Serencâm

22. big-bang

Funda dilenci zannettiği adamın sandalyeyi tutmasıyla iyice şaşırarak müdahale etmeye karar verdi

- Allah versin amca!!

Mahir hızla ayağa fırladı

- Geldin mi baba!

Tarık ateş saçarak bakarken Funda gözlerini kaçırdı. Köylünün dayısı da köylü oluyordu böyle. Şu yakışıklının hatrına bir özür dilese fena olmazdı.

- Aaa beyefendi baban mıydı Mahircim, çok özür dilerim ben, güneş gözüme vurunca görememişim

Dayı kadının yapmacık tavrından hoşlanmamıştı.

- Ziyanı yok olur bazen öyle şeyler.

. Ben Tarığın kız kardeşi Funda, nasılsınız amcacım, verin elinizi öpeyim.

Kadının suratına bakmadan konuştu

- Lüzumu yok.

Bir kelimeye daha meydan vermeden başını öte yana çevirdi.

Tarık yer yarılsa da içine girsem diye düşünürken yerinden kalkıp fundayı da kolundan pek kibar olmayacak şekilde tutarak kaldırdı.

- Ben ablamı yolcu edeyim, siz benim için de saçkavurma sipariş edin. Güzel yapıyor burası.

Dişlerini sıkarak, neye uğradığını anlamayan ablasına döndü

- Abla hadisene.

- Hayırlı günler amca. Mahirciğim seni gördüğüme sevindim. Hoşcakal.

Tarık sözlerinin bitmesini beklemeden sürükler gibi uzaklaştırdı ablasını. Hayatında bu kadar utandığını hatırlamıyordu. Arabasının önüne geldiklerinde fırlatır gibi bıraktı kolunu

- Abla ne yaptığını sanıyorsun!

- Canımın içi gözüm kamaştı güneşten, ne bileyim babası olduğunu. Özür diledim ya işte!

Umursamaz halleri Tarığı iyice çileden cıkardı

- Abla bazen düşünüyorum sen sonradan mı böyle oldun, yada her zaman böyleydin de ben mi fark etmedim?

- Nasılmışım ben?

- Kibirli, ukala, küstah.. daha sayayım mı?

- Karın mı fitliyor seni, nasıl böyle konuşuyorsun benle?

Karısını diline dolayınca Tarık parmağını uzatarak en tehditkar tonuyla konuştu

- Karımı adını ağzına bile alma abla. Zaten sana öfkeliyim, Esma müsade etmediği için birşey yapmıyorum. Kalbini kırarım.

Hiç beklemediği sözlerle gözleri dolu dolu oldu ablasının. Bir " gel beni kurtar" dedi diye taaa Amerikalardan koşup geldiği kardeşi şimdi düşman gibi bakıyordu.

- Şimdi böyle oldu öyle mi kardeşim, bir telefonunla bütün hayatımı bırakıp geldim. Sen değilmiydin beni kurtar diyen!

- Bilmiyordum, Allah kahretsin, bilmiyordum. beynimin içini oydular benim. İki günde tekrar aşık olacağımı tahmin edemedim.

Derin bir nefes alarak sesini düzenledi. Ablası bazı şeyleri bilirse daha düzgün davranabilirdi

-Abla bak, ben ilk gördüğümde evliliğime inanamadım ama ondan sonra Esma böyle aklllı, güze ve iyi kalpli olunca çok bağlandım ona. Söylemek için belki erken ama deli gibi seviyorum onu, onsuz bir gün bile geçirmek istemiyorum..

- Önemli olan senin mutluluğun zaten, bizim bir önemimiz yok.

Öyle mi söylemişti şimdi! Mahsun hali kardeşinin içine dokundu. Omzuna bile gelemeyen kadının gözlerine bakmak için biraz eğildi