BUĞU

1.9K 88 15
                                    

----------------

Buz, hissettiğim tek şey buydu. Kanım donmuş gibiydi. Tüm bedenim bir akıma girmişti öyle ki titriyor ve deli gibi üşüyordum. Öğlen sıcağı beni ısıtmaya yetmiyor adımlarım kilitlenmiş yürümekte zorluk çekiyordum. Taksiden inerken adam halime acımış kapıya kadar bırakmak istemişti. Ne denli harap bir haldeydim bilmiyordum. Tek istediğim o görüntüyü gözlerimin önünden silmekti.

Göz yaşlarımı sildim. Bir daha asla onun için ağlamayacaktım. Asla

Tanıdık sokaklara giriş yaparken yürümek daha iyi gelmişti. Burnumu çekmekten başıma ağrılar girerken durup kısa bir nefes aldım. Eve gidip sıcak bir duş alıp yataktan çıkmayacaktım. Ne kadar düşünmemeye çalışsam da boğazım düğümleniyordu.

" Arya güzelim" adım boş sokakta yankılanırken kalbim yerinden çıkacak gibi oldu. Hızla arkamı dönerken peşimden gelmiş olduğunu düşündüm.

"Ko.. Koray" hala vücudum titriyordu. Onun burda ne işi vardı. Hızlanıp yanıma yaklaştı. Bakışları beni süzerken takındığı tavrı değişti. Daha ciddi bir hâl almış kaşlarını çatmıştı.

"Ne oldu neyin var güzelim" elleriyle yüzümü yakalayıp gözlerime baktı. Sanki bunu sormasını bekleyen gözyaşlarım sicim sicim akarken hüngür hüngür ağlamaya başladım. Kendimi tutamıyordum.

O endişe içinde bana sarılırken daha önce olanları görmezden gelip koluna tutundum kendimi taşımak artık çok zor geliyordu.

Kolları beni taşırken hemen yan taraftaki binanın merdivenlerine kadar taşıdı beni ve çok yavaş hareketlerle beni yere bıraktı. Elleri ellerime kayınca tuttu ve ısıtmaya çalıştı.

" Sakin ol güzelim geçti. Ben burdayım" sözleri daha çok ağlamamı getiriyor benle bu denli ilgilenmesi canımı sıkıyordu. Seymen'den beklediğim şeyleri bir başkasından görmek kalbimi binlerce parçaya ayırıyordu. Gördüğüm şeyler aklımda canlandı. Kızın onu öpüşü, Seymen'in hiç tepki vermemesi, yere düşen çatal ve bıçaklar hepsi parçalara ayrılmış kalbimi daha ufak parçalara ayırıyordu.
Karnımdaki kasılmalar düşüncelerim ile birlikte artıyor. Nefesimi kesiyordu.  Biraz olsun düşüncelerden kurtulmak için ellerimle gözlerimi kapattım. Koray endişe ile hemen yanıma çökmüş elini dizime koymuştu.

Geçen dakikaların ardından ağlamam durduğunda sakinleşmiştim. Koray beni sabırla beklemişti hâlâ elleri dizimde endişeli bakışlarını yolluyordu.

" Seni üzen şey ne " kuşkulu ses tonunu ayarlamaya çalışır gibiydi vücudu gergin kendine hakim olmaya çalışıyordu.

"Anlatmak istemiyorum" diyerek kafamı çevirdim. Bu duymak isteyeceği son şey olabilirdi.

"Tamam biri veya birileri mi canını sıktı. İsim vermen yeterli " tek kaşını kaldırarak ayağa kalktı hemen sağına gönerek kafa işareti yaptı.

Anlamsızca etrafıma bakarken görüş alanıma giren kişi ile yerimden kalktım.

" Korkma güzelim " hemen Koray'ın arkasına saklandım. Bu pisliğin burda ne işi vardı. Yaklaştıkça gördüğüm bana saldıran çocuğun yüzü yara içindeydi ve giydiği tişörtte kan lekeleri vardı. Hemen yaklaşıp yüzünü eğdi.

"Konuş lan" sesle irkilip bir adım gerilerken Koray elimi tuttu. Bana güven veren bakışları ile gitme der gibiydi.

" Özür dilerim bir hatamız oldu. Affet" şaşkınlıkla açılan ağzımı kapatmam birkaç saniye almıştı. Benden özür mü diliyordu. O gece bana yaşattıklarından sonra özür mü dilemişti. Koray elimi bırakıp çocuğun yakasına yapıştı ve kulağına birşeyler fısıldadı hemen sonra sinirle bağırdı

SEÇİM (Karanlık Oyun) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin