Rosa mola odasına girer ve koltukta kıvrılan Jake'i görür.
Rosa: Ne yapıyorsun lan burada?
Jake inledi ve kasvetli gözlerle ona baktı.
Jake: Beş dakika daha,diye mırıldandı.Yuvarlanmaya başlar, ama Rosa ona izin vermez. Omzunu tutar ve onu sallar.
Jake: Rosa! diye sızlandı.
Rosa: Hadi ama Jake, der ve masadan bir sandalye çekip Jake'in önüne oturur.
Rosa: Neden 'ölüm koltuğunda' uyuyorsun?
Jake: Çünkü evimden kovuldum. Der uykulu gözlerini ovuşturarak.
Rosa kaşlarını kaldırarak ve dirseklerini dizlerinin üzerine koyarak
Rosa: Sen ve Y/N kavga mı ettiniz?
Jake iç çekerek
Jake: Evet, Charles vurulduğumu ağzından kaçırdı.
Rosa: Y/N 'ya/ye vurulduğunu söylemedin mi?
Dedi bağırarak.Jake diğer memurlarında duymasını önlemek için elini Rosa'nın ağzına götürdü ve onu susturdu.
Jake: Sessiz ol. Evet söylemedim çünkü benim için endişelenmesini istemedim.Ama Charles ona söyleyince bana sarılıp beni ne kadar çok sevdiğini söyleyeceğini sanıyordum ama o bunun yerine Charles ve beni evden kovdu. Kadınlar.... karmaşık.
Rosa: Kadınlar karmaşık değil sadece siz aptalsınız. Dedi Jake'in kafasına vurarak. Jake çocukça kaşlarını çattı ve içini çekti.
Rosa: Bak bir ilişkide en kötü şey sır tutmaktır. Mesela sen Y/N'in zarar görüp görmediğini bilmek istemez miydin?
Jake cevap vermek için ağzını açar ama Rosa onu eliyle keser.
Rosa: Bence ona gerçekten zarar verdin adamım ve gidip ondan özür dilemen gerekiyor.
Rosa ayağa kalktı ve kapının önüne geçti.
Rosa: Git ve özür dile siz gelene kadar vardiyanızı koruyacağım.Devamını ister misiniz? Tumblr çevirisi bu arada