Erva Lydia Çetin
"Hasiktir." diyerek benden uzaklaştı. Duyduğum şeyin şaşkınlığını hâlâ yaşarken Alperen karşımda neredeyse kıvranıyordu.
Ellerini yüzüne götürüp ofladığında hiçbir tepki veremiyordum. Bugün böyle bir şeyi gerçekten beklemiyordum.
Alperen yüzündeki ellerini saçlarına çıkardığında alnına düşen saçlardan kurtulmuştu. Bana baktığında ne yapacağımı bilmiyordum ki zaten kilitlenmiştim. Hareket edemiyordum.
"Yanlış zaman." dediğinde ellerini saçından çekmişti. Karşımda dikilirken ellerini cebine koydu. Ben hâlâ dümdüz dururken öne doğru eğildi. Yüzünü yüzümün hizasına getirdiğinde nefesimi tuttum.
"İndi mi ki kıza?" diye mırıldandığında dudaklarımı birbirine bastırdım.
"İnmedi." dediğimde geri çekilip tekrar dik durdu.
"Sonunda konuştun." derken sırıtıyordu. Kafamla onayladığımda arkasını döndü. Bir elini kaşlarının üstüne koyup güneşi engelledi.
"Şu bankı mı diyordun sen?" dedikten sonra eliyle gösterdiğinde bakmadan "Evet." diye mırıldandım.
"Hadi gidelim." dediğinde kaşlarımı çattım. Gerçekten az önceki olay hiç olmamış gibi mi davranacaktı?
"Gidelim." diye mırıldanırken Alperen'in benden uzaklaşan sırtına bakıyordum. Ben de yürümeye başladığımda aramızda bir metre vardı.
Banka geldiğimizde tereddütle oturdum. Bugün diğer günlere nazaran güneşli olabilirdi ama havalar hâlâ soğuktu, ki oturduğum bank da soğuktu. Yanımda oturan Alperen hırkasının önünü kapattığında bakışlarımı fark etmiş ve bana dönmüştü.
"Üşüdün mü?" diye sorduğunda kafamı iki yana salladım.
"Mevsimler birbirine karıştı." diye mırıldandığımda kafasıyla onayladı.
"Evet. Uzun zamandır kar da yağmıyor." dediğinde dudaklarımı büzdüm. Bu gerçek beni üzüyordu.
"Karı özledim."
"Ben de." dediğinde konuşacak bir şey bulamadığım için sessiz kaldım. İkimiz de sessizce otururken az önceki olay hâlâ aklımı kurcalıyordu.
Kurduğu cümleden sonra kalbimin hızlanması normal miydi?
Yanaklarımın içini ısırırken ellerimi hırkamın cebine koydum. Ayaklarımın bankın üstüne çıkarıp bağdaş kurduğumda Alperen'in dikkatini çekmiştim. Bana baktığında ben de ona döndüm. Göz göze geldiğimiz gibi bakışlarımı kaçırdığımda gülme sesini duydum.
"Utanıyor musun?"
Bu da soru mu Alperen?
"Hayır o nereden çıktı?" derken yalana başvurmuştum.
"Hiç, suratıma bile bakamıyorsun." dediğinde kaşlarımı çatıp ona baktım. Görmeyi beklediğim manzara karşımdaydı. Sırıtıyordu.
"Surata bakamayacak duruma gelmesi gereken kişi sen değil misin?" diye sinirle konuştum. Ellerini hava kaldırıp bankta benden uzaklaştı.
"Sakin ol, kötü polis." dediğinde gülüyordu. Benim içim içimi yerken onun bu kadar keyifli olması sinirlerimi bozmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarı | Texting
Short Storyanonimke: Tamam öyle olabilir ama yine de duygusal biriyim ben. ervalydiacetin: Olabilirsin, ben olamazsın mı dedim? anonimke: Ona göre davransana o zaman aq. *** 08.03.2021 kısa hikaye #19