11.Bölüm

290 11 0
                                    

Hayatınız tamamen kadere bağlı. Ya biraz erken yada biraz geç yaşarsınız. Kaderlerimizi değiştirme gibi bi lüksümüz olsa bu yaşanan olayları oradan silerdim. Şimdi bu saçma hayatta bu saçma yerdeydim. Yarı ölü bir insan olarak devam ediyordum. Ne bir kimliğim nede bir hayatım vardı. Bu harabe şehrin içinde bir başına kalakaldım.

İste karşımda oradaydı. Elimde bir silah olsa onu oracıkta vururdum. Ama bunu asla yapamam çünkü o bu hayatta acı çekecek. Artık iyi kız olmak yoktu. Her zaman kötü olacaktım. Önümüzde bi arac durdu. Bizde bu fırsattan istifade gözden kaybolduk. Bu olayı Duygu ablaya bir şekilde anlatacaktım. Ona bir söz verdim ve şimdi tutma zamanı o beni değiştirdi belki bir yardımı dokunabilir.

-Eee hadi bakalım Melek kız dinliyorum.

-Bana bir söz vermeni istiyorum abla. Bunu Sinana ve ailesine asla soylemeyeceksin.

-Söylediklerin benimle birlikte mezara gidecek. Eğer inanmassan oğlumun üstüne yemin ederim.

-Doğum günümdü. O gün ailemin beni dışlamasını bile düşünmüyordum. O kadar heyecanlıydım ki abim yanımdaydı. Ahmet vardı. Beni sevmeselerde benim sevdiğim anne ve babam vardı. Sonra elbise seçmek için alışveriş merkezine gittim. Güzel bir elbise aldım. Mas mavi deniz gibi gökyüzü gibi. En mutlu günümde deniz gibi mavi gökyüzü kadar sade olmak istedim. Bir mesaj geldi.

Ister istemez kelimelerim yarım kalıyordu. Duygu abla hemen su alıp geldiğinde bir yudum içtim sonra tekrar devam ettim.

-Mesajda elbisemin çok yakıştığı falan yazıyordu. Ilk önce arkadaşlarım benle dalga geçiyor sandım sonra araba mı almak için otopark a gittim. Iri bir adam beni takip ettiğini farkettim. Ben hızlıca koşarken oda hızlandı. Tam bana yaklaştıki güvenlik çıktı. Orda kayboldu. Eve geldiğimde çok güzel bir kutlama oldu. Yine bir mesaj aldım ve cok keyifli olduğumu ve gecenin sonunda dahada keyifleneceğimiz yazıyordu. Tam gece 12 ye yakındı. En sevdiğim muzik çalıyordu. Nerden bilirdim sevdiğim şarkının sonumun olacağını.
Ahmet geldi çok heyecanlıydı diz çöktü bana evlenme teklifi etti. Tam o sırada elektrikler kesildi. Beni bayıltmış meğer gözlerimi bir harabede açtım ve bana öyle bir kötülük yaptı ki hiç bir kızın haketmeyeceği bana tecavüz etti. Hemde en mutlu günümde.

-Peki sonra ne oldu.

-Yine gözümü bir yerde açtım. Üstüm başım berbat bir haldeydi. O halde yürüyerek eve gittim. Başıma daha ne gelebilir diye düşündüm. Kapıya geldim. Evin hizmetlisi Ayla abla açtı kapıyı sonra ne mi oldu bavullarımı uzattı bana baya seslendim anneme duydu ve elindeki zarfla gelmiş fotoğraflarımı çekmiş adi herif. Oradan ayrıldım. Dedimki Ahmet bana her zaman destek çıktı. Beni kabul eder diye düşündüm.

-Ee aldı mı seni içeriye.

-Almadı. Keşke hiç gitmeseydim dedim. En yakın arkadaşım çıktı evden Cemre. O gece onunla kalmış ve beni evden kovdu. Artık hayattan Bağlantımı koparmıstım. Bir araba çarpmış bana ve o adam ben uyanana kadar başımda oturmuş. Allaha yalvarmış sırf bu ölü beden yaşasın diye. Sonra ne mi öğrendim. Bana bu kötülüğü yapan bana çarpan adamın abisiymiş.

-Bir dakika Ilkay sana çarpan araç-

Sözü yarıda kesilen Duygu Abla gözyaşlarını tutamadı. Inanırmısınız çocuk gibi hıçkırarak ağladı. 

-Ahh İlkayım neden söylemedin Sinana ah kızım.

-Söyleyemezdim. Sinan o kadar masum ki ona bu kötülüğü yapamadım o şerefsiz bana kıyarken ben onun abisinin bir şerefsiz olduğunu ona anlatamadım.

