Pirate sınıfı tekne spor amaçlıydı. Bir kabini ya da korucu yeri yoktu. Malzemelerini teknenin orta kesimine bağlamış olan Tina ve Jack mendirekten çıkıncaya dek yelken direğini çıkartıp, gövdenin üzerine yatırmışlar, sessizce kürek çekmişlerdi. Jack daha sonra yelkeni takmış ve uygun rüzgarı yakalayıncaya dek Tina'ya yapması gerekenleri anlatmıştı. Genç kadın Jack'e kendisini affettirmek için her şeyi yapmaya hazırdı, neredeyse bunun için çırpınıyordu ama Jack'in hep görünmez duvarı onu durduruyordu. Her zaman aralarında ölçülü bir nezaket, dikkatli bir samimiyet asılıydı. Tina içinde bulunduğu boşluk hissinden bir anda zemine çarpınca uyandı. Hatırlayamadığı bir rüyanın içine sıkışıp kalmıştı. Sarıldığı yağmurluğu kaldırınca yüzüne okyanus suyu çarptı ve gözü aniden her şeyi aydınlatan bir ışıkla kamaştı. Okyanus kabarmaya başlamış, rüzgar sertleşmişti. Jack sert bir yüz ifadesiyle, "Fırtına bizi yakalamak üzere," derken yelken gelen sert rüzgarlar sanki yırtılacakmış gibi zorlandı. Tina motorsuz bir teknenin bu kadar hızlanabileceğini hayal bile edemezdi. Tekne önlerindeki bir dalganın üzerinden sıçradı ve metrelerce havalandı. Yere indiğinde Tina korkuyla tuttuğu nefesini bırakırken Jack coşku dolu bir şekilde bağırdı. Tina şaşkınca ona baktığında genç adamın eğlendiğini gördü. İlk kez kaygısızca gülüyordu. Jack'in arkasından yükselemeye başlayan devasa dalgayı gören Tina korkuyla onu uyardı. Jack omzu üzerinden ardına bakıp, gülümseyerek Pirate'ın dümenini kırdı. Yelken sertçe yön değiştirerek tekneyi yatırdı. Tina, Jack'in uyardığı gibi kendisini yelkenden korunurken yeninden yükseldiklerini hissetti ve bir yıldırım her yeri aydınlatırken dalganın zirvesinden havalandılar. Metrelerce havada süzülüp okyanus zeminine sertçe indiklerinde tekneleri buna itiraz edercesine çatırdadı. Tina yeniden korkuyla Jack'e baktığında onun kendisine bir şey gösterdiğini gördü. Tina başını çevirdi ve dalgaların arasından bir anlığına karanlık gecenin okyanusla bağladığı yerdeki kasabayı izledi.
Pirate sahile yaklaşırken Jack mendireğin içine dümeni kırdı ve hızla yelkeni indirdi. Tekne hala çok hızlıydı ama genç adam hızı kesmek için hiç bir şey yapmadı. Tina bunun nedenini anlamamıştı, Jack yaklaşan fırtınanın sert rüzgarına rağmen yüksek sesli konuşmaktan kaşınarak, "Mümkün olduğunca eğil," dedi. Genç kadın ancak o zaman Jack'in hedef olmaktan kaçındığını anladı. Tekneyi kasabanın ana caddesine bakan çakıllı bir plaja çeviren Jack teknenin ortasındaki, salma adlı parçayı çekerek çıkardı. Bu uzun ve ağır parça teknenin dengesini sağlıyor, devrilmesini önlüyordu. Tekne altındaki salma olmayınca kıyıda avlanan bir katil balina gibi karaya çıktı. Tekne durmadan Jack tekneden inmiş, silahını binalara doğrultmuştu. Tina inip çantaları tekneden çıkardıktan sonra ikili koşarak en yakındaki binanın gölgelerine saklandı. Bu sırada iri damlalarıyla yağmur yağmaya başladı. Jack çevresine bakıyordu. Sanki ne yapacağına karar veriyor veya plan yapıyor gibiydi. Bir süre plajın ucundaki bir karaltıya baktı. Tina onun baktığı yerde büyük bir balıkçı teknesinin olduğunu gördü. O teknede karaya vurmuştu. Jack gece görüş teçhizatını işaret ederek Tina'ya ilerlemesini işaret etti. Ufak balıkçı kasabasında hiç ışık yoktu. Bir elektrik direğine çarpmış kamyoneti geçerken Jack dönüp Tina'ya baktı. Genç kadın ancak o zaman dişlerinin takırdadığını fark etti. Genç adam durup çevresine baktı. Planını değiştirmek zorundaydı. Tina bu şartlara daha fazla dayanamazdı. Hemen yan taraflarında bir kafe görünce Tina'ya kendisini izlemesini işaret etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kristal Gül Serisi
Teen FictionBergoff Adalarını hiç duymamışsınızdır. Halkının Üç Kız Kardeş olarak andığı adalar Boston'un doğusunda yer alır. Haritalarda bulunmaz, ansiklopedilerde yer almaz. Birleşik Devletlerden bağımsız olan bu üç ada Birleşik Devlertler'in en büyük petrol...