Tailed Star

•10•

༄༄༄

Jennie'den;

"Canım çok yanıyor Jennie... Yalvarırım, kurtar beni bu durumdan."

Jimin Bey'in çaresiz sesiyle beraber ne yapacağımı bilemezken tam ağzımı açmış onu bu hale getirenin ne ya da kim olduğunu soracaktım ki, odanın kapısı tıklatılınca anında Jimin Bey'e sarılmayı kesmiş ve geriye doğru çekilmiştim.

Jimin Bey'de ağladığını kimsenin görmesini istemiyor olacak ki arkasına doğru dönmüştü. Bu sırada içeriye giren yirmili yaşlarda olduğunu tahmin ettiğim kız ise konuşmaya başlamıştı.

"Jimin Bey, Woo Jin Bey hepinizi toplantı odasında bekliyor. Jennie Hanım, sizi de bekliyor."

Sonlara doğru bana bakarak konuştuğunda önce birazcık şaşırsam da ardından kafamı aşağı yukarı sallamıştım. Kız dışarıya çıktığında, ben de ne yapacağımı bilemeyerek Jimin Bey'e doğru dönmüştüm.

"Az önceki şeyleri unut. Hiç yaşanmamış farz et. Ayrıca Jennie, eğer az önce olanları başka biri daha öğrenirse hiç iyi şeyler olmaz."

Birden değişen ruh haliyle beraber şok olmuş bir şekilde ona bakarken o ise beni umursamak yerine kapıya doğru ilerlemeye başlamıştı. Sanki beni kurtar diye ona yalvaran benmişim gibi davranması da oldukça ironikti.

Gerçekten de dengesiz herifin tekiydi ama şu anda onu düşünerek kafamı meşgul etmek istemiyordum. Düşünecek çok daha önemli meselelerim vardı çünkü.

Mesela Park Woo Jin, beni de çağırmıştı ve belki de Woo Bin Bey'le muhatap olduğum için beni işten bile kovabilirdi. Kafamda türlü türlü senaryo vardı ve ben her zamanki gibi hep en kötüsünü düşünüyordum.

Jimin Bey odadan çıktıktan sonra onunla beraber ben de çıkmıştım ve onun peşinden ilerlemeye başlamıştım. 2 kat üste çıkıp, bir odanın önünde durmuş ve kapıyı tıklatma gereksinimi duymadan direkt olarak odaya girmişti.

Onun peşinden ben de içeriye girdiğimde evin ve şirketin sahiplerinden birçoğunun da burada olduğunu fark etmiştim ve bu durum sertçe yutkunmama sebep olmuştu. Hepsinin gözleri benim üzerimdeyken, Min Ji Hanım'ın sesini duymamla beraber de ona doğru dönmüştüm.

"Geldi külkedisi! Babacığım ve Jin abiciğim, Jennie Hanım'ı(!) şirketimize ortak etmeyi de düşünüyor musunuz?!"

Dedikleri karşısında gözlerimi birkaç kez kırpıştırdığımda Woo Jin Bey'in, "Min Ji, terbiyesizlik yapma!" diyerek sertçe çıkışması üzerine Min Ji Hanım ise hayrete düşmüş bir şekilde gülmüştü.

"Ben mi terbiyesizlik yapıyorum?! Evimizde daha yeni yeni işe başlayan bir varoşun, şirketimizde Jimin ve Lisa'dan sonraki asıl tasarımcı olacağını söylüyorsunuz. Siz, cidden iyi misiniz ya?!"

Bunca insanın içinde benden varoş olarak bahsetmesi gururumu kırarken, yine de terbiyemi bozmamak adına sesimi çıkartmamaya karar vermiştim. Gün geçtikçe aşağılanmaya karşı da bağışıklık kazanıyordum sanırım.

"Kes artık sesini!"

"Min Ji, sus artık!"

Önce Jimin Bey'in ardından da Namjoon Bey'in dedikleriyle beraber Min Ji Hanım sinirle solumuştu. Birkaç saniyenin ardından da histerik bir şekilde gülmüştü ve de kapıya doğru ilerlemişti.