunu kabul ediyorsun yani." dedi.

"Etmiyorum."

"Ettin."

"Etmedim, geri zekalı herif." derken Alperen'e döndüm. İşaret parmağımla onu gösterdikten sonra "Asıl uçan o." dedim. Alperen gülerek bana bakarken "Aksini hiçbir zaman söylemedim." dedi.

"Bunu da söylememiştin." diyerek gözlerimi kıstığımda sırıttı.

"İniş izni mi verecektin?" dediğinde Caner 'ooo'lamaya benzer sesler çıkarmaya başladı. Kaşlarım çatılırken sandalyeden kalktım.

"Size laf anlatılmaz." dedikten sonra arkamı döndüm. Karşıdan gelen Emre kalktığım masayı görüp sırıtırken elimi kaldırıp onu susturdum.

"Tek kelime edersen seni döverim."