Sinirle soluyan adam hızlı adımlarla binadan içeri girdi. İki dakika içinde aşağıda olmazsa gerçekten kızın evine çıkar ortalığı birbirine katardı.Ellerini hızla saçlarından geçirdi, böyle bişeyin nasıl olabileceğini düşündü. Müdür odasındaki konuşmaların ardından, ortaya çıkması ve can düşmanının bunu öğrenmesi hiç iyi olmamıştı.
Düşünceler aklına geldikçe çileden çıkıyordu. Hırlayarak duvara bir tekme savurduğunda içindeki ses sakin olmasını söylüyordu. Bu gidişle kız elinde kalacaktı. Zaten o kadar çelimsiz birini öldürmek çokda zor bişey değildi onun için. Küçük suratı aklına geldi, ona boşuna fındık demiyordu. Makyajsız hali öyle masumdu ki eldivenlerini yıkamak için onu ikna ettiği gece ve tabi ki kavga günü aklına geldi. . .
~~~~~~
Sesler beynini oldukça yormuştu. Burdaki kasvetli hava artık onun sinirlerini zıplatıyordu. Hemen önünde duran içkisinden bir yudum alarak bu iğrenç şeye bir küfür savurdu. İçmesi tamamen bu gürültüyü görmezden gelmesi içindi.
Yerinden doğrulup pencereye doğru yaklaştı o sırada ısrarla kapı çalarken 'Gel ' demesi uzun sürmedi. Can dostu Murat içeriye girerken oda hemen yanındaki koltuğa uzandı.
" Ne zaman çıkıyoruz " diyen Murat'ı bir süre duymazdan geldi. Şu anda sürekli rüyalarını süsleyen yüzünü bir türlü görmediği kızı görmek istiyordu.
" Birazdan çıkarız " diyebildi sonunda. Yerinden kalkıp askıda duran ceketine uzandı. Mekandan ağır ağır çıkarken. Yanından geçtiği kızların hayran bakışlarının farkındaydı. Hiçbiri ilgisini çekmiyordu. Sonunda mekandan çıktığında kapıda duran adamlarına dönerek ;
" Herhangi bir sorun istemiyorum " sert sesiyle izbandut adamları hazırola geçti.
" Emredersiniz Seymen Bey " dediler. Arkasını dönerek arabaya doğru ilerledi. Arabada Ali ve Ilgaz'ı gördüğünde can parçası aklına dank etti.
" İpek nerde " Ali arabadan çıkarak
" Evde bizi bekliyor " diyerek şöför koltuğuna geçti. Dumanlı kafasını bir Ali anlardı. Ses çıkarmadan öne oturdu Seymen. Üzerinde tuhaf bir huzursuzluk vardı. İçinde kıyamet kopuyordu sanki, aldığı nefesler beyhude hiçbiri ciğerlerine gitmiyordu. İçinden hiçbir şey yapmak gelmiyordu. O kadar yorgundu ki koca bedeni yenilmez görünsede içindeki adam pes etmek istiyordu.
Araba hareket ederken pencereyi açtı gecenin karanlığı yüzüne vururken gözleri istemsizce kapandı. Aklına direk düşlerini süsleyen deniz geldi. Bunu hayal etmeyi seviyordu.
Kıyıya vuran medcezir seslerini duyar gibi oldu.
Derince bir nefes çekti içine, hayali deniz kokusunu tattı, tekrar rüzgara doğru döndü. Saçlarında, bedeninde tüm hücrelerinde hissetti. Karnına dolanan minik eller yine yerini almıştı. Huzur doldu içi mutlulukla kabardı. Tek mutluluğu bu olsa gerek. Hayalinde bile çok bişey istemiyordu sadece huzur...
Araba aniden durduğunda Seymen daldığı hülyalardan irkilerek uyandı. Ani fren için sinirle Ali'ye döndü. İçindeki küfürleri dışarı savuracağı an Ali'nin baktığı yere doğru başını çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEÇİM (Karanlık Oyun)
Roman pour AdolescentsArya 17 yaşında genç bir kızdır. Babasının tatlı ve şımarık kızı olarak hayatına devam ederken yakın arkadaşı Mine'nin aldığı bir kararla bambaşka bir dünyaya girmek için ailesini ikna eder. Daha önce hiç alışık olmadığı bir hayata adım ata...