|16.bölüm: İ S T E K L E R

75 2 0
                                    

|DENEF: 16. Bölüm İstekler|

"Bazı seçenekler var ki isteğimi sorgulatır kendime. Her seçenek bana yakın gelse de tek bir doğru vardır aslında. Düşünür, yorulurum. Sonundaysa tüm seçenekleri ister benliğim. Sonuçlarına katlanacak olan ise yine benim."
_____

Erkan.

İsmi bile bana kan ve cayır cayır yanan bir ateşin ortasında bırakılmış bir genç kızı anımsatıyor çünkü bu isim bana bu travmayı yaşattı. Artık asla unutamayacağım bir isim.

Erkan.

Karan'ın adamı.

Beni öldürmeye çalışan, benim birkaç gündür korkuyla yaşama sebebim.

O katil soğukluğundaki gölere bakakaldım.

"Erkan, biz çıkıyoruz. Arabayı getirsin çocuklar."

Akın bu karşımdaki adama düz bir sesten daha samimi sayılacak bir ses tonuyla böyle konuşunca içime bir eziklik yerleşti.

Tam şu an, gözlerine şok içinde baktığım adamın tüm bunları yapan kişi olduğunu söylediğimde bana inanmak yerine aylardır, belki de yıllardır yanlarında çalışan adama inanacaklardı.

Cidden, ben onların hayatında kimdim ki?

Bunun farkındalığıyla omuzlarım çöktü, göz ucuyla bana bakan adamın bakışlarındaki alayı ve küçümsemeyi gördüm. Biliyordu.

Ona inanacaklarını biliyordu.

"Tamamdır Akın Bey, hemen hazırlatıyorum." dedi ve baş selamı verip arkadaki adamların yanına gitti. Onlara bir şeyler söylediğini gördüğümde belimde duran el, sıkılaşıp ilgimi tamamen sağ tarafıma vermemi sağlamıştı. Dalgın bakışlarımı Karan'ın delici bakışlarına çevirdim.

"Ne oldu?" diye sordu yüzüme fısıldayarak.

Üzerimdeki şoku atlatamazken, "Hiç," dedim, sesimin titrememesi için boğazımı temizleyip. "Bir şey olmadı."

Yüzümün her bir karışında bir ize rastlamak ister gibi gezinen keskin gözlerine, karşı koymak imkansıza yakındı. Bu yüzden daha fazla ona bakamadım, bakışlarımı karşımızdaki asansöre çevirdim.

"Abi, gelmiştir araba. İnelim hadi."

Akın'ın sesiyle Karan derin bir nefes verişin ardından beni de yönlendirerek ileriye adımladı ve asansöre ulaştığımızda hiç beklemeden duvardaki butona bastın. Kapılar kısa sürede açıldığında boş olan içeriye girdik, en son Akın girdiğinde ineceğimiz katın numarasını tuşlayıp hemen önümüzde durdu.

Ben gerginliğimi belli etmemek için ellerimi kaskatı duran karnımın önünde birleştirdiğimde Karan'ın bir şeyler sezdiğini ve keskin bakışlarının üzerimde atmaca gibi gezindiğini hissettim.

Aklımdan geçen şey şuydu: Karan'a o adamın yangını çıkarıp beni tehdit eden kişi olduğunu söylesem bana inanır mıydı?

Bu sorunun cevabını acı bir şekilde almaktan korkuyordum çünkü ispatım yoktu. Tek ispatım gözlerimdi.

Gözlerime baksa ve bana inansa, olur muydu?

Kapılar açıldığında ne ara asansörden inip dışarıya çıktık net hatırlamıyordum bile, aklımdaki seslerle uğraşmaktan önümü göremediğimi, arabaya bindiğimde farkediyordum.

DENEFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin