~Bölüm 16~ (Tek başına)

218 83 77
                                    

Babam uyanmıştı. O uyandıktan sonra mutfağa indim ve akşam yemeği hazırlamaya başladım. Ama babam canının balık çektiğini ve dışarıda yemek istediğini söyledi.

Dışarı çıktık ve balıkçıya gittik. Siparişlerimizi beklerken telefonda oyalanmaya başladım. Okana mesaj atmak istedim. Fakat o beni öncelidi. Fark ettim de, ismini artık "Sevgilim" yapmak zamanı gelmişti.

*Sevgilim: Bu gün yine çok güzelsin.

*Siz: Nasıl?

*Sevgilim: Belli etme, arka masa :)

Okan kesinlikle beni şaşırtmayı başarıyordu.

*Siz: Yanımdaki babam. Bakamıyorum ki, sana :(

*Sevgilim: Ay kıyamam görmek mi istiyormuş kraliçem beni :)

Babam telefona bakıp gülümsediğimi gördü. Bana "Kim o yazan Hazal?" bakışları atıyordu adeta. Açıklama istediğini anlayıb "Alemsin Figen yaa." diye yalandan mırıldandım.

Garson siparişleri getirdi ve masadan ayrıldı. Garson ayrılır-ayrılmaz telefonumun bildirim sesi yine duyuldu.

*Sevgilim: Şuan onu gebertmemem için tek bir sebep söyle

*Siz: Katil olursun :(

*Sevgilim: Fjfjrjfiriifs alem bu kız yaa

*Siz: Noldu ki? Niye kızdın?

*Sevgilim: Göz-göze geldiniz.

İnanmıyorum. Kıskanmıştı. Okan Kaya bir kızı kıskanmıştı. Pes yani.

*Siz: Kıskanma tamam ❤️

*Sevgilim: Seni geç buldum, asla bırakmam. Şimdi yemeğini ye. Soğumasın.

Okan şuan kıskanmakla düşünmek arasında ince bir çizgideydi. Beni izlediğini biliyordum. Her gün beni takip etdiğinide biliyordum. Ve hepsi tatlı tavırlardı be :)

Yemeğimiz bittikten sonra eve dönmek üzere masadan kalktık. Çıkışa doğru giderken, Okanla göz-göze geldim ve Okanın bana göz kırptığını gördüm. Göz kırptığını gördüyüm an yine midemde kelebekler uçuşuyordu.

Arabada sürekli mesajlaşıp durduk. Saat 10 gibi artık evdeydim. Yorgundum nedense. Son günlerde fazla uyusamda yetmiyordu sanki. Hep yorgundum.

Saat gece 1 gibi telefondan gelen mesaj sesiyle uyandım. Tahmin edin yazan kimdi..

*Sevgilim: Şşşt prenses, uyudun değil mi? Seviyorum seni. Gecende senin gibi çook güzel olsun. Tatlı rüyalar bitanem.

Mesajın güzelliğine eriyen bir adet ben vardım yatakta. Sesli mesajla karşılık vermek istedim.

*Siz: Hayatımın anlamı. Yeniden gecemi güzelleştirdiğin için çok teşekkür ederim. İyiki varsın. Önce sana bir öpücük, sonra iyi geceler. Seni seviyorum.

Telefonu bıraktım ve uyumaya devam ettim. Sabah uyandığımda telefonumu koyduğum yerde bulamadım. Umarım düşündüğüm şey başıma gelmemiştir.

Olamaz! Düşündüğüm şey olmuştu. Babam telefonumu almıştı. Ya Okanla mesajlarımı görürse?

"Baba?"

Aşağı indim. Babam salondaydı. Çekinerek yanına gittim. Oda ne? Masanın üstünde bira mı vardı?

"Baba?"

"Allah belanı versin."

Şok içindeydim. 17 yılda ilk defa ondan böyle bir cümle duyuyordum. Cümlenin ağırlığı omuzlarımda kendini belli ediyordu.

"Baba sen ne diyorsun?"

"Rezil ettin beni! Attığın sese bak."

Bağırıyordu. Sarhoştu. Onu hiç böyle görmemiştim.

"Baba bak daha çok yeni. Açıklardım."

"Sus konuşma!" dedi ve bana tokat attı. Bardağı taşıran son damla buydu galiba. Koltuğun üstünden telefonumu aldım ve koşarak odama çıktım. Dolabımdakı valizi aldım. Eşyalarımı, kıyafetlerimi içine topladım. Valizi kapattım ve evden çıktım.

Hayallerimi,umutlarımı,aşkımı aldım ve çıktım evde. Evet bunları almıştım yanıma. Ama ben nedense hep kırık kalbimin varlığını hiss ediyordum. Nereye gideceğimi bilmiyordum. Kimi arıyacağımıda bilmiyordum. Ben sadece çıkmıştım. O kapıdan bir daha dönmemek üzere çıkmıştım.

Sevgilimin olması en normal şey değil miydi? Olamazmıydı? Senden göremediğim sevgini bir adamdan göremezmiydim ben baba? Kaç kere sordun ki "Kızım ne derdin var?". Kaç kere dinledin beni. Ah be baba. Sen benim çocukluğumu ağır müebbete çarptırdın. Geride kalan hayallerim ve kırık kalbim.

Değdimi şimdi? Gerçekten soruyorum, gerek varmıydı be?

Evet. Bak şimdi başladığımız yerdeyiz. Yine sen ve ben. Gözler yine yaşlı. Biliyor musun gözlerimden akan bu yaşların yanağımı yakıcağını asla düşünmezdim. Tek başınaydım işte. Annem gittiği günden tek başınaydım zaten de. Buda ağır oldu be...

_________________________________________
Galaktikam nasılsınız? Bu sefer uzun yazmaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz. Böyle bişey beklemiyordunuz biliyorum.
Bu bölümde özellikle kadına şiddete azda olsa dokunmak istedim. Kadınlar birür yıldız gibidir. Ama malesef çok yıldız kayışına şahit olduk. Baba dediğin çocuğunu korumalı, anne dediğin terk etmemeli. Yer yüzünde böyle anneler ve babalar oldukca dünyanın güzel bir yer olacağını düşünmeyin...
Yorumlarınızı bekliyorum. Seviliyorsunuz.❤️🌟

Yıldızların Altında (TAMAMLANDI!) (KİTAP OLDU!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin