1 gün sonra...
Okan yarım saate beni almaya gelirdi. Hemen hazırlanmaya başladım. Saçımı topuz yaptım. Dağılan kısımlarıysa hiç umursamadan kulağımın arkasına attım. Aynada kendime baktımda, tatlıydım beee. Kendimle aynada göz-göze gelince güldüm. Napıyordum ben ya. Onun için süslenecekmiydim? Ama hoşlanmıştımda. Tebrik ederim Hazal yine sorularla sorunun var gibi. Hazırlanmaya devam ettim. Okanın aramasıyla evden çıktım. Okan arabayla beni bekliyordu. Kalbim hızla çarparken ayaklarım beni arabaya götürüyordu. Kendimi kontrol edemiyordum. Ve eminim dışardan çok saçma gözüküyordum.
Arabaya bindim. Ön koltuğa oturdum. Yüzüne bile bakamıyordum. Ben bunları düşünürken o konuşmaya başlamıştı bile.
"Teşekkür ederim beni kırmadığın için."
Al işte. Yine beklemediğim anda, beklemediğim söz. Okan asla böyle davranmazdıki. Asla hemde.
"Noldu daldın gittin?"
Kendime geldim. Eminim onun gözünde şuan sadece bir salaktım. Kendimi toparladım ve "Rica ederim. Benim içinde iyi oldu aslında." dedim. Benim için iyi mi oldu? Yuh Hazal. Birde kalk boynuna sarılıp senden hoşlandım de bari.
"Efendim?"
Sesli düşündün dimi aptal? Geçiştirmeye çalıştım.
"Yok bişey demedim. Gitsekmi artık?"
"Kemerini tak önce."
Kemerimi takmaya çalıştım. Ama gücüm yetmedi onu ordan çekmeye. Aynen aklına gelen an yaşandı. Yardım etmek için uzandı. Kemeri tuttu. O an kendimi öleceğini hiss etmiş kelebek gibi hiss ettim. Sanki yağmuru bekleyen gökkuşağıydım o an.
Gözlerimiz buluştu. Aramızda santimler vardı. Okan gözlerini gözlerimden hiç çekmeden şu cümleyi fısıldadı. "Özelsin."
Özelmiydim? Hadi özeldim neysede, bunu bana söylemişti az önce. İtiraf etmişti. Kemerimi hall edib yola koyulduk. Bir kafeye gittik. İki tane soğuk limonata söyledik. Limonataları beklerken bana cesaret geldi. Her şeyi açık-açık sora bilirdim.
"Okan.." dedim. Sesim beklediğimden ince çıkmıştı. "Sen çok garip birisin biliyormusun?"
Meraklı gözlerle bana baktı. "Niye öyle düşündün şimdi sen?" diye sordu. Hakkıydı tabi sormak, sorgulamak. Peki ben ne cavab vericektim?
"Soğuk iki limonata sizinmi efendim?" O an düşünmekten alev alan beynime, bir damla su düştü sanki. Hiç gitmesin istedim garson. Bu konu uzamasın istedim. Ama tabiki gitti. Okan benden bir cevab bekliyordu. Yapabilirdim. "Bence öylesin yani. Baksana diğer kızlara yüz vermiyorsun. Benimle ilgileniyorsun. Dün evime kadar takip ettin hatta. Neden yani neden?" dedim alçak bir ses tonuyla. Kurduğum cümleye en az sizin kadar bende şaşırmıştım.
"Söyledim ya Hazal. Özelsin."
Şaşırdıkmı? Evettt hemde bayaaa. Okan sen bu değilsin. Olamazsın.
"Farkım ne mesela?"
"Boş ver ya. Söyledim zaten söyleyeceğimi."
Kafam karışmıştı yine. Gerçi Okanı tanıdığım günden alışmıştım kafamın karışmasına.
______________________________________Yazarken çok eğlendim. Söylediklerinize dikkat etmeye çalıştım. Umarım beyenirsiniz. Bol bol yorum yapmayı unutmayın. Sizleri seviyorum gökyüzümün yıldızları❤️🌟
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızların Altında (TAMAMLANDI!) (KİTAP OLDU!)
Romance"Bana ceza olarak mı geldin Okan? Sen kalbimin mantığımla çelişkisi olmaya mı geldin?"
