Bang,bang,bang.... kapının tekrar tekrar çalması sizi uykunuzdan hızla çekti.Uzun bir nefes alarak telefonuna baktın,parlaklık gözlerini acıtmıştı.02.27.Kim olabilirdi ki? Saate baktıktan sonra telefondaki diğer bildirimleri gördün.Tom'dan bir sürü mesaj vardı."Beni içeri al, konuşmamız lazım...." gibi. Sandalyenin üstünden hırkanı alarak kapıya doğru gittin. Kapının deliğinden baktığında karşında tırnaklarını ısırarak ileri geri sallanan Tom'u gördün. Kapıyı açarken iç çektin.
"Sen delirdin mi?" Fısıldarsın ve onu komşuları daha fazla rahatsız etmemek için içeri çekersin.Mutfağa girersiniz ve ışığı yakarsın,gözleri kızarıktı,günlerdir uyumamış gibiydi. Çaydanlığa su doldururken ona baktın ve :
"Berbat görünüyorsun."Diye mırıldanırsın. Sessiz kalır. "Çay? " sadece başını salladı ve ellerini kapüşonlusunun cebine tıkıştırdı. "Bu güzel saatte senin için ne yapabilirim?" Sinirlenmiştin ve Tom bunu biliyordu.Sabah 6da işe gitmen gerekiyordu.Dolaptan 2 bardak çıkarırsın."B-Bunları senin için aldım" sesi sertti,sırtındaki çantayı açtı ve içinden bir buket çiçek,kırmızı güller, çıkardı. "Seninle gerçekten konuşmam lazım...her şey hakkında." Omuz silkerek çiçekleri sana uzattı. Onları aldın ve tezgahın üstüne koydun.
"Bu S/A ile mi ilgili?" (S/A sevgilinin adı) endişeyle sorarsın. Çünkü sen ve S/A çıktığınızdan beri Tom biraz garipti.
"Senin hakkında aynı şeyi hissetmesinin hiçbir yolu yok Y/N.Sen güzelsin ve sana her baktığımda kalbim— midem kelebeklerle doluyor.Sen inanılmazsın ,senin—" sözlerinin üzerinde tökezledi ve gözlerine baktı.
"Bunun anlamı ne?" Kafan karışmıştı.
"Biliyorum onu seviyorsun"
Y/N:"Evet,hemde çok.O harika biri Tom o—"
"Umrumda olmadığından değil,ben sadece... hakkında ne hissettiğimi bilmen gerekiyordu.Onu benim için bırakmalısın demiyorum ama .. seni seviyorum. " sesi kırılgandı.
"Tom?" Başın dönüyordu. "Sen neyden bahsediyorsun, beni seviyor musun? " fiziksel olarak hasta hissettin. Bunların hepsi neden oluyordu,neden şimdi oluyordu. Ondan hep hoşlanıyordun ama arkadaşlığınız uğruna içine attın ve yoluna devam etmiştin.
"Bir cevap istemiyorum" nazikçe ellerini omzuna koyar ve yaklaşır. " Sadece bilmene ihtiyacım vardı."
"Tom?" Omzunun üzerinden çiçeklere baktı ve iç geçirdi.
"Hayır,önemli değil.Gitmeliyim,gelmemeliydim." Çantasını alıp kapıya giderken "çiçekleri saklamak zorunda değilsin.Onları dükkanda gördüm ve —"
"Hayır,atmak istemiyorum.Sadece onlar için bir vazo bulmalıyım." Diye açıkladın. Artık gözlerinin içine bile bakamıyordu,bakışları yere kayıyordu.
"Senin için mutluyum,en iyisini hakediyorsun. " ve sözünü bitirdikten sonra kapıyı kapatıyor. Yüzünü ovuşturarak derin bir nefes alıyorsun. Az önce ne oldu? Tezgahtaki çiçekleri topluyodun.Nasıl cüret eder? Hayatında ilk kez biriyle mutluydun. S/A gerçekten harika bir adamdı. Tom ile arkadaş kalacağınızı kabullenmiştin ama şimdi...Çiçekleri tezgahın üstüne tekrar bırakıyorsun ve ayakkabılarını giyiyorsun. koridordan aşağı iniyorsun. Umarım henüz gitmemiştir.
"Tom!" Bağırmıştın,caddeden aşağı iniyordu. "Tomm!!" Koşuyordun ve o da yavaşlamıştı.
"Y/N?" Bir şey demesine fırsat vermeden onu kapüşonlusundan kendine doğru çektin ve dudaklarınız açlıkla birbiriyle buluştu. Kalbinin göğsünden fırlayacağına emindin. Nefessiz kalınca geri çekildiniz.
"Sanırım çiçekleri beğendin?"
"Hayır aslında güllerden nefret ederim ama onları bana veren adamdan çok ama çok hoşlanıyorum ?"
"Gerçekten mi?" Başını salladın.
"Sadece keşke bunu bana önceden söyleseydin gecenin 2 sinde değil."
"Üzgünüm."
"Üzgün olma." Gülümsedin.Seni kendine çekerek sıkıca sarıldı."bunun için uzun zamandır bekliyordum." Diye itiraf ettin.
"Peki S/A ne olacak?" Kafanı salladın. "Şimdi onu konuşmayalım, biraz daha çay ister misin? Yapacak çok şeyimiz var."
Dudaklarına yumuşak bir öpücük verirken "evet,var." Diyerek sana katılıyor.