-Ne yapıcaz peki. Bugün Levent oraya gelicek.

-Senden bu değişimi bu yüzden istedim. Sadece beni benzetsin istedim. Herkes beni ölü biliyor.

-Yoksa sen şu Sekercioğullarinin kızımısın.

-Evet abla. Sinan bilmiyor. Kendimi Melek olarak tanıttım.
-Ozaman ben şimdi Sinan'ı arayayım. Bu hafta bende kalacağını söyleyeyim. 

-Abla ben otelde de kalırım.

-Hayır itiraz yok küçük hanım. Hadi toparlan. Marş marş.

Oradan kalktık. Etrafıma bakındım ama o burada yoktu. Yoksa benmi ona benzetmiştim.

Sosyal medyaya girdim. Abimin ne halde olduğunu görmek için ama şok içinde kalktığım yere geri oturdum. Sorun ne miydi? Sorun abimin yanındaki kızın Melis olmasıydı. Abimin sevgilisi Melisti. O beni kurtaran guzel gözlü kızdı.

Allahım bu ne garip bir döngü tam herkesten uzakta baska bir hayatta yaşamaya başlıyorum. Ama yinede bir şeyler beni aileme ve o adama itiyo.

Sakinleşip derin bir nefes alıp verdim. Duygu ablayı cok bekletmeden hemen arabaya bindim. Yolların akışını izledim. Sahi şimdi hayatımda daha ne olacak.

Eve geldiğimiz de Duygu abla bana bir oda hazırladı. Kendimi yatağa attığımda o kadar yorgun olduğumu anladım ki oracıkta uyuya kaldım. Gözlerimi açtığımda banyoya gittim. Soğuk bir düş alıp odama geçtim. Saçları mı kuruttum. Çok değişmiştim. Hemde çok.

-Meleğim hadi gel yemek ye hem Efede geldi.

Onaylar bir biçimde kafamı salladım. Ilkay değildim artık herkesin seslendiği o melektim.

-Abla sen kimşin?

-Ben Melek Efecim.

-Anneee bu abla bizle kalsın.

Duygu abla.
-1 hafta bizle olacak yavrum hadi yemeğini ye.

Yemeğimi yiyip odama çıktım. Telefonumu elime aldım. Sinan yazmış.

*Whatsapp*

Sinan
-Napıyosun?

Siz
-Odamdayım oturuyorum. Birazdan yatarım sanırım sen napıyorsun?

Sinan
-Abim biraz kötü bir kızı görüp duruyor bize bir şey anlatmıyor. Kim bu kız diyorum susuyor. Çok garip.

Siz
-Anladım. Sen abinle ilgilen.

Sinan
-Tamam görüşürüz.

Demekki bugün beni gördüğünde hayal zannetmiş. Sana acı çektirticem Levent Soydan. Yaşarken ölü birini görecek o gözlerin, asla uyuyamayacak. Beni her gördüğünde deliye döneceksin. Senin karşına öyle bir çıkıcam ki benden af diliyeceksin. Bana öldür diyerek yalvaracaksın. Öyle bir intikamım olacak ki ailemi dağıtmanın bedelini ödeyeceksin.

********
Sabah gözlerimi açtığımda baş ucuma oturmuş Efeyi gördüm.

-Günaydın Efe.

-Günaydın abya sen benim abyan olsana.

-Kıyamam ben sana sen abla mı istiyosun.

-Hı hı

-Tabiki olurum. Hadi gel annene kahvaltı yapalım ne dersin.

-Oluy.

Efe odadan çıkınca elimi yüzümü yıkayıp mutfağa doğru gittim. Pek yemek yapmasını bilmesemde bir şeyler yapacaktım.

-Efe çatallar nerede bana gösterir misin?

Sofrayı kurduğumuz da Duygu ablayı çağırdık.

-Yaaa benim oğlum bana yemekmi hazırlamış.

Bir yandan göz kırpıyordu.

-Ab
la dün Levent bizi görmüş.

-Ne demek görmüş.

-Yani tam değil. Hayal gördüm sanmış.

-Beter olsun.

Sonra ciddiyeti yerini kahkahaya bıraktı ikimizde masada gülmekten bir şeyler yiyemedik.

1 hafta sonra.

Artık o eve dönüyorum. Leventin olduğu o eve hemde Melek olarak. Şimdi başlıyor beni hikayem.

ARKADASLAR OKUMA SAYISI DUSMEYE BASLADI. BU YÜZDE PEK FAZLA BÖLÜM ATMADIM. NE KADAR COK OKUYUCU O KADAR BOL BOLUM.  SIZLERI SEVIYORUM. LUTFEN YORUM BIRAKMAYI UNUTMAYIN.

İntikam Kraliçesi(Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin