|14.bölüm U Y A R I

55 4 9
                                    

|DENEF: 14.bölüm Uyarı|

"Uyarıyı ciddiye alırsan, sonuçlarıyla karşılaşmazsın. Eğer ciddiye almazsan, sonuçlarını ciddiye almak zorundasın. Bu bir uyarı ve sen her halükarda ciddiye alacaksın."

-----------

Bembeyaz bir kağıtsa hayatım, renginin ne olmasını istediğimi sorsalar, öylece kalsın isterdim. Her renk vardır beyazda, yine de gizlidir beyazlığında. Bunun için başka bir renk istemiyordum hayatımda.

Bir başka hayat.

Bir başkası benim bu beyaz bir kağıdı andıran, şekillenmemiş hayatımda nasıl bir renk olacaktı, benim kağıdımı da kendi rengine bulayacak mıydı, bilmiyordum.

Bu yüzden kararsız ve boşluktaydım.

Karan Yekta...

Beni de kanlı ellerinle kavrayıp karanlığın kucağına bırakacak mısın?

Beyaz bir kağıt olan hayatımı, siyaha boyayacak mısın?

Ya da seçeneğim olabilir misin? Bilmiyorum.

"Sen bu adama fazlasın."

Sen bana fazlasın Karan Yekta, hayatımda kalacak kadar fazla bir yere sahip olacak mısın?

Derin bir iç çektim, düşüncelerimi başımdan savmak istercesine ellerimle saçlarımı karıştırdım.

Bugün hiçbir şey düşünmeyecektim.

Üzerimdeki kısa kot ceketi düzeltip aynamın önüne ilerledim. Dünün sabahında, kötü günün yeni bir gün doğuşunda, yorgunluğum ve kırgınlığım içimde bir yerlere, halı altına süpürülmüş gibiydi. Yalnızca göz altlarımdaki şişiklik ve morluk, göz beyazımdaki kızıllık, delil olarak kötü bir günden kalanlardı.

Her neyse, şimdi iyiyim.

Öyleyim.

Derin bir yutkunuşun ardından herhangi bir eksik gediğim var mı diye odanın içine bakındım, telefonum cebimdeydi. Yüksek bel kot pantolonumun cebine elimi götürdüm, telefonum oradaydı. Aynaya geri döndüm, kapatıcıyla kapattığım yüzümü ve hafifçe renklendirdiğim hatlarımı inceledim. Sağlıklı görünüyordum.

Açık bıraktığım saçlarımı ellerimle düzeltip düz halleriyle öylece bıraktım, bakışlarım duvardaki saatime kaydı.

07.00

Dudaklarımı birbirine bastırıp hızlı adımlarla kapıma ilerleyip kilidini, çıkan sesi umursamadan açtım. Koridorda bir hareketlilik yoktu, evin içi sessizliğe gömülüydü. Hızlıca koridoru aştım, salona baktım fakat kimse yoktu. Mutfaktan da sesler gelmiyordu, muhtemelen hâlâ uyuyordu. Ceyda Mir, sesimi mutlaka duymuş olmalıydı.

Yatak odasının kapısında bir hareketlilik olmadı.

Omzumu silkip dış kapıyı açtım, beyaz spor ayakkabılarımı alıp tamamen binaya çıktım. Ayakkabılarımı giydikten sonra derin bir nefes alıp merdivenlere ilerlemiştim.

Bugün hafta sonuydu. Kütüphaneye gidecektim.

Elçin'e ne diyeceğimi düşünmek için henüz erkendi. Sokağa çıkmıştım, soğuk hava daha da yüzüme vururken ayıldığımı hissettim. Gayet iyiydim, çok iyiydim.

Bakışlarım sokağın sonunda gördüğüm gri bir araçla oraya kilitlendi, adımlarım duraksar gibi olsa da sokağın sonuna ilerlemeye devam ettim.

DENEFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin