The End...(2)

9.4K 481 351
                                    

Sevgili bebeklerime...

Uyanış.

Ani gelen korkuyla hızla gözlerimi aralamış ve derin nefes alarak kalbimin hızını düzene sokmaya çalışmıştım.

Hissettiğim üzüntü ve korku yüzünden kalp atışlarım ne kadar düzene girmemekte ısrar etse de duyduğum naif sesle anında korkumda dahil tüm duygular yerini şüküre bırakmıştı.

"Aşkım iyi misin?" uykuya yenik düştüğüm koltukta doğrularak sesin sahibine baktığımda yerde bağdaş kurarak oturduğunu görmüştüm.

Ona baktığımda ağlama isteğim baş gösterse de o an gülümsemiş ve "Sorun yok canım sadece bir kâbustu" diyerek sorusunu yanıtlamıştım.Ağzını tam açıp bir şey söyleyecekken susmasını sağlayan salona ağlayarak gelen Jiho olmuştu.

Jiho,bizim biricik oğlumuz...

Her şeyin geride kalmasının üzerinden beş sene geçmişti.Taehyung hastalığını atlatmış ve evimize geri dönmüştük.İlk bir sene hayatımızı düzene sokmaya çalışmıştık.Kolay olduğu söylenemezdi ama birlikte atlatmıştık.

Bir buçuk senenin sonunda ise Amerika'da sadece sevdiklerimizin olduğu bir düğünle evlenmiştik.Rüya gibiydi.O gün Taehyung siyah takımının içinde kusursuz görünürken bende onunkiyle uyumlu siyah takımımla yanına laik olmak için çabalamıştım.

Ne kadar başarılı olmuştum orası tartışılırdı fakat bunların önemli olmadığını ben ve Taehyung farkındaydık.Sevgimiz olduğu sürece,ben ve Taehyung olduğu sürece hiçbir şeyin önemi yoktu.

Yemin törenimizde de birbirimizin gözlerine bakıp 'Sonsuza dek birlikte' dediğimiz anı unutamıyordum ve sanırım ölene kadar da unutamayacaktım.Çok güzel ve bir o kadar özeldi.

Güzel bir balayı ve biraz zamanın geçmesinden sonra düşündük ki neden evliliğimizi bir çocukla taçlandırmıyoruz.Aslında bu fikirin Taehyung'dan gelmesi beni şaşırtsa da düşününce bana da çok iyi bir fikir gibi gelmişti.

Hemen çocuk edinmek için işlemlere başlamıştık.Çok sürmeden de Jiho bizimle buluşmuştu.Fazla narin ve güzel bir bebekti.ilk zamanlar ona kötü bir baba olmaktan öyle çok korkmuştum ki geceleri bu yüzden ağlamıştım bile ama Taehyung'un desteği ile üstesinden gelmeyi başarmıştım.

"Babacığım!" diyerek hızla elindeki topladığı oyuncağı bırakarak Jiho'nun yanına koşan Taehyung'la bende ayağa kalkmış ve ağlayan oğlumu hızla kollarımın arasına almıştım.

"Şş tamam bebeğim geçti" diyerek sırtını sıvazlıyor ve sakinleşmesi için yanağına ufak öpücükler bırakıyordum.Uykusunda korkmuş olmalıydı.Saat gece yarısını geçtiğinde bizi yanında göremeyince korkuyordu.

Jiho'yu kucağımda taşıyarak tekrardan kalktığım koltuğa oturduğumda Taehyung'da hızla yanıma oturmuş ve oğlumuzun saçlarına uzun bir buse kondurmuştu.

Jiho konusunda çok hassastı.Ağlamasına dayanamıyordu.Her ağladığında onun da Jiho ile birlikte gözleri doluyor ve bebek gibi dudaklarını sarkıtıyordu.Kesinlikle ben iki bebekle uğraşmak zorunda kalan bir adamdım.Mesela şu an da o durumdaydı lakin fazla belli etmemeye çalışıyordu.

Büyük bebeğimi öpmek istiyordum ama şu an imkansız olduğu için oğluma geri dönmüştüm.

Jiho'nun ağlamaları iç çekişere bırakınca tekrardan uyuduğunu anlamam uzun sürmemişti.Taehyung'a yandan bakış attığımda ise hala Jiho'yu izliyor olduğunu görmüştüm.

Kısık sesle "Aşkım" dediğimde bakışları sonunda beni bulmuştu.Diyeceğim şeyi anlamış olacak ki "Hemen getiriyorum!" diyerek adeta yatak odasına ışınlanmıştı.Gidişiyle sessizce kıkırdamış ve Jiho'nun yatabileceği şekilde yastıkları yerleştirmiştim.

SHADOW || TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin