Episode 8

18.5K 1.2K 1K
                                    

İyi Okumalar 🐰🐯

"Bugün işim yok istersen sana kahve ısmarlaya bilirim?" Bugün hafta sonu olduğu için ikimizde izinliydik.Jimin işe yeni alındığından patronu şimdiden izin vermişti.Fazlasıyla şanslıydı.

"Bu bir randevu mu?" diyerek masaya yaslanan ve bakışlarını bana kitleyen Jimin'e gülümseyerek karşılık vermiştim.Bugün mutlu görünüyordu. Normal haline dönmüş gibi.

"Sayılır,yani istersen evde de-" demiştin ki anında sözümün kesilmesine neden olan kapının sesi evde yankılanmıştı.Jimin ile şaşkın bir şekilde birbirimize bakmıştık.

Genelde evimizin kapısı çalınmazdı ve bu durum artık garibimize gidiyordu.Yerimden kalkıp kapıya bakmaya kalktığımda Jimin de peşimden gelmişti.

"Ah ağaç oldum burda!Nerdesiniz!?"kapıyı açmamla beni iterek içeriye giren Mark'a gözlerimi devirmeden edememiştim.Jimin ise oflayarak mutfağa geri dönmüştü.

Jimin'in Mark'ı pek sevdiği söylenemezdi.Mark'ın kızlara olan düşkünlüğü ve çapkınlığı yüzünden Jimin'in sevgisini kazanamamıştı.Jimin gibi birini bile kendinden soğutmuştu kısaca.

"Neden geldin?" diyerek salona gidip yayılarak oturan Mark'ın yanına ilerlemiştim.Evet çok misafirperver bir insadım.Mark ise dediğimi umursamamış ve koltuğa daha çok yayılmıştı.

"Kime diyorum ben!Neden buradasın?"bu sefer gözlerini deviren o olmuştu. Gel gözlerimi oy diyordu resmen bana."Nasıl arkadaşsın sen insan bir sorar nasılsın diye!" diyerek yalandan yakınan Mark'a sinirli bakışlarımı yollamıştım.

"Of iyi beh tamam söylüyorum!Sana işim düştü" demişti ve yayıldığı koltuktan biraz daha doğrulmuştu.Bu çocuğu anlamıyordum.Kızlarla ilgili bir yardıma ihtiyacı olduğunu bildiğimden ona yardım etmeyeceğimi bilmesi gerekirdi.

"Ne işiymiş o?" diyerek yanımıza gelip tam dibime oturan Jimin,Mark'a küçümseyici bakışlarını yollamıştı. Mark ise Jimin'e aynı bakışları göndermişti. Bu ikisi bir gün büyük kavga edecekti ama hadi hayırlısı.

"Bu gece bir barda bir kız ile randevum var ama kızın arkadaşıda gelecekmiş ve yanımda bir erkek daha getirmemi istiyormuş" demişti ve anında Jimin'in "Saçmalık!" dediğini duymuştum.

Cidden böyle bir şeyi kabul etmem mümkün bile değildi.Kızın arkadaşıyla bütün gece neden konuşmak zorunda olacaktım?

"Kabul edeceğimi düşündüren ve seni buraya getiren şey ne?"diyerek arkama yaslanmıştım.Merak ediyordum çünkü onun böyle kavramdığını görmek hoşuma gidiyordu. Her zaman kendini düşünen biriydi bu durum beni eğlendirmişti.

"Çünkü ben senin arkadaşınım arkadaşlar birbirine yardım eder değil mi?"demişti soruma karşılık.Birine hayır demek benim için cidden zordu.Birde arkadaşlıktan vuruyordu beni.

"Jungkook'un bunu cidden kabul edeceğini mi düşündün? Komiksin!" diyerek dudaklarından ufak bir kıkırtı çıkan Jimin bile benim gitmeyeceğimi düşünüyordu.Haklıydı normalde olsa gitmezdim ama bunu kendi kârıma çevirebilirdim.

"Sana soran olmadı bücür!" keskin bakışlarını Jimin'e yollayan Mark,"Sen görürsün şimdi bücürü!"diyerek ayağa kalkan Jimin'i durdurmasam dayak yiyecekti.Jimin'i elinden tuttuğum gibi eski yerine oturttuktan sonra"Bir şartla gelirim"demiştim.

Jimin anında karşı çıkarak "Jungkook saçmalama!" demişti ama ona sakin olması için ağzımı oynatarak 'bekle'demiştim.Oda dişlerini sıkarak arkasına yaslanmıştı.

"Ne istiyorsun?Yoksa sexy bir gece mi?" demişti Mark ve sırıtma sırası ona geçmişti. Ağzının ortasına çakacaktım görecekti gülmeyi.

"Tabi ki hayır ondan daha iyi olan bir şey yani kafede bir gün her işi sen yapacaksın" demiştim ve bu sefer sırıtan ben olmuştum.Mark'ın yüzü düşerken Jimin'in arkamdan kıkırdadığını duyuyordum.

SHADOW || TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin