MULTİ MEDYADA DİĞER KİTABIM VAR :) İYİ OKUMALAR...🦋
"seni haysiyetsiz orospu çocuğu" diyip adamı ordan uzaklaştırdı. Genç kız için için ağlıyordu. Tabi gözlerinin yeşili ağlayınca daha da belli oluyordu. Uzay ani bir refleksle İnci'yi kendine çekip sarıldı ve o çiçek bahçesi gibi kokan boynuna gömdü kafasını "teşekkür ederim.Çok teşekkür ederim" dedi genç kız ve oldukları şekli bozup normal bir şekilde durdular. İkiside ne diyeceklerini bilmiyorlardı. Ama Uzay'ın kafasında tek gerçek vardı; evet bulmuştu. Ninesinin istediği kız tam olarak buydu,bütün özellikleri tutuyordu ve melek gibi bir kızdı
"tekrardan sağol. Görüşürüz" dedi İnci ve ordan ayrılacakken Uzay onu durdurdu. Kız bunu yanlış anlamadı "ismin ne" diye soran çocuğa dönüp tebessümle "inci" dedi. Genç adam bugün bu kızı yalnız bırakmayacaktı ama bu ona aşık olduğundan değil,mecburiyettendi.
"bende Uzay Kervancı memnun oldum" dedi ve içerdeki masalardan birine geçti. Genç adam bu zamana kadar birçok kadınla birlikte oldu ama ilk defa bir kadının yanına gittiğinde kalbi bu kadar hızlı ve değişik atıyordu. Bu aşk mı?"ne alırdınız" diye soran garsona baktı Uzay. "şurdaki kızın ev adresini istiyorum" dedi İnci'yi göstererek ve garson ona tuhaf tuhaf bakıp evinin adresini verdi. Çünkü oradaki herkes Uzay'ı tanıyordu ve nerdeyse onu İnci dışında bütün İstanbul tanıyordu. Bu tanışma tesadüf müydü? Yoksa planlı mı? Tabikide kadar onlara küçük bir oyun oynamıştı. Uzay'la oyun oynamak mı? Çok uzak ikili...denilebilirdi
İNCİ
Bütün işlerimi bitirip eve geçtim ve apartman kapısında ağlayan bir kız gördüm. Bir dakika oradaki kişi Ece'ye çok benziyordu. Yaklaştım ona "ece" dedim tedirgin bir şekilde "abla" dedi ve boynuma sarılarak ağladı. Onu kim bu hale getirmişti? "noldu sana" dedim ve eve soktum.
Eve girdik ve direk salona geçirdim "anlat" dedim ve anlatmaya başladı "sınıf grubunda bazı kızlar benim evden çıkarken fotoğraflarımı çekip atmışlar" dedi ama sakıncalı bir şey yok? "yani?" dedim ve kalktı "yani ben fakirim diye dalga geçiyorlar anla beni artık" diye bağırdı."ece sakin ol ablacım" dedim ama hâla aynıydı "sakin olamam yeter artık yeter. Senin bu ezik hayatın yüzünden benimle dalga geçmelerine izin vermem anladın mı vermem!" dediği anda kalkıp tokadı yapıştırdım suratına. Çünkü ben bu kadar emek veriyorken bana bunu yapamaz!
"ben senin için eve gece geliyorum be! Bugün az kalsın tacize uğruyordum haberin var mı? Nankörsün sen,utanıyorum senden" dedim ve iterek odama gittim. Zaten fazla gideceğim bir yer yoktu en fazla benim odam veya mutfak evimiz çok küçüktü evet ama ben bundan utanmıyordum. Asla utanmazdım! Çünkü bu ev bana annemle babamdan kalmaydı...Odama gidip üstümü değiştirdim ve en fazla 15 tane olan kıyafetimden bir tanesini seçtim ve beyaz tişört ve siyah eşofman giydim. Zaten her gün bunları giyiyordum evde...Elime düzgün olmayan telefonumu aldım ve biraz müzik dinledim. Sırf kardeşim okusun diye kendi iphone 5'imi ona verdim ve kendim bu küçük dokunmatik telefonu kullanmaya başladım. İşte ben bu kadar fedakar bir insanım ama bu zamana kadar değerim hiç bilinmedi ve hiçte bilinmeyecek! Ama ben bunları haketmedim!
UZAY
O restorandan çıkıp eve geçtim ve babannem uyumuştu. Yanına gidip sessizce konuştum "buldum babannem buldum. Çok güzel bir kız" dedim ama beni duyması nerdeyse imkansızdı çünkü kendi sesimi ben bile zor duymuştum. Kendi odama geçip kendimi bu soğuk günde gidip sıcak suyun altında duşumu aldım.
Üzerime bir şey giymedim çünkü benim odam yanıyordu. Altıma gri eşofmanımı giydim ve direk uyudum. Sırtım yatakla buluşunca, aklıma o kız geldi;İNCİ. Beni neden bu kadar etkilemişti? Ben ona karşı bir his duymazken neden kalbim daha hızlı atıyordu?
İNCİ
Odamda uzanıyordum ve aklıma hep o çocuk geliyordu. Adı neydi? Heh buldum Uzay. Allah var yakışıklı çocuktu ve o bana sarıldığında kalbim deli gibi çarpıyordu. Ona aşık değildim, hoşlanmıyordum zaten. Ben hayatta kimseye aşık olmamıştım sadece kendi ayaklarımın üstünde durmaya çalışan bir kadındım.
