SHADOW || Taekook

Episode 15

İyi Okumalar 🐰🐯

Dırırırı dırırı...

Alarm sesinden her zaman nefret ederdim.Hafta sonlarını sevmemizin bir nedeni de bence alarm sesiyle uyanmıyor olmamızdı.

Alarmı sinirle kapatarak yatakta sırt üstü dönmüştüm.Tavanla kısa bir bakışmamızın ardından kendimi lavoboya atıp işlerimi halletmiştim.

Üzerimide giyindikten sonra mutfakta kahvaltı hazırlayan Jimin'in yanına gitmiştim.Jimin'in erken kalkma huyu vardı. Ne kadar geç yatsa da erken kalkabiliyordu.Özenilecek bir özellikti.

"Günaydın" masaya zor da olsa kendimi atmıştım.Uykum vardı ve işten nefret ediyordum."Günaydın bebişim uykun var herhalde?"diyerek kahveleri dolduran Jimin'e bayık gözlerle bakıyordum.

"Evet uykum var ama kahve içersem açılırım" Jimin'in doldurduğu kahveyi alarak içmeye başlamıştım."Pekala"diyerek Jimin de kahvaltısına başlamıştı.

Kahvaltı gayet sakin geçmişti çünkü uyuklamaktan başka bir şey yapmamıştım.Jimin de bana ayak uydurarak konuşmamayı tercih etmişti.Dün gece o kadar dedikodudan sonra konuşmamasına şaşırmamıştım.

"Hadi artık ofise gidelim" diyen Jimin'e kafa sallayarak onaylamıştım.Sonra Hoseok'u alarak yola koyulmuştuk.Jimin,Hoseok'u gördüğü zaman iyi günler yerine "iyi akşamlar" demesi de ne kadar şapşal bir aşık olduğunu kanıtlıyordu.

Hoseok ise "Sanada iyi günler Jimin,işim olursa seni ararım" diyerek bozuntuya vermemesi de Hoseok'un ne kadar kibar bir adam olduğunu kanıtlıyordu.Bu ikisi tam birbirine göreydi.Biri aptal,diğeri zeki.

Hoseok ofise girerken bende Jimin ile vedalaşıyordum."Jungkook bana arada Hoseok'un fotoğrafını atabilir misin?"diyen Jimin'e kafamı sallayarak reddetmiştim."Tabiki hayır!Nasıl çekeyim Jimin?"

"Of tamam beh!Akşama kadar özleyeceğim ama olsun" diyerek mızmızlanmıştı.Dudaklarını büzerek beni kandırmaya çalışması da çabasıydı."Hadi gittim ben!"el sallayarak yanından uzaklaşıp ofise girmiştim.Bana trip atacaktı ama olsun.

Masama yerleştikten sonra önümdeki dosyalara bakmıştım.Bugün bunları bitirmem gerekiyordu ve Hoseok'un isteği üzerine Hailey adındaki bir kadına randevu saati vermem lazımdı.Yoğun bir birkaç saatin ardından sonunda dosyayı düzenlemiştim.

İş yerinin telefonunun çalmasıyla telefonu açıp kulağıma götürmüştüm."Buyrun ben Bay Jung'un sekreteri ne için aramıştınız?"demiştim ve karşı taraftan gelecek cevabı beklemiştim.

Karşı taraftan sadece cızırtı sesleri geliyordu ve telefonun açık olduğu ama karşı tarafın konuşmadığını anlamam uzun sürmemişti.Önemli olacağını düşündüğümden kapamamıştım."Alo orada mısınız? "

Karşı taraftan hala ses gelmeyince telefonu kapamıştım.Teknik bir sorun olabilirdi yada telefon sapığı falandı.Sapıklar burda da beni bulmuştu.Kafamı iki yana sallayarak işime geri dönmüştüm.

Hoseok'un isteği üzerine Hailey'i aramış ve bugün görüşme için gelebileceğini söylemiştim oda zaten geçikmeden gelmişti.Ayarladığım saate daha yarım saat vardı ve kadın karşımda dikilip Hoseok'u görmek istediğini söylüyordu.

"Bir saniye bekleteceğim sizi,isterseniz oturarak bekleyin" demiştim kibar olmasına özen göstererek.Hailey ise"Hoseok erken geleceğimi biliyordu"demişti. Onu bekletmemden hoşlanmamışa benziyordu.

"Bana bir bilgi verilmedi izninizle arayarak size bilgi vereceğim" demiştim.Sakinliğimi korumaya çalışıyordum ama bu kadın beni sınıyordu.Oflaması da çabasıydı zaten.