yirmi üç ● ❝küçük bir kıvılcımın etkileri yeni başlıyor❞
İZLENİYORUZ.
Bu birkaç parçaya katlanmış küçük kağıtta büyük harflerle yazılmış bir kelime, Sirius Black için pek bir anlam ifade etmezdi normal bir zamanda aslında. Yani, insanlar her zaman izlenirdi zaten, değil mi?
Ancak bu kartal öyle bir hâle gelmişti -getirilmişti ki parmak uçları arasındaki bu kağıdın bir kelimeden daha fazla şeyi açıkladığına emin olmuştu tam o anda. Birisi Yoldaşlığı veyahut bir kişiyi izliyordu ve bu mektubu gönderen her kimse zorlukla göndermiş olmalıydı. Belki o kişi kartal'ı yakalamaya çalışmış ancak yakalayamayınca havadayken yaralamıştı ve şimdiki hâle getirmişti kartalı. Aklından o kadar senaryo dönüyor, o kadar şey düşünüyordu ki kısacık sürede hangisine inanacağını bilemedi Sirius. Ya bu kasıtlı yapılmışsa? Ya birisi tarafından izlenmiyorsak?
Ne yazık ki bunu hiçbir zaman bilemeyecekti zira Savaş zamanı her şey olabilirdi ve buna kafa yoracak kadar da zamanları bol keseden gelmiyordu.
"Ne olmuş, Patiayak?" James ve Remus anında yanına gelirken, Peter biraz çekingen fakat meraklı bir şekilde pencerenin kenarında acıyla öten Kartal'a baktı.
"Bu..." dedi Remus ancak cümlesini getiremeden Sirius'un elinde tuttuğu kağıdı ve içinde büyük harflerle yazanı gördü. "Ama nasıl olur? Sence Regulus-"
"Onun işi olduğunu sanmam." dedi Sirius, ancak yüzü bunu kabullenemezmiş gibi solgun duruyordu. "Ama eğer bunu bize yazarken birisi tarafından bu Kartal bulunmuşsa, o zaman iş cidden sarpa sarıyor demektir."
"Ölüm Yiyenlerin işi olma ihtimali yüksek." diye mırıldandı James de, çatık kaşlarıyla. "Ama Regulus'un bu mektubu nedense sana yazacağını hiç zannetmiyorum."
"Ne oluyor, Black?" Elphias Doge, oradaki en yaşlı kişi olarak duruma el atarken, Sirius'un yanında durdu ve elindeki küçük kağıdı alarak okudu. Bakışları bir Kartal'a bir kağıda kayarken, "Kimden geldiği hakkında bir fikrin var mı?" diye mırıldandı yavaşça. Arkada onları izleyen endişeli kişileri daha da endişelendirmek istemediği açıktı. Artı olarak hamile olan kadınları da sayarsak bu saçma kağıdın bir anda olay yaratması onları tehlike altına sokabilirdi. Kenarda oyun oynayan çocukları saymıyordu bile o sırada.
"Hayır." Sirius da Elphias gibi sessizce mırıldandı ve başını iki yana salladı. Elphias'ın gelmesi ile dört çapulcu arasında Regulus hakkında konuşmayacaklarını söyleyen bir bakışma çoktan geçmişti. "Sence Kartal'ı bu hâle getiren bir Ölüm Yiyen olabilir mi? Mektubu götürmesini istememiştir ancak Kartal son anda kaçmayı başarmıştır."
"Sanmıyorum. Eğer bir Ölüm Yiyen bu mektubun götürülmesini istemeseydi direkt Kartal'ı öldürürdü -tabii Kartal'ı bilerek yaralayıp daha sonra bu mektubun bize gelmesini istiyorsa ayrı."
"Ne demek istiyorsun?" diye mırıldandı Sirius. James de o sırada asasını Kartal'a doğrultarak kırık kanadını ve bacağını büyüyle iyileştirmeye başlamıştı. "Kartal'ı bilerek canlı bıraktılar ve burada, izlendiğimizi bilmemizi mi istediler? Hangi aptal böyle bir şeyi yapar ki?"
"Aslında aptal demek yanlış olur," Remus, durgun bir şekilde Kartal'a bakarken iç çekti. "Bizi tehdit etmek istiyor olabilirler."
"Onca olaydan sonra..." Peter sessiz fakat sinirli bir şekilde mırıldanırken, James Kartal'ın artık acı çekmeyeceğine kanaat getirmiş olmalı ki asasını geriye çekti ve derin bir nefes aldı. "Hiçbir şey olmamış gibi davranalım." dedi James. "Lily, Alice, Molly ve çocuklar gittiğinde de kalanlar ile bunu konuşuruz. Kişisel mi yoksa toplu olarak mı hedef alıyorlar belli değil hâlâ."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
partis temporus ℘ regulus arcturus black.
FanfictionKader ağları vücudunu sararken, nefes almayı denemesi güç bile değildi. Sadece tek bir dokunuş. Kurtulan bir hayat ve kendini feda eden bir can. ❝Özür dilerim, abi. Sen haklıydın.❞ •270919 ...