Ece kapıma gelip "abla" diye seslendi. Bana köpek gibi döneceğini biliyordum "ne var?" diye seslendim "gelebilir miyim" diyip kapıyı açtı ve yatağıma uzandı "özür dilerim" dedi ve gelip sarıldı "bak Ece,ben senin için her şeyi yaptım ve yine de yapıcam. Senin hastalığının tedavisi için para kazanıp biriktiriyorum. Beni anla lütfen" dedim ve olumlu anlamda kafasını salladı. Gerçekten onun hastalığı ilerlemeseydi bu kadar endişeli olmazdım. Ağır derecede cilt hastalığı vardı ve tedavi için yaklaşık 5000 tl gerekiyordu. Annemlerden kalan birkaç kuruş ve kendi maaşımı koyduğumda olmuyordu
Bana ayrı bir çözüm yolu lazımdı ama nasıl? "hadi uyu sen" diyip odasına gönderdim onu. Bende fazla dayanamadım ve direk uyudum"hadi ablacım kahvaltı hazır" diye seslendim ve birlikte güzel bir kahvaltı yaptık. Bugün izinli olduğum için kendime dinlenme süresi yaptım. Ece okula gidecekti ve akşam birlikte yemek yapacaktık "abla" diyen kardeşime baktım "efendim ablacım" dedim ve başını yere eğdi "bana biraz para lazım" diyince mahçup bir ifade ile cüzdanımı elime aldım ve "ne kadar" dedim "25 tl" istediğini belirtti ve cüzdanımda kalan 50 tl bin yarısını verdim. Onun ihtiyacını karşılamak benim sorumluluğumdu.
"hadi allah zihin açıklığı versin" diyip kapıdan çıkmasını bekledim ve içim rahata erince içeri geçip televizyon izlemeye başladım. Ev zaten topluydu,bende azcık kendimle ilgilendim.UZAY
Evden çıktım ve dün akşamki kızın evine doğru yol aldım. Eğer garsonun verdiği adres burası ise bu kız cidden zor durumda ve fakirdi.
Arabamı parkedip binaya girdim ve söylediği kata çıktım. Tüm cesaretimi toplayıp kapıyı çaldım ve açtığında,kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Onu bana çeken neydi?İNCİ
Evet bu oydu! Dün akşam beni tacizciden zor bela kurtaran,kalbimin hızla atmasını sağlayan kişiydi o! Uzay Kervancı...Ama o buraya neden gelmişti ki? "merhaba" dedi ürkek bir sesle "merhaba buyrun" diyip içeri aldım. Sonuçta misafir kapıda bekletilmezdi,annem bana böyle öğretmişti "tekrardan merhaba" diyip salona geçtik ve oturduk "ben buraya ciddi bir konuyu konuşmak için geldim" diyince şaşırdım. Çünkü hayatımda sadece 1 gün hatta daha da az gördüğüm biri ne konuşabilirdi ki?
"konu nedir?" sordum ve anlatmaya başladı;"bak İnci,bunu seninle konuşmam ne kadar doğru olur bilmiyorum ama bu konu çok ciddi. Öncelikle kardeşinin hastalığını biliyorum ve eğer bu hastalık tedavi edilmezse öleceğini de biliyorum. Amacım seni tehdit etmek değil, sadece dinle beni. Durumunuzu biliyorum yani zor şartlar altında yaşıyorsunuz. Şimdi gelelim asıl konuya;bak İnci,benim babaannem var ve benim evlenmemi çok istiyor. Anlayacağın bu normal bir teklif değil ama benimle evlenmeni istiyorum. Eğer benimle evlenirsen sizi bütün bu dertlerden ve hastalıklardan kurtarırım"
Dediği şeyler ile şoka uğramıştım. Ban nasıl böyle bir teklifle gelebilirdi? Tam bir aptaldı! "böyle bir şeyi düşünmek bile istemiyorum!" diyip evden çıkardım ama beni durdurdu "eğer fikrin değişirse ve beni aramak istersen lütfen ara.Evlenirsek sana dokunmam söz" dedi ve bana numarasını verdi. "görüşürüz" diyip gitti.
UZAY
Ona gereken teklifi yapmıştım. Kabul eder veya etmez. Bu ona kalmıştı ama eğer kabul etmezse ondan daha iyisini bulamazdım bu kesindi. Eve gidince babaannemin yanına gittim,artık bu durumdan bahsetmenin zamanı gelmişti. Er yada geç öğrenecekti "babannem!" "gel" diyip yanına çağırdı "ciddi bir konu konuşacağım" dedim ve bütün her şeyi anlattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TURKUAZ (TAMAMLANDI)
Teen FictionAnne ve babasından sevgi görmemiş iki genç...Kız kardeşinin hastalığı yüzünden evlenmek zorunda kalırsa? Ortaya bir bebek çıkarsa? Hadi gelin hep birlikte İnci ve Uzay'ın hikayesine bakalım. •BAŞLANGIÇ TARİHİ: 27/06/2020 •BİTİŞ TARİHİ: 02/12/2020 |...