BI KAC GUNDUR YENI BÖLÜM ATAMADIM ÇÜNKÜ HASTAYDIM ARKADASLAR. KAFAMI KALDIRCAK HALIM YOKTU.
SIZI ÇOK BEKLETTIM BILIYORUM DAHA SIK BOLUMLER ATMAYA CALISACAGIM. IYI OKUMALAR HEPINIZI COK COK COK SEVIYORUM..♥♥♥♥Şarkıyı dinlemeyi unutmayın.....
************
Hayatım ikinci şansla hayat buldu. Sinan benim karşıma çıkan en güzel şanstı. Düşündüğüm her an aklımın her zerresine o Leventin dokunuşları geliyordu. O dudaklarının bana deydiğini hissediyordum. Defalarca bedenimi yıkasam da o izler hala gitmiyordu. Sanki ben buradayım sen beni kovamazsın der gibi bana gülüyordu. Ben kimdim sahi. O gece benliğimi kaybetmiştim. Şimdi o adamın kardeşiyle aynı evdeydim. Üstelik o şerefsiz adamın bir gün kardeşinin yanına geleceğini bile bile hala onunla duruyordum. Beni Sinana bağlayan şey neydi. Bir köprü gibi bizi bağlayan şey neydi.
Fırtınadan önce sessizlik gerek, büyük güne son 3,2,1...
Oyun Başlasın.
Gözlerimi bir şarkıyla açtım. Etrafta dönen bir kadın vardı. Bu kadını kim unutur. O kırmızı saçları o kadar kısa ki döndüğünde hareket dahi etmiyordu. Sesi ne kadarda naif ve hoş.
-İkinci bahar yaşıyor ömrüm.
Yavaşça yerimden kalktığımda hala beni farketmemisti. Istahla şarkıyı söylüyordu.
-Gel benim yârim oluver şimdi.
Bir anda sesi kesildiğinde beni farketmiş olduğunu gördüm. Bana doğru ince kıvrımlı kiraz gibi rengi olan dudağı ile küçük bir gülücük attı.
-Günaydın Melek kız.
Bana melek demişti. Melek. Bunu babam bana küçükken derdi. Yavaş yavaş 17 yaşlarıma geldiğimde artık bana nefretle bakıyordu. Nedendi bu bakışların sebebi neydi.
-Günaydın. Sinan yokmu.
-Uzun süre başında bekledi. Bir anda düşüvermişsin kollarına sahi meleğim noldu sana.
Bunu bu güzel kalp li kadına anlatamazdım. Sonuçta o kadın Sinan ve ailesini tanıyordu dikkatli olmam gerekti.
-Kullandığım ilaçlar sanırım yan etki yaptı. Bir anda gözüm karardı ve düştüm.
Şimdilik bu iyi gibiydi. Ona asla bana bu igrenc şeyi yapanın Levent olduğunu ona diyemezdim. Onun karşısına çok güçlü bir kız olarak çıkacaktım. Arada masumların yandığı bir intikam ateşi olacak.
-Kalk bakalım bir duş aldıralım sana.
-Tamam. Bana telefonunuzu iki dakika verebilirmisiniz ?
-Tabiki al bakalım. Ben seni oturma odasında bekliyorum. Bana seslen sana destek olurum.
Kapıyı kapattığında abimi aramak istiyordum deli gibi ne halde bilmek istiyordum. Bir yanım onu ara derken bir yanımda beni hastane odasında tek bıraktığı için arama diyor. Sadece sesini duysam bana yeterdi.
05************ Aranıyor....
-Alo kimsiniz?
Abi benim demek o kadar istedimki. Ona ses vermek istedim ama benim yaşadığımı bilemezdi.
-Ordamısınız. Bakın yine basından aradıysanız yeter artık size daha ne kadar bilgi vereyim. Öldü işte benim minicik kardeşim öldü yaşamıyor ruhunu o lanet olası hastanede bıraktı.
Öyle ağlıyor ki kendimi tutamadım sesimi duydu o hıçkırıklarımı duydu.
-Sen Ilkay sen misin?
Telefonu apar topar yüzüne kapattım bi daha aramasın diye numarasını engelledim. Sonra şu Melis denen kızı hatırladım. Onu internetten araştırdığımda küçük bir çiçekçi dükkanının olduğunu öğrendim. Çok tatlı bir kızdı. Neşe dolu. Adresini öğrenmek için bilgilerine baktım kesinlikle yanına uğrayacaktım. Bu yeni hayatımda derdimi anlatacak bi kaç kişi gerekti. Bir arkadaş gerekti. Sinan benim arkadaşımdı ama ona abisinin bana tecavüz ettiğini asla anlatamazdım.
-Duygu abla ben hazırım.
-Ah geldim meleğim şu üstündeki karamsar elbiseden kurtulman lazım. Biliyormusun benim küçük bir butik evim var kıyafetler dikiyorum. Ordan beğendiğin bir elbise seç.
-Bana siyah renk kâfi. Benim için renk kavramı yok Duygu abla.
-Ne oldu melek. Seni bu hale düşüren nedir?
-Şimdi değil Duygu abla.
-Tamam bakalım.
Duş aldıktan sonra o uzun kahverengi saçlarıma baktım. Sanki her zerresi o adam kokuyor. Saçlarımı tek tek yolmak istedim. Tek tek hemde hiç kalmayacak şekilde. Çekmeceyi açtığımda demir bir makas buldum. Saçlarımı kesmeye başladım yavaş yavaş nazik bir şekilde. Tam keserken bir çığlık koptu.
-İlkaaay naptın kızım sen duuur.
Yarıda kesilmiş bilincim yerine gelmişti ama çok geçti saçlarım küt halinde Yarı uzun yarı kısaydı. ..
-Bırak makası çabuk. Delirdin mi sen?
Geri kalan uzun yerlerini Duygu abla düzeltti. Şimdi daha cesur bir kadın gibi gözüküyordum. Abimin sevdiği o up uzun saçlarım yoktu artık.
Kapının çalışmasıyla içerideki sesleri duyuyordum. Duygu abla beni Sinana geçiyordu.
-Şok oldum elinde makasla saçlarını kesmiş.
-Abla sen iyimisin o odada makasın ne işi var kız zor dönem geçiriyo.
-Tamam Sinan çok sinirlisin yarın konuşuruz.
Onları birbirine düşürmüştüm. Benim yüzümden olmuştu. Gittiğim her yere felaket ile geliyordum. Felaket denen şeyin aslında ta kendisiydim.
-Neden... "Sinirli şekilde bana bakıyordu"
-Ne, neden?
-Sen delirdin mi he.
-Aynı azarı yeterince Duygu abladan yedim.
-Biliyormusun yada neyse.
Nedemek istedi bu şimdi. Bide sinirle kapıyı vurdu. Herkes beni azarlamak zorundamı. En iyisi uyumaktı. Gerisini yarın düşünürüm.
EVEEEEET BUGUN IKI BOLUM ATMAYA CALISICAM. HEPINIZ DEGERLISINIZ BIDE LUTFEN BI YORUM ATIN. SIZLERI COK SEVIYORUM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Kraliçesi(Düzenlenecek)
General FictionHayatım o gece ellerimden kayıp gitti. O adamın elleri üzerimde gezerken kendimi öldürmek istedim. Neden bendim. -Yapma nolurr. Dokunma. -Kes sesini güzelim. -Ahmeeeet nolur yardım et Ahmeeeeet. Ama oradan çok uzaktaydım. Bana yaşattıklarının bedel...