"Vay canına Jimin, bu çok havalı!"Kim olduğu bilinmeyen bir numaradan mesaj gelmesi bana göre havalı olmasa da Rae için inanılmaz bir şeydi. Aslında havalıdan çok heyecan vericiydi çünkü şu an Chris hariç hiç kimse benden hoşlandığını söylememişken, şimdi resmen gizli bir hayranım vardı.
Her ne kadar bana aşık olduğunu falan söylememiş olsa da kendini hala tanıtmamış olması bunu anlamak için yeterliydi. Ancak koca bir sorun vardı, bu bana Jungkook'a ilk mesaj attığım zamanları hatırlatıyordu ve bir şekilde kim olduğunu bilmediğim o kişiye karşı kızgın hissediyordum.
"Kelimeleri çok aptalca. Yakınlardan biri olduğu açıkça ortada, Jungkook'a ne yazdığıma kadar biliyor. Ayrıca resmen bana kendimi anlatmaya kalkıştı, her kimse bulduğum zaman benden çekeceği var."
Austin ve Mia'nın yanından babamın beni alacağı gerekçesiyle ayrıldığımda ikisiyle de sarılmış ve bir şeyleri iyi yapmak için çaba harcamıştık. Bilinmeyenin bunda katkısı vardı ve bana birkaç mesaj daha atıp ego kasmıştı.
Yüz ifadelerimi, mimiklerimi görebilecek kadar yakınımda olması beni takip ettiğinin bir göstergesiydi ve daha fazla sürerse kesinlikle korkmaya başlardım. Onu Stalker olarak kaydetmiş ve whatsapp profil fotoğrafına bakmıştım. Maalesef sandığım kadar aptal çıkmamıştı. Profil fotoğrafı Tumblr'dan alınmış bir çocuk, durumu da "Beni bulamazsın Jimin x" gibi fazlasıyla sinir bozucu bir cümleydi.
"Jungkook yüzünden onu görmezden gelmeyeceksin değil mi?"
Cevap vermedim çünkü bana kilometrelerce uzak o çocuğun kalbimin üzerindeki hakimiyeti çok fazlaydı, ne yapacağımı asla kestiremiyordum. Aslında git gide ondan uzaklaştığımı hissedebiliyordum ama bir güç yüzünden kopamıyordum da.
Unutamayacağıma ama bir gün geldiğinde ondan vazgeçmiş olacağıma neredeyse emindim. Artık "Jungkook" ismini kullanmak çok sıradan bir eylemmiş gibi geliyordu çünkü arkadaşlarım yüzünden o çok sıradanlaşmıştı.
Bazen bir konuda eğlenirken ondan bahsediliyordu ve eğlenilmeye devam ediliyordu. Artık olay benim sevdiğim çocuk olmaktan çıkmıştı, o burada değil diye sevgimi kimse ciddiye almıyordu. Sanki hiç yokmuş gibi, hiç olmamış gibi.
Ama benim için hiçbir şey o kadar kolay değildi. Durup dururken uzaklara daldığım, kalbimde sızı hissettiğim o anların tarifi dahi yoktu.
Stalker: Benim hakkımda konuşuyordunuz ve birden bakışların derinleşti. Bana mı aşıksın?
Rae gelen mesaj üzerine benden daha çok heyecanlanmıştı ve yanı başımda gözlerini belirterek ne yazacağımı bekliyordu. Çocuk şimdi de konuşmalarımı duyuyordu, korkmaya cidden başlamıştım ama bunu belli etmeyecektim.
Jimin: Kim olduğunu bilmediğim birine aşık olmak? Komik.
Stalker: Kim olduğumu söylemeyeceğim, henüz bilemene gerek yok ki zaten tanımıyorsun
Stalker: Bu bilgi olmadan da arkadaş olabiliriz
Jimin: Kim olduğunu bilmediğim biriyle konuşmaya devam etmek ve üstüne arkadaş olmak? Daha komik.
Stalker: Jungkook senin kim olduğunu bulmasa öylece konuşmaya devam edecektiniz?
Jimin: Sürekli Jungkook üzerinden geliyorsun
Jimin: Amacın ne senin?
Stalker: Seni seviyorum, sana değer veriyorum ve amacım onun için çektiğin acıyı azaltmak.
Stalker: Konuyu biraz daha açarsak, öylece konuş benimle. Bir arkadaşınmışım gibi.
Stalker: Yalnız hissettiğinde, acı çektiğinde yaz bana
Stalker: Tek amacım daha iyi hissetmen olacak
Jimin: Bunu neden yapasın? Karşılıksız iyilik?
Stalker: Karşılıksız değil. Cehennemdeki yerime ihtiyacı olan birçok kötü insan var
Stalker: Biraz iyilik yaparak bu fırsatı onlara sunacağım ve bazen eğer kabul edersen ben de sana kalbimi açacağım
Jimin: Değişik birisin
Jimin: Ama seninle konuşmaya devam edeceğim, bir gün kim olduğunu söylemen şartıyla
Stalker: Emin ol
Stalker: Zamanı geldiğinde karşına çıkmaktan hiç çekinmeyeceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
favorite crime ✔️
Fanfic|where do broken hearts go adlı kitabımın ikinci kitabıdır, lütfen ilk önce onu okuyun.| -jikook