Lisedeki işimiz bitti. Figen galiba gelmemişti. Onu bulamadım. Okanla olan diyalogumda canımı sıkmıştı. Lisenin yanında kafe vardı. Sanırım soğuk bir limonata iyi gele bilirdi. Kafeye girdim. Hayır olamaz. Yine onlar.
İçeri girer-girmez Denizle göz-göze geldim. Şimdide onları takip ettiğimi düşüneceklerdi. Çıkmak için arkamı döndüğümde Okanı yanımda buldum. Kolumdan tutdu ve "Biraz konuşa bilir miyiz lütfen?" diye sordu. Okan ilk defa böyle nazikti. Gözlerimi devirdim ve başımı tamam der gibi salladım. Masaya geçtik.
"Sanırım o gün sana biraz kaba davrandım. Özür dilerim."
Şaşırmıştım. Okan özür mü diledi az önce?
"Hazal? Hazal..?"
"Ha.. sorun değil."
Gitmek istiyordum. Fazla heyecanlanmıştım. "Ben gitsem iyi olucak." dedim ve hızla ayağa kalktım. Okanda ayağa kalkınca yüzlerine bile bakmadan kapıya yöneldim. Hızlı adımlarla kafeden ayrıldım. Bulduğum ilk taksiye bindim.
Aklımda sorular vardı. Okan benimle ilgileniyirdu. Ya gerçektendeee... Hayır olamazdı. Onun benle ne işi olur ya. Yok olamaz Hazal. Saçmalama. Düşünmekten alev alan beynimi ancak böyle söndüre bilirdim.
______________________________________
Yorum yaparsanız çok mutlu olurumm❤️🙈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızların Altında (TAMAMLANDI!) (KİTAP OLDU!)
Romance"Bana ceza olarak mı geldin Okan? Sen kalbimin mantığımla çelişkisi olmaya mı geldin?"