Tailed Star

•18•

༄༄༄

Jennie'den;

"Bitti!"

Sevinçle ellerimi birbirine vurarak, Jimin'e doğru baktığımda beni gülümseyerek izlediğini fark etmiştim. Bu birazcık da olsa utanmama sebep olurken anında gözlerimi ondan kaçırmıştım.

Tamamladığımız ve diktirdiğimiz elbiseye sevinçle bakarken, bu kadar güzel olması da beni oldukça mutlu etmişti. Bence şu haliyle birçok kişinin hayran kalacağı bir elbiseye dönüşmüştü.

"Bu gerçekten de inanılmaz olmuş..."

Odamın kapısı aralık olduğu için direkt içeriye giren Lisa ile beraber her ikimizin de gözü ona doğru dönerken, o ise hemen önümüzde asılı duran elbiseye hayranlıkla bakmakla meşguldü.

"Seninle ilk defa aynı fikirdeyim sanırım Lisa."

Jimin'in gülerek dedikleriyle beraber kıkırdadığımda, Lisa ise gülerek gözlerini devirmişti. "Jimin, benimle aynı fikirde olduğun günleri göreceğimi söyleseler inanmazdım biliyor musun?"

Lisa'nın dedikleriyle beraber her üçümüz de güldüğümüzde bu sefer de odaya Jisoo, Rosé ve onların ardından da Namjoon Bey ile Jungkook Bey girmişlerdi.

Namjoon Bey ile Jisoo'nun arası oldukça düzelmişti ve Jisoo bize tüm olan biteni geçtiğimiz günlerde anlatmıştı. Hâlâ daha Namjoon Bey'e trip atıyor olsa da içi içine sığmıyordu çünkü sevgisine sonunda bir karşılık bulabilmişti.

Jisoo'nun yanı sıra Rosé'de bize Jungkook Bey'le aralarında olan şeyden bahsetmiş ve bunları bahsederken de yüzündeki o tatlı gülümseme hiç silinmemişti. Onu bu halde görmek de beni oldukça mutlu etmişti.

Lansmana sadece 2 gün kalmıştı ve hepimiz de oldukça heyecanlıydık. Lisa, tüm hazırlıkları halletmiş ve o alanı peri masallarındaki gibi bir şatoya dönüştürebilmek için oldukça çaba sarfetmişti.

Jimin ile ben ise bu sürede elbiseyi tamamlamak için uğraşmış, arada atışmış ama sonunda gülüp geçerek bu birkaç günü atlatmıştık. Gün geçtikçe ona karşı olan hoşlantımın çok başka bir boyuta taşındığını fark etsem de bunu düşünmemeye çalışarak bir nevi geçiştiriyordum.

"Ellerinize sağlık, çok güzel olmuş elbise."

Namjoon Bey'in dedikleriyle beraber diğerlerinden de onaylayan mırıltılar çıktığında gülümsemiştim. "Teşekkürler Namjoon Bey..." Bana karşılık gülümsemiş ve hafifçe dudaklarını aralamıştı.

"Önemli değil. Bu arada, sadece adımızla hitap edebilirsin Jennie. Sonuçta bu şirketteki asıl tasarımcılardansın artık. Sen de aileden sayılırsın."

"Şu günlerde Namjoon'u onaylamayı hiç istemezdim ama ne yazık ki haklı Jennie."

Jisoo'nun dedikleri hepimizi güldürürken bu sırada odaya giren Taehyung -böyle 'Bey' demediğimde de kendimi bir garip hissediyordum- ile de gözler ona doğru dönmüştü.

"Bu ailenin bir kişiyi daha kaldırabileceğini düşünüyor musunuz? Yakında haberlere çıkacağız, Güney Kore'nin en kalabalık ailesi falan diye..."