~6.Bölüm~

555 51 6
                                    








Bu uzun bölümde lütfen yorumlarınızı benimle paylaşın, oy hakkınızı beğendiyseniz kullanın. Gerçekten uzun bir bölüm oldu. Ama asıl diğer bölüm de bir başlangıç yapacağız. Ben de merakla bekliyorum. Hepinize iyi okumalar dilerim.



❤️🌸





Zeynep, her zaman olduğu gibi önce Verda'yı çalıştığı yere bırakmış oradan da hastaneye geçmişti. Sabah saatlerinde o gün randevusu olmadığı için daha rahat hareket ediyordu. Hastaneye girdiğinde her zamanki yerine arabasını park etmiş ve yağmura yakalanmamak adına hızlıca içeriye girmişti. Gördüğü kişilere selam verse dahi içindeki endişeyi saklayamıyordu. Evet, endişeliydi! Çünkü adamın dediğini yapıp yapmadığından endişe duyuyordu. Ya yaptıysa? Ya birazdan onu birisi durdurup işine son verildiğini söylerse?

Gözleri beyaz duvarlarda, tavana gömülü geniş ışıklarda dolanırken göğsününün aldığı sık nefesler ile gerildiğini hissediyordu. Dışarının soğuğuna rağmen, bedeninin içindeki ateş onu yakıyor gibiydi! Zihinindeki düşünceler algısını daralttığında odaklandığı tek şey onu diğer durumlardan ayırmaya yetiyordu. Bedeninde gezinen bu şüphe ile asansöre binerken kendi katına çıkmış ve hızlandıramadığı adımları ile odasına doğru yol almaya başlamıştı. Gözleri boş koridorda gezinirken kimsenin çıkmamasına adeta dua eder hale gelmişti. Kimse çıkmasın, durdurmasın...

Adının seslenilmesi ile irkilirken algısına giren tanıdık ses zihinini ufak da olsa şüpheden koparmıştı. Dudaklarında dilini dolaştırırken suya ihtiyaç duyduğuna emindi. Bununla birlikte omurgasını dikleştirip daha fazla beklemeden aldığı nefes ile ifadesine müdehale edip kendisine seslenilen yere döndü.

Ozan, kendisine doğru birkaç adım daha atarken yutkunmadan edemedi.

"Efendim, Ozan."

"Asistanları göremeyince Nejdet bey benim söylememi istedi. Öğleden sonra olan randevunuz saat 12'ye alındı. Nejdet bey ardından odasına geçmenizi rica etti."

Elinde olmadan yeniden yutkunurken kaşları hafifçe çatılmıştı. Bu konuşmadan ne çıkarması gerektiğini kesinlikle anlamamıştı. Randevusu alındıysa işine devam ediyordu ancak Nejdet bey neden odasına çağırıyordu?

"Neden böyle bir değişiklik yapılmış, bilgin var mı?"

Ozan elindeki dosyayı karnına yaslarken kaşlarını kaldırıp başını yavaşça iki sallamıştı ve Zeynep derin bir nefes daha almıştı.

"Maalesef Zeynep hanım, sadece bu söylendi."

Zeynep gözlerini kısa bir an karşısına çevirirken düşünceleri içerisinde onayladı.

"Tamamdır Ozan, teşekkür ederim."

Ozan ona karşılık verip gittiğinde omuzlarını kaldırıp indirecek bir nefes daha almış ve kendisine engel olmaya çalışmıştı. Bu düşüncelerin içerisinde gidip gelmek zaten yeterince zorlayıcıydı! Ama neyseki kısa süre sonra ne olup bittiğini anlayabilecekti.

Odasına doğru ilerleyip koridoru bitirdiğinde içeriye girdi ve üzerini çıkarıp beyaz önlüğünü giyindi. Çantasından gerekli şeyleri alıp telefonunu önlüğünün geniş cebine yerleştirdikten sonra girdiği gibi odasından çıktı. Nasıl olsa randevusuna biraz daha zaman vardı. Ve nasıl olsa gelen olursa, çağırılacaktı. Midesinin kasılması ile yeniden aşağı kata bu kez merdivenleri kullanarak inmişti. Kafeteryaya doğru ilerlerken onunla birlikte karşıdan gelen Engin yüzündeki gülümseme ile kendisine yaklaşırken adımlarını durdurmuş ve tamamen ona dönerek içindeki karmaşayı göstermemek adına elinden geldiğince gülümsemişti.

BAŞLANGIÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin