Artık bir düşmanım daha vardı. Annem bildiğim kadın Perihan Şekercioğlu. Peki ben kimdim? Soyadım neydi? Hani başından beri benliğimi kaybettim diyordum ya işte tamamen yoktum. Annemin kim olduğunu nerde yaşadığını bilmiyordum.
Ben bu hayata sadece intikam için gelmiştim. Bazı seçimler yapmak zorundayım. Annemi bulup Çiçeği ona emanet edecektim.
Odadan çıkıp içeriye geldim. Sinan bir kaç kağıtla orada oturuyordu. Bir elinde telefon vardı. Kafasını kaldırmadan ona bakıyordu. Geldiğimi fark etmedi. Hafifçe öksürüp bana bakmasını sağladım.
-Hoşgeldin geç otur şöyle.
Isaret ettiği yere oturdum.
-Buraya eklemek istediğin maddeleri ekle.
-Peki.
Kağıdı imzalayıp bir dosyaya koyduk.
-Bir kahve içelimmi.
Başımı olumlu anlamda salladım. Sinan mutfağın yolunu tuttuğunda yine derin düşüncelere daldım. Annemi bulmak için ya çok geç kaldıysam. Hem yarın Perihan Hanımın sürprizi ne olacaktı. Bu düşüncelerle beynim bir soru enkazında kaldı.
-Teşekkür ederim Sinan.
-Rica ederim. Tek gitmiyor zaten kahve içmek.
Hafif tebessüm ettim.
-Yeni evimize geçtiğimizde eğer istersen Çiçeğe bir oda kurmak istiyorum.
-Hiç gerek yok Sinan benim odamda kalması daha iyi olur. Geceleri çok ağlıyor.
-Peki nasıl istersen.
-Seni böyle bir hayata sürüklediğim için özür dilerim.
-Özür dileme hem belki ileride sen de beni- neyse hadi kahvelerimizi içelim.
Nedemek istediğini çok net biliyordum. Onu sevmemi istiyordu. Ben zaten ona aşık olmuştum. Yüzüne değil babalık duygusuna, beni temiz kalbiyle sevmesine aşık olmuştum. O benim bu korkak düşüncelerime rağmen seviyordu. Uzun süre sessiz kaldık. Kahvelerimiz bitmişti.
-Ben artık yatsam iyi olacak.
Tam kalkarken kolumu tuttu.
Geri adım atarak tam karşısında durdum.-Bir sorun mu var?
-Evlendiğimizde herkese gerçek bir evli çift gibi gözükmeliyiz.
-Biliyorum. Bir çaresini bulucaz.
Kolumu hafiflettiğinde yavaşça çektim. Ifademi bozmadan odama doğru yürüdüm.
Sabah gözlerimi çalan telefonumla açtım. Arayan Duygu ablaydı.
-Alo efen-
-İlkay çabuk magazin sitelerine gir yada televizyonu aç çabuk.
-Tamam tamam da ne oldu?
-Sen aç beni öyle ara.
Telefonu yüzüme kapattı. Hemen tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım. Sinan'ın bugün izin günü olduğu için hala uyuyordu bu yüzden televizyonu acamazdim. Telefonumu elime alıp magazin sitelerine girdim. Bir şok geçirmiştim.
"6-7 AY ÖNCE ÖLDÜĞÜ SANILAN İLKAY ŞEKERCİOĞLUNUN YAŞADIĞI ORTAYA ÇIKTI. ANNESI PERIHAN ŞEKERCIOGLU BUGÜN KÜÇÜK KIZIYLA RöPORTAJ YAPACAĞINI BİLDİRDİ. PEKİ BU GİZEMLI KAÇIŞIN NEDENİ NEYDİ? GIZLI BIR AŞK İÇİN MI EVDEN KAÇTI? SORULARIN CEVABINI AKŞAM RöPORTAJ DA SIZLERE AKTARACAĞIZ."
Demek buydu planı. Sinan bunu duyarsa beni asla affetmeyecek. Beni öyle bir çıkmaza soktun ki anne, madem böyle bir şeye kalkıştın. Bende davetine icabet edicem.
Ama ilk olarak Sinana gerçek kimliğimi açıklamak zorundayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Kraliçesi(Düzenlenecek)
General FictionHayatım o gece ellerimden kayıp gitti. O adamın elleri üzerimde gezerken kendimi öldürmek istedim. Neden bendim. -Yapma nolurr. Dokunma. -Kes sesini güzelim. -Ahmeeeet nolur yardım et Ahmeeeeet. Ama oradan çok uzaktaydım. Bana yaşattıklarının bedel...