9. Bölüm Karakolda Ayna Var

41 2 1
                                    

Aradan on dakika geçti geçmedi, polisler olay yerine gelmişti. İki polis ellerinde dosya ile içeri girdi. Mağaza sahibi onları kapıda karşılayarak Ayfer’in bulunduğu sandalyeye doğru yönlendirdi. Polislerden biri:

               -Geçmiş olsun hanfendi sanırım mağdur kişi sizsiniz?

Dedi ve devam etti : “ Olayı kısaca anlatabilir misiniz?”

               Ayfer halen heyecanlı ve korkan bir ses tonu ile başından geçenleri polislere özetleyiverdi ve sustu. Polisler gerekli tutanakları tuttu. Kişinin eşgali ile ilgili bilgiler aldı ama zaten ortada eşgaline dair anlatılacak pek de bir şey yoktu. Çevredeki güvenlik kameralarının kayıtlarının incelenmesi için gerekli talimatları almak üzere amiri ile bir görüşme gerçekleştiren polis Ayfer’e dönerek:

               -Ayfer Hanım sizi karakola kadar götürmemiz gerekiyor. Buradaki işimiz bitti. Karakolda da komserim sizinle görüşsün, şikayetiniz yazılı, imzalı bir şekilde alınsın ki  kapkaççının bir an önce yakalanması için işlemleri en hızlı şekilde başlatabilelim.

dedi.

               Ayfer de mağaza sahibine teşekkür ederek polis ekipleri ile birlikte karakola gitmek üzere yola koyuldu.  Bu arada aklına Aytekin geldi Ayfer’in. Telefonu da çanta ile birlikte gitmişti. “ Karakoldan ararım” diyerek çok da durmadı üzerinde. Yine bir on dakika gibi zaman dilimi içerisinde karakola ulaşmışlardı. Ekip otosundan indiler. Basamakları hızlı bir şekilde çıkarak karakol binasına girdiler.

               Ön kapıda kayıtlar yapıldı ve öncelikli olarak ifade odasına alındı Ayfer. Anlaşılan o ki bu işkence biraz daha devam edecekti Ayfer’e göre. Ve galiba ifade odasında da sabah sabah başına gelenleri anlatacaktı yine. Düşündüğü gibi de oldu zaten.

               İfade memuru Ayfer’in dediklerini bir taraftan bilgisayarına yazıyor diğer taraftan da Ayfer’in ağzından çıkan kelimeleri kendince sesli bir şekilde düzelterek ekrana yansıtıyordu. İfadesi alındı ve yazıcıdan çıkan ifadeye şöyle bir göz gezdirdikten sonra adının bulunduğu kısma imzasını atan Ayfer, bir polis memuru eşliğinde karakol başkomserinin odasına geçti.

Memur kapıyı tıklattı ve içeriden gelen  “Gel!” emrine itaat edercesine kapıyı sakin bir şekilde açtı ve “ Komserim sabahki kapkaç ile ilgili ifadesini aldığımız vatandaşı getirdim.” Dedi. Ayfer memurun arkasında dururken, memur da kapıyı tam açarak Ayfer’in öne doğru çıkıp kapıdan içeri girmesi için kendisine yol gösterdi.

O çekingen tavırlarla içeri girerken, memur da bu arada odadan ayrılıp kapıyı kapatmıştı. Komserin önünde buluna çalışma masasına paralel duran koltuğa geçti komserin eli ile koltuğu işaret etmesi üzerine ve “ Geçmiş olsun, bir kez de ben sorarak canınızı sıkmak istemem başınıza gelenlerle. Onun  yerine başka bir şey sormak istiyorum; hiç düşmanınız y ada size takıntı derecesinde yaklaşımda bulunan biri ya da birileri var mı acaba aklınıza gelen?”

Pek anlayamasa da komiserin ne demek istediğini gayri ihtiyari bir şekilde “ Hayır!” diyebildi. Sonra da ekledi: “ Neden böyle bir soru sorma ihtiyacı hissettiniz komiserim?”

“ Açıkçası tuhafıma gitmedi değil bu durum!” dedi. “Kapkaççılar genelede insanların yoğun bulunduğu cadde ve sokaklarda hele ki neredeyse her yerin güvenlik kameralarıyla dolu olduğu bir cadde üzerinde pek böyle girişimlerde bulunmazlar da onun için sorma ihtiyacı hissettim” diyerek de devam edip sözünü bitirdi.

“İnanın bilemiyorum demek ki bana denk geldi ya da acemi falan mıydı acaba ilk işine mi çıkmıştı, ona göre kolay avlanabilecek bir av gibi mi göründüm hiç bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ki, o da telefonumun, kimliğimin yanı sıra benim için manevir değeri olan bir kağıdın da o çanta ile birlikte  kapkaççı tarafından çalınması efendim!”

dedi Ayfer komiserin sorusuna ve düşüncelerine istinaden kendi düşündüklerini komisere ileterek.

Bu arada odanın dışından sesler yükselmeye başlamıştı onlar konuşmaya devam ederken. Birden kapı çaldı ve içerden “gir!” emrini dahi beklemeden bir polis memuru apar topar odaya daldı.

“ Komserim! Komserim! Motorize ekiplerimizle bir motorsikletli arasında bir çatışma yaşanmış ara sokakların birinde. Sürücü memurlarımızdan birini yaralayarak olay yerinden kaçmayı başarmış. Arkadaşımızın sağlık durumu iyi, korkulacak bir durum yok. Şüpheli şahıs kaçarken bir bayan çantası ve kaskını düşürmüş. Görmenizi istediğim bir şey var” dedi polis memuru nefes almadan konuşmaya ant içmişçesine.

“ E hani oğlum nerede ne görmem gerekiyor ki?” diyerek yerinden kalkan komsere , kanıt odasına gelmesini gerektiğini belirtti polis memuru ve Başkomser  Ayfer’e dönerek “ Ayfer Hanım sizi biraz bekletmem gerekecek” diyerek memuru ile birlikte kanıt odasına gitmek üzere  amir odasından ayrıldı.

Sevgili okur!!!!
Bu bölümde sizden yorum bekliyorum...
Acaba polis memurunu böylesine heyecanlandıran şey ne idi? Başkomseri kanıt odasında ne beklemektedir? Yorumlarınızı tahminlerinizi yazarsanız sevinirim.
Kucal dolusu sevgilerimle...

KOLPA HAYATLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin