|3.bölüm: H A N G İ S İ

129 12 16
                                    


"Biliyorum babanla alakalı sorunların var

Ve eğer sen benim küçük kızım olsaydın

Yapabileceğim her şeyi yapardım

Seninle kaçar ve saklanırdım

Baban ile sorunların olması güzel

Ve ben de bunu yapıyorum
.......

İsmini yağmura yazmayı denedim

Ama hiç yağmur yağmadı

Bu yüzden Güneş'e yazmayı denedim

Gölge de çok kötü bir zamanda denk geldi..."

~The Neighbourhood (Daddy Issues)

|•DENEF: 3. Bölüm Hangisi|¿

"Emin olmadan yaptığınız her bir kesinsizlik, sizin ve başkalarının kaderlerine sirayet eder. Kesin bir sonuca varmadan ilerlemeyin ve yavaşça ellerinizde tuttuğunuz kaderleri yere koyun, dikkatlice düşünün. Bu esnada o kaderleri de ezip geçmeyin..."

•○~○•

Bilinmezliklerle doluydum. Kendi içimi kendim bile bilemiyordum. Ne yaygaralar kopuyordu, ne vaveylalar duyuluyordu işitmiyordum. 'Kör'mezlikten geliyordum.

Kalbimin sıkışması somutlaşmaya başlamıştı artık. Bir gün ruhumdaki yaraların acısının kalbime geçeceğini bilemezdim ki...

Ailem vardı. Arkadaşlarım çok olmasa da, vardı. Birkaç bakkal tanıdığım da vardı, beni en az kasasındaki paralar kadar seven amcalar gibi..

Vardı ama yine de koskoca ve gürültülü bir kalabalığın ortasında, yapayalnız kalmış küçük bir kız çocuğundan bir farkım yoktu.

Vücudumda ruhumdan izler görmeye başlamıştım. Kalbime acı saplanıyordu bıçak gibi. Ruhumdaki yaralar, eski şiddetin emareleri bedenimde seyrediyordu morluklarıyla.

Neyseki bundan sonrasında bana kalkan her eli kendi elimle durduracaktım.
Bir daha ne tenime ne de ruhuma darbe vuracaklardı.

Derince bir nefes aldım ve gözlerimi araladım.
Kütüphanedeydim ve yaklaşık bir haftadır olduğu gibi yine gözlerimi acıyla kapatıp kalbimdeki acı batmaların geçmesini beklemiştim. Yoğunluğum yüzünden hastaneye gidememiştim. Kalbime milyonlarca iğne bir anda batıyormuş gibi hissediyordum. Kalbimin kemiklerimin ardından isyan ettiğini ve yorulduğunu hissediyordum. Bunun için de bir hastaneye gidip muayene olmam gerektiğini düşünüyordum. Sakin bir zaman dilimini bekliyordum.

Gözlerimi arladığımda biraz daha iyiydim. Kalbim duracak gibi oluyordu böyle zamanlarda. Nedenini bilmiyordum.
Ellerimi, anlık tutunduğum raflardan ayırdım ve yerimde dikleşip atan benzimi düzeltmeye çalıştım.

Karşıdan gelen Elçin'le bunu başaramadığımı fark etmiştim yine de bozuntuya vermeden yüzüme sahte tebessümlerimden birini yerleştirdim.

Endişeyle harmanlanan yüzüyle koşar adım bana doğru geliyordu. Yanıma ulaştığında ise elinin birini yanağıma koydu ve şaşkınlıkla dudaklarını araladı.

"Esila, canım! İyi misin? Ne bu halin böyle? Ne oldu, kötü bir şey mi oldu? Bembeyaz kalmışsın iyice..."
Art arda sıraladığı samimi, endişeli sözleri derimden duygularıma işlese de sessiz kaldım ve sakinleşmesini ister gibi gözlerine baktım.

DENEFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin