Erva Lydia Çetin
"Neden sınıfta takıldığımı bir kere daha anladım." derken etrafımdaki erkek topluluğunun sesleri başımı ağrıtmaya başlamıştı. Sınıflar arası voleybol maçları düzenleniyordu ve şu an dokuzuncu sınıflar sahadaydı. Spor salonunun yanındaki tribünlerde okulun erkekleri tezahürat yapıyordu. Bir sınıfı desteklediklerinden değil tamamen eğlence için her öğle arası bunu yaparlardı.
"LAN KOŞSANA ANASINI SATAYIM." diyerek bağıran Caner yan taraftaki erkeklerin ortasındaydı.
"OĞLUM BU DOKUZLARIN HORMONU MU BOZUK HEPSİ AFETİ DEVRAN." diyerek Emre de bağırdığında çoğu kişi ona dönmüştü. Etrafındakileri umursamadan bağırmaya devam ediyordu.
"ŞU KISA SAÇLI BAYA İYİMİŞ." dediğinde hayretle ona bakıyordum. Gerçekten bağırdığının farkında değil miydi bu çocuk?
"ADI NE Kİ ON-" Ağzına kapatılan elle susmak zorunda kalan Emre bağırdığının farkına varmış olmalı ki etrafına bakmaya başladı. Bahsettiği kısa saçlı kız utançtan ne yapacağını kestirememiş şekilde şaşkınlıkla arkadaşlarına bakıyordu.
"Beyinsiz herif tezahürat yapmıyorsun, ne bağırıyorsun?" diyen Gezer Emre'nin ağzını kapattığı ellerini çekmişti. Emre omuz silkip devam eden tezahüratlara katıldığında bakışlarımı onlarda tutmaya devam ettim.
Emre ile geçen sene aynı sınıftaydık. Gezer dediğim çocuğu Emre ve Caner'den dolayı tanıyordum. Hatta tanığım söylenemezdi adını bile bilmiyordum. Herkes soyismini kullanıyordu.
Şu an Caner ile Emre'nin deli gibi zıplayarak tezahürat yaparken Gezer'in oturması komik duruyordu. Gerçekten etrafında onlarca erkek ayakta zıplarken onun oturması saçma bir görüntü oluşturuyordu.
"Gezer neden oturuyor ki?" diye soran Su'ya döndüğümde o da ona bakıyordu. Omuz silkip "Bilmem ben de onu düşünüyordum." dedim.
"Gezer." diyerek ona seslendiğinde bunu yapmasını hiç beklemiyordum. Ben Su'ya şaşkınlıkla bakarken Gezer de kafasını kaldırmış bize bakıyordu.
"Gelsene." dediğinde ben de Gezer'e döndüm. Açık kahve hareleriyle karşılaştığımda direkt bana bakmasını beklemiyordum. Sanırım Caner ile olan anlaşamamazlığımı sorun yapıyordu. Hafifçe gülümsediğimde erkek topluluğunun arasından çıkıp yanımıza gelmişti.
"Sen neden oturuyordun?" diye soran Su ile Gezer'e baktığımda gözlerinin kahverengi değil ela olduğunu anladım.
"Keyfim yok." diye mırıldandığında yanıma oturmuştu. Bunu beklemediğim için gerilirken oturduğum yerde kamburlaşan sırtımı düzelttim. Başka nereye oturacaktı Erva?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarı | Texting
Short Storyanonimke: Tamam öyle olabilir ama yine de duygusal biriyim ben. ervalydiacetin: Olabilirsin, ben olamazsın mı dedim? anonimke: Ona göre davransana o zaman aq. *** 08.03.2021 kısa hikaye #19