"Böyle bir şey yapmayacağımı tabii ki biliyordur."
Arthur cadının sadece kendiyle bir sorunu olduğunu düşünüyordu. Kendini feda ederse belki de cadı halkından kimseyi öldürmezdi. O yüzden devam etti: "Peki cadıya teslim olmam onun intikamı için yeterli olur mu? Halkımı rahat bırakır mı?"
Merlin endişeyle Arthur'a baktı.
Elçi adam başını sağa sola salladı."Senin ölümünle büyük oranda amacına ulaşmış olacak. Ama Albıs'ın intikamını alması gereken binlerce ruh var. Bu ona yeterli gelmeyecektir. Her öldürdüğü büyücü düşmanı diğer dünyadaki ölü bir büyücünün ruhunu serbest bırakıyor. Albıs'ın üstündeki baskı da azalıyor."
"Albıs alması gereken canları aldığı zaman bu dünyadan gidecek yani, öyle mi?"
Merlin araya girmişti. Kızıl Cadının amacını anlamaya başlamıştı.
Adam başıyla onayladı.
Arthur'un sorması gereken bir soru daha vardı.
"Cadı neden seni elçi seçti?"
"Bana masum olduğumu ve dediklerini yaptığım takdirde bir zarar vermeyeceğini söyledi."Gaius yıllar önce okuduğu bir kitaptaki bölümü hatırlayarak araya girdi: "Ölü ruhlar Albıs'ı cezalandırmak için görevlendirdiler. Albıs istese bile büyücü düşmanı olmayan kişileri öldüremez."
Arthur kararını vermişti. Adama döndü.
"Seni mesajımı iletmen için serbest bırakıcağım. Yanına da bir büyücüyü koruyucu olarak göndereceğim. Cadının kuralları olabilir ama sonuçta o bir cadı. Ona güvenemem. "
Arthur muhafızlara adamı götürmelerini emretti.
Gaius "Arthur izin verirsen büyü kitabıma yeniden göz atmak istiyorum. Belki unuttuğum bir şey olabilir. Yaşım gereği hafızam eskisi kadar iyi değil."
Arthur buna anında itiraz etti.
"Gaius başımıza gelen her felakette bize sen yardımcı oldun. Büyük ihtimalle sen olmasaydın biz çoktan ölmüştük."
Gaius küçük bir kahkaha attı.
"Beni utandırıyorsunuz efendim. Size yardım etmek benim için bir onurdur."
Arthur "Lütfen bana büyük hitaplarla seslenme Gaius. Arthur yeterli."
Gaius gülümsedi. Arthur devam etti:
"Şu bahsettiğin kitap saraya yakın bir yerde mi Gaius? Hemen getirteyim."
Merlin kaşlarını istemsizce kaldırdı. Arthur Gaius'un odasındaki büyü kitaplarından bihaberdi. Gaius'u kurtarmak için araya girdi:
"Aslında baya yakında Arthur."
Arthur kaşlarını kaldırarak Merlin'in devam etmesini bekledi.
"Gaius'un odasında."
"Ne..Nasıl?... Gaius'un odasını çok kez aratmak zorunda kalmıştık. Ama adamlarım hiçbir şey bulamamıştı."
Merlin yüzünde Arthur'u üzmek istemediğini belli eden bir ifadeyle konuştu: "Zor bir yere saklamıştım. Ayrıca bir şey bulsalardı Gaius'la ben şuan burada olmazdık. O yüzden iyi ki de bulmadılar Arthur. "
Arthur da onu onayladı:
"Evet ... İyi ki de bulmamışız."
Gaius kitabın yerini muhafıza tarif etti. Kitabı getirildiğinde Gaius hemen sayfaları karıştırmaya başladı. Merlin bu kitabı daha önce görmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RISE AGAIN (Merlin Fanfiction)
FanfictionMerlin'in büyücü olduğunu öğrendikten sonra Arthur'un yönettiği bir Camelot. Tüm varlıkların bir arada huzur içinde yaşayacağı bir krallık. Diziyi izlerken en başından beri bunu hayal ettik hepimiz. Ben de bunu yazmak istedim . Umarım beğenirsiniz...