4 - Güçlü ol

342 5 1
                                    

Yavaş ve korkak adımlarla babasına doğru ilerledi. Kalbi yerinden fırlayacak kadar hızlı atıyordu. İki dizi üzerine oturup titreyen elleriyle babasına dokundu. "Baba! Baba kalk hadi evimize gidelim!" diye seslendi fakat babası ona cevap veremezdi, denizde geçirdiği kaza sonucunda hayatını kaybetmişti. Mert büyük bir feryatla "baba" diye bağırdı.Çevredeki insanlar bu feryatlara sessiz kalamıyor bir yandan hıçkıra hıçkıra ağlıyor bir yandan da Mert' i oradan uzaklaştırmaya çalışıyorlardı. Mert kocaman tarifsiz bir boşluk içindeydi. Bir süre sonra feryatları sustu etrafa boş gözlerle bakıyor hiç tepki vermiyordu. Miço'ya sarılarak "Artık ikimiz varız, babam cennetten bizi görecek bunun için çok güçlü olmam gerekiyor." dedi. O günden sonra okula hiç gitmedi diğer balıkçılarla birlikte denize açılıyor, geçimini bu şekilde sağlıyordu. Balıkçılar ve kasaba halkı Mert'i kendi ailelerinden biri gibi görüyor ona her konuda destek oluyorlardı. Mert artık genç bir delikanlı olmuştu babası gibi uzun boylu ve esmer, annesi gibi iri simsiyah gözleri yanaklarında kocaman gamzeleri vardı. Adı gibi Mert, dürüst, yardımsever bir delikanlıydı. Ayrıca yakışıklılığıyla da genç kızların gözdesiydi fakat Mert işiyle meşgul birisiydi. Başka konular onun pek ilgisini çekmiyordu. Etrafındaki kızları ailesinden biri gibi düşünüp onlara yan gözle bakmak aklından bile geçmiyordu. Her sabah Miço'nun havlamalarıyla erkenden kalkıp teknesini temizledikten sonra denize açılırdı. Getirdiği balıkların bir kısmını satar bir kısmını kasabada ihtiyacı olanlara verirdi. Sabah yine erkenden uyandı ve yüzünü yıkadı, canı hiçbir şey istemediği için kahvaltı yapmadan Miço ile sahile gittiler. Hava çok sıcaktı ve ağları onarması gerekiyordu. Diğer balıkçılardan birisi "Benimle gel." diye ısrar etti. Aslında bugün yapacak çok işi olduğundan denize açılmak istemiyordu. Diğer balıkçının yanındaki tayfa izinli olduğu için onu tek bırakmak istemedi ve birlikte denize açıldılar. Denizde sadece bir tekne vardı, o da gezi teknesiydi. Güvertesinde uzun boylu, beyaz tenli, kumral saçlı, güzel bir kız vardı. Daha önce onu hiç görmemişti, galiba buranın yabancısıydı kasabadan olsa kesin tanırdı. Uzun ve keskin bakışlarla genç kızdan gözlerini alamıyordu. Fakat farklı yönlere gittikleri için genç kızın olduğu tekne bir süre sonra gözden kayboldu. Mert ağları denize atarken bir yandan da teknede gördüğü genç kızı düşünüyordu. Onu düşününce kalbi hızla atıyor yüzünde bir tebessüm oluşuyordu. Çok garip bir duyguydu bu daha önce hiç böyle hissetmemişti kendini.

FIRTINALI AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin