15♰ set me free〔м〕

1.5K 95 239
                                    

Merhabaa, hoş geldiniz 🥺
Uzun zaman oldu biliyorum, pek müsait değildim ve ileriki dönemde de pek müsait olamayacak gibiyim AMK YKS'Sİ YÜZÜNDEN

Omerta için planladığım sürpriz şeyler, başka şeyler vardı, belki yavaş yavaş ilerletirim bilmiyorum ama buradan Omerta'yı bitirmeden gitmek istemiyorum 🥺🥺 Umarım siz de bu süreçte kalır ve benimle olmaya devam edersiniz, çok mutlu biri olurum 🥺💕

İyi okumalar herkese

Beni bir kez olsun önemseyemez miydi? Bir kez. Yalnızca o lanet çalışma odasından bir kez olsun çıkmasını ve bana nasıl olduğumu sormasını istiyordum. Başka hiçbir şey beklemiyordum ondan.

Peki ya o? O, başımız beladan kurtulmuş gibi evde parti veriyordu, sanki her şey bitmişti. Nasıl yapardı bunu? Onun için de atlatması zor şeyler yaşadığımızı biliyordum. Bu partiyi gerçekten içinden gelerek vermiş olamazdı değil mi?

Jimin'i bilmiyordum ama gelen davetliler hallerinden memnundu. Tıpkı Hoseok'un beni Jimin'le tanıştırmak -ya da ona satmak?- için getirdiği geceki gibi, bahçede havuzun çevresine kokteyl masaları yerleştirilmişti. Tanıdık bir jazz müzik ve insanların kahkahaları evde yankılanıyordu. Tuhaf olansa birkaç saat öncesinde Jungkook'un barı kendi elleriyle boşaltmasını izlememe rağmen barın tekrar dolu olmasıydı. Kadehler havada uçuşuyordu.

Sanırım Jimin'den ümidi kesip her şeyden birazcık uzaklaşmak için uyuduğum o süre zarfında çok şey kaçırmıştım.

Bar taburelerine yerleşmiş bir grup kadının aralarında Jimin'i çekiştirmesini ve herkesin aksine şık kıyafetler yerine siyah bir eşofman ve beyaz bir tişört giymemi umursamadan barın sürgülü kapısından bahçeye çıktım. Adımlarım biraz ilerledikten, gözlerim istemsizce Hoseok'u aradıktan sonra kafamı balkona kaldırmıştım. Her şey o geceyi anımsatıyordu ve ben de şu elma mevzusunun tekrar yaşanıp yaşanmayacağını merak ediyordum.

Aramızda geçenlerden sonra yatağına başka birilerini mi seçecekti? Beni götürdüğü gibi evinin en ücra köşelerine bir başkasını da götürecek miydi?

Benden o kadar uzaklaşmış olamazdı, değil mi?

Kimsenin bakışlarına takılmadan tekrar bara döndüğümde Jungkook'u bir köşede, Yoonji ve birkaç kadınla konuşurken bulmuştum. Yoonji'yi uzun zamandır görmüyordum. Özlemiştim, inkar edemezdim. Onu görmek güzeldi.

Yanlarına gittiğimde Yoonji de bu özlemimin karşılıksız olmadığını gösterircesine Jungkook'un belini kavrayan kolundan sıyrıldı, yanaklarımı öpüp sarıldı. Alaycı bakışlarını üzerimde gezdiren, yataktan kalktığım gibi gelişime gülen kadınlara aldırmadan sarılışına karşılık verdim. Geri çekilip beni bir sohbetin içerisine sürüklemeye kalkmadan da Jungkook'u yakaladığım gibi ayrıldım bardan.

Böylesine güzel bir ortamdan onu mahrum etmeme mızmızlanmasını umursamadan merdivenlere oturttum onu. Yüzündeki birkaç ufak çiziğin sabah olmadığına yemin edebilirdim. Alnındaki şişlik de saçıyla örtülemesine rağmen belli oluyordu. Anlayamıyordum. Sanki birkaç saat değil de birkaç gün uyuyup uyanmıştım. Neler oluyordu?

"Yüzüne ne oldu?" dedim saçını çeken elimi savurduğunda.

"Jimin barı boşalttığımı öğrenince biraz sinirlenmiş olabilir de..."

"Ne yaptı sana böyle? Ah, Tanrı aşkına! Dövdü mü yani?"

"Kafama kalemlik fırlattı."

Beklediğimden az bir tepki vermişti o halde. Sonuçta her bir şişe Jimin'in göz bebeğiydi, kristal kadehini elinden düşürmezdi. Ortalığı ayağa kaldırmasını beklerdim. Parti vermesini değil.

OMERTA ╹ vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin