SEÇİM (Karanlık Oyun)

BENİMLE KAL

---------------

"Seymen aç gözlerini" Murat ile Ali ben aradıktan dört dakika sonra kapıyı çalmış, açmamla hızla içeri girip Seymen'i odama taşımışlardı.

" Neler oluyor doktor çağırmalıyız" sesim ağlamaklı çıkarken Murat yanıma gelip beni kolumdan yakaladı.
Endişeli sesimi örterek yumuşak bir dille beni sakinleştirmeye çalıştı.

" Bak sakin ol bize yardımcı olmalısın bu yüzden makas iğne ve ip getir" ne dediğini idrak etmeye çalışırken kafam evet anlamında sallanmıştı.

Hızla banyoya giderken dikiş kutusunu alıp odama doğru koşar adım yürüdüm. Ellerim titriyor gözlerim Seymen'den ayrılmıyordu. Hareketsiz bir şekilde uzanırken en ufak bir tepki göstermiyordu.

"Murat makası ver " Ali olayların aksine o kadar sakindi ki bu sakinliği beni korkutuyordu. Makası alıp giydiği tişörtü keserken merakıma yenik düştüm.

"Neden kestiniz ne oluyor " Ali bakışlarını kaldırıp bir an baktı ve tekrar Seymen'le ilgilenmeye devam etti.

"İç kanaması var mı diye kontrol ediyor " Murat dikkatimi dağıtırken hüngür hüngür ağlamaya başlamıştım.

Ellerimi saçlarımdan geçirip dikkatle olanları seyrettim. Makas kesiği boğazına kadar geldikten sonra üzerindeki tişörtü dikkatlice açtı. Görüş alanıma morarmış bir beden girince nefesim hızlandı.

"Kaburgası kırılmış Ötke'yi ara " Murat Ali'nin sözleriyle hemen telefonunu alınca neler olduğunu dehşetle takip ediyor neler olduğunu sorup duruyordum.

"Ötke de kim neler oluyor o iyi olacak mı ?" Seymen'e yaklaşıp elini tuttum. Yanında olduğumu hissetmesini istedim. Elleri buz gibiydi ve eldiveni yapış yapıştı. Kan lekeleri elime bulaşırken eldivenlerini çıkarmaya çalıştım. Parmaklarından tutup çıkarınca hemen diğer eline uzandım. Görüş alanıma giren karnı morluklar içindeydi.

Neler olmuştu nasıl bu hale gelmişti. Koray mı yapmıştı bunu.

"Aradım geliyor " Murat sessziliği bozarken. Seymen'den sayıklamalar yükseliyordu. Elimi alnına götürünce yaklaştım.

"Benimle kal lütfen" sessizce söylediğim şeylerle beni duymasını diledim.

Saçlarının arasından süzülen kan yapılan tompon ile kurumuştu kısa saçları kanla birlikte daha siyah görünürken göz altları halkalar halinde şişmeye başlamıştı. Kaşı patlamış kanı göz kapaklarından aşağı bir yol çizmişti. Nasıl böyle olmuştu kim yapmıştı. O çok güçlü biriydi ve bu hale gelmesi korkunçtu. Kaç kişi dövmüştü nasıl olmuştu hiçbir fikrim yoktu ama onu Korayla kavga ederken görmüştüm. Birden çok kişiyle dövüşecek kadar iyiydi. Bu hale gelmesi anormal bir durumdu.

Burnumu çekip saçlarımı ellerimle topladım. Sakin olmalı ve yardımcı olmalıydım. İçimde bir yerlerde beni huzursuz eden bir his vardı ve bu o iyi olmadan geçmeyecekti.

Dikkatimiz kapının zil sesi ile bozulurken Muratla birlikte kapıya doğru yürüdük. Benden daha hızlı davranıp kapıyı açtığında Merve ve Mine kahkaha atarak şakalaşıyorlardı. Bize doğru  ilerledim. Kapıyı açıp içeri girince Önce Seymen'e sonra Ali'ye baktı.

" Sen kimsin ya dingonun ahırı mı burası bu iki oluyor hayırdır " Mine Ali'yi görünce sinirden deliye dönmüş bir şekilde çemkirdi. Korkuyla ona yaklaşıp elini tuttum. Dakikalardır tuttuğum gözyaşlarım sicim sicim akarken ona sarıldım.

"Mine o çok kötü görmüyor musun " ben artık kendimi taşıyamayacak duruma gelirken Mine endişe ile beni yere oturttu ve saçlarımı yüzümden çekti.