TURKUAZ (TAMAMLANDI)

4| acımak

Multi Medya: İnci Demirhan

Üstüne siyah bir boğazsız kazak giydi. Altına siyah bir pantolon giyip saçlarını salık bıraktı. Aynanın karşısına geçip son dokunuşlarını yaptı ve aşağı indi. Herkes masadaydı ve yemek yiyorlardı "günaydın babaanne" dedi çünkü artık onunda babaannesi sayılıyordu. Çok cana yakındı "günaydın kızım" diyen babaanneyi selamlayıp kocasına döndü "günaydın aşkım" dedi ne kadar demek istemese bile...Mecburdu "günaydın sevgilim" dedi genç adam.
Baş köşede oturan Songül hanım,onlara döndü ve bombayı patlattı "çocuklar beni dinleyin"

"birbirini seven iki genç olarak size bir haberim var. Size balayı biletlerinizi aldım ve yarın tatile gidiyorsunuz. Uludağ'da güzel bir tatil yapın"

Genç kızı öksürük tutmuştu çünkü kardeşi ne yapacaktı? Kendisi Uzayla ne yapacaktı? Kafasında soru işaretleri vardı "şey babaanne" diyip itiraz etmeye çalışan genç kıza izin yoktu "aşkım gideriz dimi?" diyen Uzay'ı dürttü. Zorunda kaldı ve "olur" dedi "Ece nerde olcak" diye sordu "benimle kalır ders çalışır" diyen Songül hanıma baktılar ve "tamam" dedi İnci.
"ece,sınavına çalıştın dimi?" diye soran ablası, ondan iyi haberlerle gelmesini bekliyordu "çalıştım" dedi küçük kız "aferin" dedi ablası.

Hep birlikte kahvaltılarını yaptılar ve herkes işine çekilde. Evin şöförü;İhsan, Ece'yi alıp okula bıraktı. Uzay ve İnci ise evde kaldılar. Aynı ortamda bulunmaya tahammül edemeyen çiftimiz,birbirlerine alışmaya çalışıyordu. Pek kolay değildi bu iş ama Uzay'ın hisleri ona karşı değişiyordu. Ondan başka hiçbir kadının yanında böyle değildi. İnci,herkesten farklıydı

"aşkım" diyen kocasına döndü ve "efendim" dedi genç kız. "odamıza çıkalım mı" dedi ve İnci'de kabul etmek zorunda kaldı "tabi" diyip el ele yukarı çıkıp odaya girdiler "Off" dedi ikiside ama ellerinden ve şey gelmiyordu. Mecburlardı "kesin senin planın" diyen kıza döndü ve hırladı"hayır tabikide" dedi ama genç kız inanmadı "sen yaptın" dedi ısrarla. Bu sefer Uzay ona döndü ve "sana aşık olduğumu falan mı düşünüyorsun?" dedi ve bu İnci'yi çok ama çok düşündürdü "sen ne demek istiyorsun?Açık konuş" dedi ve sesleri gittikçe daha da yükseliyordu. İnşallah Songül duymaz der gibilerdi "seni sevmiyorum İnci!" diye bağırdı genç çocuk. İnci'nin kalbi acımıştı. Hemde çok!

İlk defa böyle olmuştu. Neden sevilmediğini öğrenince bu kadar canı yanmıştı? Özellikle bunu Uzay'dan duyunca acımıştı kendine. Niye böyle oldu? Niye? Niye? "sus artık" dedi ve yatağın ucuna oturdu. Uzay,bu laflara çok sinirlendi "sen nesin ya?Hatta dur ben şimdi söylerim senin yerine" dedi ve devam etti "kendini yamamaya çalışan fakir ama gururlu, çok egolu ve değişik birisin" dedi. Bu dedikleri İnci'yi derinden etkilemişti,nasıl onun için böyle şeyler düşünebilir? Aklı almıyordu
İnci,yere bakarak konuşmaya başladı. Uzay'da onu dinliyordu. Pürdikkat dinliyordu onu.

"evet ben fakirim ama her insan aynı şartlar altında doğmuyor,evet ben gurur yaparım çünkü annem bana böyle öğretti,evet egom çok yüksek çünkü böyle olmazsam yanlış anlıyorlar
Ama kendimi hiçbir zaman yamamaya falan çalışmadım ve asla böyle bir şey yapmam. Bak mesela senin annen ve baban yok"

"onlardan bahsetme bana" dedi Uzay ve genç karısı ağlayarak devam etti anlatmaya.

"canın yanıyor dimi Uzay? Benimde bundan 5 sene önce çok canım yandı. Mesela annem ve babamın öldüğünü öğrendiğim gün Ece yanıma geldi ve acıktığını söyledi. Tabi o bilmiyordu onların öldüğünü ve bildiğim birkaç yemek tarifi ile kardeşime 5 sene boyunca hem anne hemde baba oldum.Ece annesizliğe dayanamaz ve hemen yanıma gelirdi. O küçücük evde ben tamı tamına 20 yıl yaşadım hatta 15 yılda kardeşimi yaşattım. Arkadaşlarında olan bazı giyim eşyaları kardeşimde yoktu. Sırf o eksik olmasın diye ben aç kaldım,uyumadım ve kardeşimin eksiklerini aldım Uzay. Aldım. Şimdi ise sana acıyorum Uzay. ACIYORUM"