LOVLY XIV

19 4 1
                                    

                           Bir anda gözlerim açılmasıyla hayata dönmüşüm gibi ağzımdan derin bir nefes aldım. Yeni uyanmış gibi olan uyuşuk gözlerimi ovalayarak açmaya çalıştım. Kucağımdaki ağırlığı hissetmemle ellerimi yavaşça gözlerimden çekip diz çöken bacaklarımda bayılmış birini buldum. Saçlarından tanımamam imkansızdı.

-Tsuna?

                            Omuzlarından tutup kafasını kaldıracaktım ki sağ omzuna dokunduğumda çok tanıdık bir sıvı hissettim. Gözlerim korkuyla elime kayarken elime bulaşan kana karşı Tsuna2nın omzuna baktım. Omzu neredeyse vücudundan kopmuş ve deliler gibi kan akıyordu. Paniklememeye çalışarak Kucağımda olan Tsunayı yavaşça yere yatırdım, yüzünü gördüğümde göz yaşlarımı tutmak imkansızdı. Tsuna'nın yüzü neden bu kadar zayıflamış neden kulakları kanamıştı? Bir şeyler yanlıştı, kafamı kaldırıp nerede olduğuma bakacaktım ki karşımda Sonya ve Zack ile karşılaştım. Onlarında kulaklarından koyu kırmızı kan akmış yerde yatıyorlardı. Kafamı sallayarak kendime gelmeye çalıştım. Bu bir rüya olmayacak kadar gerçek ve korkunçtu. Kendime bir tokat atıp kendime gelmeye çalıştım, ilk yapmam gereken şey bir an önce ilk yardım uygulamak olmalıydı. Ayağa kalktığımda odanın köşesindeki aynadan tanıdık olmayan bir görüntü görmemle arkamı dönüp baktım ama hiç bir şey yoktu. Bu ürkütücü durumun karşısında odanın bitkili duvarına yapıştırılmış aynaya doğru yavaş yavaş adımlar attım. Aynanın karşısına vardığımda öylece bakakaldım. Aynada normalde gözüktüğümden bambaşka bir görüntü ile karşılaştım. Kızıl saçlar dalgalı bir şekilde dizime kadar geliyor siyah pullarım birleşip çoğalmış köpek dişlerim sivrileşmişti. Göz bebeklerim bir yılanın gözleri gibi oval ve uçları sivrileşmişti, tırnaklarım sivri ve sertlerdi. Vücudumda en garip olan iki şey ise arkamda hissettiğim küçük bir kuyruk ve üstümde pelerin gibi gözüken şeyin bedenimin bir parçasıymış gibi hissetmedi. Ne kadar etrafımı dönsem de o devasa kanatlarımdan bir iz yoktu. Dışarıdan gelen ses ile bedenim istek dışı ani bir reaksiyon vermesiyle kendime şaşırdım. Ne kadar kötü bir tanım olsa da bir köpek gibi hırlamaya başladım, dişlerim ve tırnaklarım sivrileşti.

-Sonya iyi misiniz? Neler oluyor o ses de neyin nesiydi!!

                       Bu sesi pek tanıdığım söylenemezdi. Yerde her an saldırmaya hazır olan bedenimi kaldırıp yavaşça kapıya doğru yürüdüm. 

-Kimsin kimliğini belirle

                       Bunu söylememle birlikte pembe renkli elbise giyen bir kız çıktı. Bana şaşkın gözlerle bakakalmasıyla gözü yerde yatan Sonya, Zack ve Tsunaya takıldı. Hızlıca onların önüne geçip kızın pamuklu yakasından tuttum;

-Sanırım kamptan birisin bir an önce odana git ve ağzını açma.

                       Kızın ise yüzünde küçük bir gülücük belirdi.

-demek işe yaradı, artık bana bir biftek borçları var.

                       Kaşlarımı çatıp kıza baktım. Kesinlikle burada neler olup bittiğini biliyordu ve bana da söyleyecekti. Omzunu bırakıp geriye doğru çekildim;

-Anlatmanı bekliyorum

- öncelikle en son ne yaptığını hatırlıyorsun?

-ilk öncelikle benim sorularıma cevap vermen gerektiğini düşünüyorum

-Şu an senin sorularına cevap vermeye çalışıyorum

                     Bu cevap karşısında alışık olmadığım bir şekilde vücuduma derin bir öfke doldu ve kıza doğru sert adım atmaya başladım

ATEŞİN LANETİ 2 (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin