Yalnız insan yoktur, yalnızlaştırılmış insan vardır. Ben bu hayatın yalnız kalmış terkedilmiş şehirindeyim. Ben yıkık şehrin içindeyim.
Saatler sonra kendimi Sinanla evlenmiş halde buldum. Evlilik cüzdanını elime aldığımda birden hayatımın ne kadar değiştiğini farkettim. Ben Ahmetle telli duvaklı gelin olduğumu hayal ederken, Sinan ile beyaz bir elbisemin içinde bu masada ona evet dedim.
-Karnın eğer açsa bir yerlere-
-Eve gidelim. Kızımı kurtlar Sofrasında bırakmak istemiyorum.
Basını onaylar anlamda sallayıp arabayı çalıştırdı. Eve geldiğimde herkes odasına çekilmişti. Bende hızlı adımlarla odama çıkıp bir duş aldım. Buna ihtiyacım vardı. Bütün bu stresli günü üzerimden atmak zorundaydım.
Çıktığımda direk kızımın yanına gittim. Hala uyuyordu. Rahatsız etmeden mutfağa geçtiğimde kapının açık olduğunu farkettim. Hemen kapatıp arkama döneceğim sırada birisi bana sarıldı. Bu kokuyu tanıyordum. Bu koku Leventin kokusuydu.
Tam bağıracakken ağzımı kapattı.
Bana fısıldayarak;-Seni çok özledim bu kadar yakınımdayken seni nasıl tanıyamadım. Hala o günkü gibi güzelsin. Kızımız uyuyormu.
Son kelimesiyle titremeye başlamıştım. Kızımı almasından korkuyordum. Nasıl girmişti içeriye.
-ımmmmh
-Şşş sessiz ol. Eğer çeneni kaparsan ağzını açarım.
Bir iki damla göz yaşımın akmasıyla başımı onaylar anlamda salladım.
Yavaşça ellerini çekti.-Bırak beni adi şerefsiz.
Onu itmeme rağmen daha çok sarılıyordu.
-Bu ince tenini o kadar özledim ki.
Kafasını boynuma gömüp kokumu içine çekercesine kokluyordu. Itmeye çalışıyordum ama itemiyordum. Aynı şeyin olmasından o kadar korkuyordum ki. Taki yukardan birinin ayak seslerini duyana kadar.
Aniden bıraktı ve kapıdan çıktı. Koşarak uzaklaştı.
Yukarıdan gelen ayak sesleriyle bir anda kahkaha atmaya başladım.-Delirdin mi sen he küçük aptal
-Bu evde kala kala deliricem.
Soru işaretleriyle annemi baş başa bırakıp odaya çıktım. Hissetmediğim bacaklarım güçsüz kalıp kapının arkasına düşmemi sağladı. Bir anda o vurdum duymazlığım yerine hıçkırıklara bırakmıştı.
Kapının tıklamasına sıçrayıp korkak ve titreyen sesimle gel dedim.-Istersen bu gece Çiçeği yanımıza alalım. .
-Olur Sinan.
Sinan Çiçeği getirip yatağın tam ortasına yatırdı. Tam gidecekken bileğinden tuttum. Anlamaz ifadeyle bana baktı.
-Bu gece bizimle bu yatakta yatarmısın?
-Ben sizi rahatsız etmeyeyim.
-Hayır lütfen gel.
Çiçeğin diğer tarafına geçip hafif bir şekilde bana dönerek yattı. Gözleri gözlerimi bulduģunda korku yerine kalp atışlarım yükselmişti. Tam elimi Çiçeğe atacakken aynı anda ellerimiz birbirini buldu. Sanki donup kalmışız gibi dakikalarca öyle kaldık. Sonra ilk elini çeken ben oldum.
-Bir alyansımız olmalı.
-Haklısın yarın seçeriz.
-Bir gün eğer ben olmassam kızıma bakacakmısın Sinan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Kraliçesi(Düzenlenecek)
General FictionHayatım o gece ellerimden kayıp gitti. O adamın elleri üzerimde gezerken kendimi öldürmek istedim. Neden bendim. -Yapma nolurr. Dokunma. -Kes sesini güzelim. -Ahmeeeet nolur yardım et Ahmeeeeet. Ama oradan çok uzaktaydım. Bana yaşattıklarının bedel...