SONU GELMEZ

2.2K 98 7
                                    

----------------------

Zamanı nerden yakalarsan yakala çaresizlik umutla boğuşup gün yüzüne çıkardı. Çaresizlik baş gösterdiğinde ise ne kadar çabalarsan çabala bir bataklık gibi uğraştıkça seni dibe çekerdi. Sonu gelmez bir bumerang gibiydi.

Bu bumerang içinde hayallerim gerçeklerle savaşıp sürekli yüzüme çarpıyordu. Sanırım artık hayallerin de sadece bir kandırmacadan iberet olduğunu yeni yeni idrak etmeye başlamıştım.

Gözlerim dalgalardan ayrılmazken kıyıya vuran ses içimdeki boşluğu temizliyordu sanki. Derince bir nefes aldım, bu koku ciğerlerimde çiçekler açmıştı sanki burayı seviyordum.
Karmakarışık geceden sonra  babama gelmiştim. Mine çalıştığı için gelmek istememişti. Evimin bahçesinde denizi izlerken köpeğim Şimal de içimdeki derdi anlamış gibiydi. Hani derler ya köpekler içindeki kötü niyetli düşünceleri, derdi koku alarak anlar diye. Öyleydi sanki bakışları buruktu.

Tekrar denize doğru baktım gün batımı o kadar güzeldi ki annemi anımsatıyordu. Sanki gün batarken gülümsüyormuş gibi. Onu hep yüzünde bir gülümseme ile hatırlıyordum.

Sonunda gün kaybolduğunda gece heybetli bir şekilde yeryüzünde tüm gökyüzünü kapladı. Onun karanlık bakışları kendini belli ederken özgürce baktım. Gökyüzü karanlık olunca her yerde o vardı sanki. Güneş annemi temsil ederken karanlık da onu seçmişti sanki.

Yerimden kalkıp eve doğru yürüdüm kış geliyordu ve hava serindi. Ağaçların arasından geçip eve girdiğimde babam hala gelmemişti. Abim iş için şehir dışına çıkmıştı. Derin bir iç çekip omuzlarımı düşürdüm evimi ne kadar çok özlemiştim.

Hızlıca odama çıktık.  Şimal de  beni özlemiş olacak ki sürekli beni takip ediyordu. Eşyalarımı hazırlayıp duşa gireceğim sırada ceketimden yere düşen şeyle eğildim. Kolye öylece yerde dururken bir fragman gibi gözlerimde canlanmıştı dün gece . Gözlerim kapanırken beni öpüşü aklıma geldi. Buna engel olamıyordum. Nereye baksam o vardı. Tutulmuş gibiydim ve buna artık engel olmak istemiyordum. Ellerim istemsizce dudaklarıma gitti beni öpmüştü. Nefesi kokusu öyle etkileyiciydi ki daha önce hiç böyle hissetmemiştim. Tekrar gözlerimi açtığımda  Şimal dilini çıkarmış bana şapşal şapşal bakarken gülümsedim.

" Sence beni seviyor mu Şimal " ahh bu köpeği gerçekten çok seviyordum. Hızlıca duşa girdim. Çıktığımda babam çoktan gelmişti. Hazırlanıp aşağı indiğimde babamla karşılaştık.

"Kızım hoşgeldin" bana sıkı sıkı sarılırken karşılık verdim.

"Özledim" sesimle daha sıkı sarılırken "Bende özledim kızım " diyerek ayrıldı benden birlikte yemek masasına yönelirken Mine'yi sordu.

"Kızım Mine neden gelmedi." Masadaki leziz yemekler dikkatimi çekmiş ağız ucuyla babamla konuşmaya çalışmıştım.

"Baba o ek mesaiye kalacağını söyledi bu yüzden gelemedi" babam kafasını onaylar anlamda sallarken

" Bu kız gerçekten çok inatçı. " Söylediğine gülmeden edemedim. Mine bir şeyi kafasına koydu mu gerçekten yapardı o kadar inatçıydı ki bazı konularda inatlaşmamak için pes edip onun dediğini yapıyordum. Çünkü içinden çıkılmaz bir hal alıyordu.

Babamın sesiyle düşüncelerimden kurtulurken yemeği bırakıp ona yöneldim.

" Kızım bir saat sonra bir iş toplantım var lütfen bana katılır mısın. Hem sana da değişiklik olur " babamın sıkıcı toplantılarını hiç sevmezdim.

" Baba lütfen ben Şimal ile kalsam" bunalıma girmek üzere olan sesimle babama baktım.

" Hadi kızım seni bekliyorum git hazırlan hem sonra o çok sevdiğin midyeciye gideriz " fikrim anında yön değiştirirken hızlı bir şekilde masadan kalkıp odama gittim.

SEÇİM (Karanlık Oyun) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin