•8•

1.1K 142 109
                                    

༄༄༄

Jennie'den;

Jin Bey'in dediklerinden sonra oluşan birkaç saniyelik garip sessizliği, Woo Bin Bey'in sesi bozmuştu. "Az önce reddettim fakat yine de şu ortaklık işini tekrar düşüneceğim."

Woo Bin Bey'in dedikleriyle beraber Jin Bey'in yüzünü ise, çok mutlu olduğunu belli etmek istercesine kocaman bir gülümseme kaplamıştı. "İnanın ki buna çok seviniriz, Woo Bin Bey."

Woo Bin Bey, bu denilenler karşısında tebessüm etmiş ve yanıma gelerek önce elinde tuttuğu çizimi bana vermiş ardından da diğer elimi tutarak nazikçe dudaklarına doğru götürmüştü. Birkaç saniyeliğine dudaklarını elime bastırdıktan sonra da konuşmaya başlamıştı.

"Böyle yetenekli insanlarla karşılaşmak beni inanılmaz keyiflendiriyor gerçekten. Tekrar görüşebilmek dileğiyle, şimdilik gidiyorum Jennie Hanım..."

"Teşekkür ederim Woo Bin Bey..." diyerek gülümsememiş ve elimi ondan çekerek bir iki adım gerilemiştim. O, şirketin çıkışına doğru ilerlerken; ben ise, arkasından hâlâ daha üstümden atamadığım şaşkınlığımla beraber onu izliyordum.

Bu sırada kaç dakikadır hiç sesi çıkmayan Jimin Bey ise sinirlendiği her halinden belli olan bir surat ifadesiyle Jin Bey'e doğru dönmüştü.

"Jin, sen ne yaptığının farkında mısın?! Az önce ne kadar saçmaladığını idrak edebiliyor musun?!"

Jimin Bey, hiç hız kesmeden bu sefer de gözlerini bana doğru çevirmişti. "Hayır yani, evimizde çalışan bir hizmetliyi şirketimizdeki asıl tasarımcılardan biri olarak nasıl gösterebilirsin?!"

Yine beni aşağılarcasına konuştuğunda gözlerimi devirmemek için çok zor dururken, Jin Bey ise bir hışımla bana doğru ilerlemiş ve elimdeki çizimi alarak Jimin Bey'e doğru tutmuştu.

"Gerçekten yeteneksiz olduğunu düşünsem böyle bir şey yapar mıydım Jimin?! Eminim ki, babam da bu durumdan gayet memnun olacaktır çünkü bu ortaklığı çok istiyordu. Farkında mısın bilmem ama adam, Jennie sayesinde bu ortaklık işini bir daha düşüneceğini söyledi."

"Ayrıca, insanları aşağılamayı da kes! Senin annenin, babamızla evlenmeden önce ne iş yaptığını hatırlatmama gerek yoktur diye düşünüyorum Jimin..."

Jin Bey, dediği şeylerin sonuna doğru sanki pişman olmuşçasına sesini kısarken; Jimin Bey ise, gözleri seğirmiş ve de hafiften dudakları titrer bir hale bürünmüştü. Şu an için sinirli mi yoksa üzüntülü mü olduğunu da hiç anlayamamıştım.

"Sen... Şerefsizsin! Acı çekmemden zevk alıyorsun değil mi? Hatta sadece sen de değil, hepiniz bundan zevk alıyorsunuz!"

Jimin Bey, sonlara doğru sesini yükseltirken bu sırada Jin Bey'den ise hiç ses çıkmıyordu. Üzülmüştü. Neden bilmiyorum ama bu cümleleri sarf ettiği için üzüldüğü ve de pişman olduğu her halinden belliydi.

"Jim-" Jimin Bey, eliyle susması için işaret etmiş ve histerik bir şekilde gülerek arkasını dönüp hızlıca ilerdeki odalardan birine doğru ilerlemişti. Jin Bey ise bu sırada bıkkınca bir nefes vermiş ve gözlerini çaresizce bana doğru çevirmişti.

Ben ona şaşkınca bakıyorken, o ise birkaç saniye boyunca duraksamış ve ardından da hafifçe dudaklarını aralamıştı. "Jennie, bu tasarımcılık olayını babamla konuşacağım çünkü tek başıma iş yapmam doğru olmaz. Ben onu yapana kadar senden de başka bir şey yapmanı isteyebilir miyim?"

Tailed StarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin