SEÇİM (Karanlık Oyun)

YANMADAN SÖNEN

-----

"Evet arkadaşlar herkes buradaysa projeleriniz için grup çalışması yapacaksınız bu yüzden şimdi sizleri gruplara ayıracağım" fizik hocasının sert ve kararlı sesi gözlerimi devirmeme neden olduğunda sıkılıp geriye doğru yaslandım.

Haftanın ilk günüydü ve ilk ders fizikti. Sıkıntıyla iç çekip Seymen'in oturduğu yere baktım. Bugün hiç biri okula gelmemişti. Geçen gün aklımda canlanırken karnımdaki hareketlenme kalp ritmimi hızlandırmıştı. Beni öpmesi özür dilemesi -tabi kendince özür dilemesi- bunlar ondan beklemediğim şeylerdi. Ellerimi boynumdaki kolyeye götürüp dokundum. Neden taktığımı bilmiyordum ama boynum da durması iyi hissetmemi sağlıyordu. İç çekip neden gelmediklerini düşündüm. Bişey mi olmuştu acaba. Meraklı bakışlarımı çekeceğim sırada Merve'nin bizim sınıfta olduğunu söylediği kız bana bakıyordu. Anlam veremediğim bakışları beni süzerken kafasını yan çevirip Seymen'in sırasına baktı ve sırıttı. Dudaklarını hareket ettirip birşeyler söyledi. Bu neydi şimdi. Saçını savurup önüne dönünce tüm dikkatimi bozacak şekilde zil çaldı. Hoca sınıfı terk ederken bende bu tuhaf bakışlıyı arkamda bıraktım ve Neşe'nin yanından kalkarak Mine'nin yanına gittim. Merve ile koridorda panodaki listeye bakıyordu.

"Selam bebekler ne yapıyorsunuz" Mine bıkkınlıkla söylendi.

" Proje için grup arkadaşlarıma bakıyordum. Hiç biri kafa dengi değil." Yaklaşıp gülümsedim.

" Halledersin sen, bizim liste daha belli olmadı. " dediğimde kolunu omzuma atıp güldü. Merve de somurtup bize katılınca kantine doğru gittik. Söylenmeyi de ihmal etmiyordu.

"Hayır yani sınıfta o kadar tatlı çocuk varken neden en kötüleriyle çalışıyorum ki " Mine ile kahkahayı basarken Merve de bıkkınlıkla ayaklarını yere vura vura yürüdü.

Sonunda kantine geldiğimizde her zaman ki yerimize oturup sohpet etmeye başladık. Bakışlarım o gün tam karşımızda oturan Koray ve ekibine kaydı. Onlar da bugün okulda yoklardı. Dün geceki olaydan sonra ne kadar uzak durursam o kadar iyiydi.
Bana ondan uzak duracaksın demişti.
Kendinden emin tavırları sanki aksini kabul etmeyecek gibiydi. Merve'nin kantinde söylediği şeyler aklıma gelmişti kızlar onun için intihar mı etmişti? Tam bir saçmalık . Bayıldığım da Seymen'in beni taşımasına kızmış olmalıydı ve ondan uzak durmamı istiyordu. Ama şunu bilmiyordu artık Seymen' den uzak duramıyor baktığım her yerde onu görüyordum.

"Hu huu uyan artık derin uykudan " Merve parmaklarını gözlerimin önünde şıklatınca dikkatimi onlara verdim. Bu yaşadığım olayları kısa bir süre için saklama kararı almıştım. Hâlâ Mine'ye Seymen'le aramızda geçenleri tam anlamıyla anlatmamıştım. Huzursuzca yerimde hareket ettim ben kötü bir arkadaş mıydım?

" Ayy bu okul artık çok sıkıcı gelmeye başladı. " Merve dikkatini benden çekip sıkıntıyla off çekti. O telefonuna dalarken bizde Mine ile liste hakkında konuşuyorduk. Beraber çalışacağım arkadaşlarımı merak ediyor yayvan ağızlı ile aynı grupta olmamayı diliyordum.

O sırada Mine'nin keskin bakışları kantinin girişine kayınca bende o tarafa yöneldim. Kantinde ki çoğu çocuk ağzının suyu akmışçasına kantinin girişine  bakarken gözlerimi devirdim. Sınıfımda olan kız -adı Simay olan- kantine doğru gelip hemen yanımızdaki masaya kuruldu. İstemsizce onu süzerken giydiği ultra mini eteği oturunca ekstra yakarı kıvrılmıştı. Hemen arkasından arkadaşları yerini alırken sürekli bize bakıp konuşuyorlardı. Bu Mine'nin dikkatini çekmişti.

" Abi bu kızlar ha bire buraya bakıp birşeyler konuşuyorlar deli olacam. Gidip ne oluyor diye sorayım. Bir dertleri varsa öğrenelim değil mi? " Hızla yerinden kalkacağı sırada panikle Merve ile onu tutup yerine oturttuk. Deli kızım.