*Sinan'ın Gözünden*
Kaderine kurban olmuş bir kız omuzlarımda ağlıyordu. Öylesine derinden ağlıyordu ki. Kendimi bu denizde boğmak istiyordum. Bu yapanın sorumlusunu elimle boğmak istiyordum. Ona cezasını ben vermek istiyordum. Onun bu gözyaşlarını artık bitirmek istiyordum.
Neşesi yerine gelir diye çirkin sesimi dahada komikleştirerek şarkı söylemeye başladım.
-Benim Adım Ebruli
Biraz gerçek biraz rüyaaaaa.
Yalanımı sevsinler
Aşksız dönmüyor dünyaaaSonundaki çığlığım bi hayli komikti ister istemez yüzünde bir tebessum oluştu. Sonra o yanaklarındaki gamzeler ortaya çıktı.
-Sesin çok kötü.
-Aaa aşk olsun. Ben sana güzel sesimle şarkı soyleyeyim sen beğenme...
-Yok Yook yani güzelde.
-Şaka yaptım şaka bende biliyorum. Sesim kötü. E hadi sen bir şarkı söylede sesimi unutalım herkes bana bakıyor.
Uzun uzun durdu. Bir şarkı düşünüyordu sanki. Denize daldı gözleri. Biraz zaman geçtikten sonra eşsiz güzel olan sesi yankılandı kulağıma. Okadar guzeldiki sanki ölmeden cennete gitmiştim. Sanki bir çocuğun neşesi vardı. Sanki sanki dedikçe sankiler aklımda büyüyordu.
- Ben senin kasvetinde asıl mevzu değilim
Ah değilim
Ben senin meclisinde mebus muyum? değilim
Ah değilimSesi kulaklarımda yankılanıyordu. Öyleki bütün herkes bizi izliyordu. Saatler durmuş. Orada öylece iki mavinin arasında onu izliyordum.
Canım yandı camı açtım
Dumanından haberin olmadı
Kravatlı bi kaç isyan astım duvarına
UzatmadımBir gönül davası
Anlatsam ağlarsın
Şişelere deniz koy
Gemiler batsın (boğazımıza)Şarkı bittiğinde yanımızda ki bir kaç topluluk alkışladı. Ben ondan gözümü alamıyordum. Göz göze geldiğimizde ilk bakışımı çeviren ben olmuştum. Bu her zaman hep böyleydi. Ben çocukluğumdan beri hep utanan taraftım. Ben sahi neden utanıyordum. Abisi geldiğinde aldıktan sonra bir daha görmeyeceğim bir kız içinmiydi.
Onu ilk gördüğümde ölü bir bedeni tutuyordum. O kadar mahvolmus ki yüzünden bile belliydi. Kahverengi saçlarını yüzüne estiren rüzgardan bile ürküyordu.-Üşüdün mü?
(Üşüdüysen gençliğimi yakaýım ey güzel insan)-Biraz.
Ceketimi çıkarıp omuzlarına geçirdim. O kadar inceydiki sanki kırılacak gibiydi. Dokunmaya kıyamıyordum.
-Hadi kalk eve gidelim. Duygu abla yemek hazırlamıştır.
Kafasını sallayıp ayaklandı.
*****
Eve geldiğimizde İlkay açık bıraktığım albüme bakıyordu. Abimin fotoğrafına....Öyle nefretliydiki nedenini anlamadım. Beni farkedince ifadesini değiştirdi.
-Aaa çocuklar hoşgeldiniz geçin bende tam sizi arayacaktım.
-Geldik Duygu abla
-Çocuklar ben bugun erken çıkıcam. Efe hastalandı.
-Abla yapacağım bişey varmı.
-Yok yok siz oturun masayı bırakın ben toplarım
-Paşamı öp benim için.
Sessizce yemeklerimizi yemeye başladık. Hala içerde abimin fotoğrafına neden baktığını anlamadım.
Abim yoksa o adama mı benziyordu. Saçmalama Sinan. Dünyada başka adammı yok abime benzeyecek.-Sen neden öyle baktın.
Anlamamış ifadeyle bana baktı.
-Anlamadım.-Abimin fotoğrafına..
-Ee ben birine benzettim sadece... Yani adı nedir abinin?
-Anladım. Adı Levent.
Levent derken bi anda gözlerinin karardığını fark ettim. Masadan kalkar kalkmaz hemen tuttum onu kollarımda,
öylece baygın halde yatıyordu..EVET ARKADASLAR MERAK ETMEYIN SINANI PAYLASMADAN BU BÖLÜMÜ BITIRMEYECEGIM. AŞAĞIYA BIRAKTIM. SARKIYI DNLEMEYI UNUTMAYIN IYI OKUMALAR.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Kraliçesi(Düzenlenecek)
General FictionHayatım o gece ellerimden kayıp gitti. O adamın elleri üzerimde gezerken kendimi öldürmek istedim. Neden bendim. -Yapma nolurr. Dokunma. -Kes sesini güzelim. -Ahmeeeet nolur yardım et Ahmeeeeet. Ama oradan çok uzaktaydım. Bana yaşattıklarının bedel...