İyi okumalar ❤
Sevdiğini bir başkasıyla mutlu olduğunu görmekten daha acı bir şey varsa, o da sevdiğinin seninle mutsuz olduğunu görmektir.
~Gabriel García MárquezHayatınıza kendi koyduğunuz sınırlar sayesinde yön verirsiniz.Bazen bu sınırlar kimine saçma gelebilir ama siz böyle uygun gördüğünüz için kimseyi dinlemez ve o koyduğunuz sınırlar dışarısına çıkmazsınız.
Bende öyleydim.Kendimce kendime koyduğum sınırlar vardı ve kimsenin bu sınırlara karışmasına izin vermezdim.
Üzgünüm ama bu bir zamanlar böyleydi. Tae hayatıma girdikten sonra hayatımda sınır denilen şeyler yok olmuştu. Yapmadığım,yapmaya çekineceğim şeyleri onunla yapmıştım.
Üniversite zamanları onunla konuşmamamı ailem istememişti.Derslerime odaklanıp güzel bir meslek sahibi olmamı daha sonra uygun görürlerse bu ilişkiye onay vereceklerini söylemişlerdi.
Ben ise onları dinlememiş ve Tae'yle görüşmeye devam etmiştim.Geceleri evden kaçar ve onunla buluşurdum.Sabaha kadar barlarda içer eğlenirdik,beni bir dakika yanından ayırmazdı.
Erkeklerle konuşmamı istememesini o zamanlarda yanımıza gelen erkekleri kovamasında anlamalıydım lakin sadece baş başa kalalım diye böyle yaptığını düşünürdüm.
Aptaldım hemde fazlasıyla,belki de cahil bilmiyorum tek bildiğim o benim ilk aşkımdı.Gel evlenelim dese bir dakika düşünmeden kabul ederdim.Bir zamanlar..
Şuan böyle bir şey söz konusu bile değildi.Bir gün televizyonda evlenen bir çift gördüğümde 'Ne güzel dimi Taehyung?Belki biz de bir gün böyle oluruz'demiştim ve o da sadece sinirli bakışlarını gönderip kanalı değiştirmişti.İşte o gün çok net anlamıştım böyle hayaller kurmamam gerektiğini.
Beni sevdiğini söylüyordu ama hareketleri tam tersiydi.
Dün gece onun kolları arasında uyumuştum ama sabah kalktığımda tek hissettiğim yanımda soğuk bir boşluktu.Yaşadığım korku yerini büyük bir boşluğa bırakmıştı.
Duygusuz bir şekilde yataktan doğrulup karşı duvarda asılı olan tabloya bakmaya başladım.Çok boş bir tabloydu bunun buraya asmış olmasına inanamıyordum.
Hayır bu evi benim düzenlediğimi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.Bu evde ben bir yabancıyım tek yaptığım yaşamak.Onu da zorla yapıyorum ya o da ayrı bir konu.
Bu saçma tabloya bakmayı kesip kendimi lavaboya atmıştım.Tae'nin nereye gittiği,ne yaptığı hiçbiri şu anlık umrumda değildi. Sadece ılık bir duş almak istiyordum.
Kısa bir duşun ardından hava sıcak olduğundan dolayı beyaz tişört,siyah pantolon giymiştim.Saçlarımı da güzelce kuruladıktan sonra elimle karıştırıp şekil vermiş ve karnımın acıktığımı belli eden gururdamasını duyunca odadan çıkıp mutfağa girmiştim.
Taehyung'u tabiki evde beklemiyordum.Mutfak masasına oturmuş elinde kahvesi ile cep telefonuyla ilgileniyordu.Benim geldiğimi anlayınca gözlerini telefonundan çekip gözlerimle birleşmesini sağlamıştı ve "Uyandın demek.Neden bu kadar uyuyorsun?Doktora görünsen iyi olur" diyip gözlerini tekrardan telefonuna çevirmişti.
"Bilmiyorum,tek göndermeyeceğine göre birlikte gitmemiz gerekiyor sanırım" demiştim dün koyduğu kurala gönderme yaparak ve buzdolabını açıp sandviç malzemelerini dolaptan çıkarmıştım.O ise cevap vermek yerine susmayı tercih etmişti.Yüzüne bakmasam da yaptığım imaya sinirlendiğini biliyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SHADOW || Taekook
Fanfiction[BİTTİ] Jungkook,Taehyung'u canı pahasına severken Taehyung'un ona köleymiş gibi davranmasına katlanamaz ve onu terk eder ama Jungkook'un kaçırdığı bir nokta vardır.Taehyung bir gölge gibi her zaman onunladır. " Her zaman gölgen kadar sana yakınım...